Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/433 E. 2023/383 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/433 Esas
KARAR NO: 2023/383 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2022
KARAR TARİHİ:04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının——-Maddesi gereğince —- adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili—— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—— ayından bu yana davalı şirkete proje bazlı ———sunduğu, yapılan anlaşma uyarınca davalının anlaştığı firmalara alt yüklenici olarak müvekkili tarafından ——- verildiği, verilen bu hizmet karşılığında davalı şirketin müvekkili şirkete yapması kararlaştırılan ödemelerin bizzat davalı yanın genel müdür yardımcısı ———- tarafından davacı yana mail yolu ile 16.08.2019 tarihinde iletildiğini, Taraflar arasındaki ücretlendirme anlaşmasının;——- departman ——– eklenecek,————–Şeklinde olduğunu, müvekkili tarafından, davalı yanın müşterilerine —— verildiğini, Verilen hizmetlerin tamamı eksiksiz bir şekilde ve başarı ile tamamlandığını, davalı yana ödeme yapılmasının ——- ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, İhtarnamenin davalı yana ——— tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde ise alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğundan bahisle davalarının kabulünü, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin bünyesinde çalışan personeller eliyle verdiği birçok hizmetin “ayıplı hizmet” şeklinde yerine getirildiği, davacı yanın gerçekleştirdiği eksik hizmetleri müvekkili şirketin bünyesindeki avukatların tamamlamak durumunda kaldığı, taraflar arasında hiçbir şekilde yazılı hizmet sözleşmesi akdedilmediği, davacı yetkilisi —- müvekkili şirketçe ———–borç verildiğini, borçlunun ilgili borcu ödememesinden ötürü kendisi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, dava konusu alacak likit alacak sıfatına haiz olmadığından borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, izah edilen sebeplere binaen ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ——– sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ———- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 28/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 05/03/2022 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
17/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili tarafından incelemeye sunulan 2019-2020-2021-2022 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, 2019-2020-2021 yıllarında süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, 2022 yılının kapanış tasdikinin inceleme esnasında süresi gelmediği görüldüğünden, davacının incelenen 2019-2020-2021-2022 yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacının ticari defterlerinde özetle; 2019 yılı açılış fişinde (2018 yılından devir) davacı yanın davalı yandan 6.520,00 TL alacaklı olduğu, davacı yan tarafından davalı yana 24 adet toplam 1.006.245,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, ———— davalı yan tarafından davacı yana çeşitli tarihlerde 39 parça halinde toplam 664.500,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, taraflar arası 29.04.2022 tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 22.02.2022 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 147.665,00 TL alacaklı olduğu, takip sonrası düzenlenen ——- tutarlı davacı faturası ile davacı alacağının 348.265,00 TL’ye ulaştığı görüldüğü, takdirin mahkememizde olduğu, davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defterlerini ibraz etmediği, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, — tarihinde davalı aleyhine: —– alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, takibin dayanağının “İhtarname ve cari hesap” alacağı olduğu, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde; davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibarıyla 147.665,00 TL alacaklı olduğu, bu alacağın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturadan davalı yanın kısmi ödemelerinin mahsubu sonucu kalan bakiye alacak olduğu görüldüğü, ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmayacağı, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlaması gerektiğini, bu durumda takibe konu fatura ve dayanak belgelerini incelemek gerektiğini, dosyaya sunulu dosyaya sunulu faturalar üzerinde yapılan incelemede faturaların; davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenmiş olduğu, faturaların açık yani bedeli ödenmemiş fatura olduğu, fatura muhteviyatlarının —— bedeli olduğu, faturaların e-arşiv fatura olduğu, davalı yana elektronik ortamda tebliğ edildiği,dosyada tarafların —–analizlerinin mevcut olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen tüm faturaların tamamının —— bildirim sınırı üzerinde olduğu ve davalı yanca süresinde Alış olarak beyan edildiğinin görüldüğü, ———-bu noktada takibe konu bakiyeyi oluşturan faturaların, davalı yanın ticari defterlerine kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığı, faturaların usulüne uygun düzenlendiği, davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi olan ——– alacağı için 3095 sayılı yasaya istinaden (Md.2) icra takip tarihi olan; ——- tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, diğer bir ifade ile takibin ferileri ile birlikte yerinde olduğu, davacı şirket yetkilisinin şahsi borcu için açılmış takibe konu davalı alacağının, huzurdaki davaya konu takipten düşülmesinin yada takas mahsubunun hukuki dayanağının olmadığı, nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın cari hesap/fatura alacağından oluşan alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan itirazın iptali talepli olduğu, mahkememizce ilgili yıllara ait tarafların defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye sevk edildiği, 17/03/2023 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davalı vekilinin 08/12/2022 tarihli ön inceleme duruşmasına katıldığı, mahkememizce verilen defter inceleme kararının bu celse davalı vekiline tefhim edildiği, yapılan ihtaratta defter ve belgelerin mazeretsiz sunulmaması halinde ibrazdan kaçınılmış sayılacağının da ihtar edildiği, tüm bu ihtarata rağmen davalının süresinde defterlerini incelemeye sunmadığı gibi mazeret de bildirmediği, her ne kadar davalının defterlerini sunmaması nedeniyle davalı defterinde olup olmadığı bilinemese de tarafların —— örtüştüğü, davacının düzenlediği faturaların davalı tarafımdan bildiriminin yapıldığı, bu sebeple takibe konu faturaların davalı yana teslimi ve davalı yanın kayıtlarına alındığı noktasında herhangi bir ihtilaf olmadığı mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın talep gibi kabulüne karar verilmiş, davalı vekili her ne kadar 04/05/2023 tarihli ikinci celse delil yönünden davasını ıslah etmek istediğini, tekrardan defter inceleme kararı verilmesini talep etmiş ise de mahkememizce verilen usulüne uygun defter inceleme kararı gereğince davalının süresinde defterlerini incelemeye sunmadığı, mazeret de bildirmediği, kaldı ki ıslah ile zaten dayandığı kendi ticari defterlerine tekrar dayanamayacağı mahkememizce anlaşılmakla bu talep reddedilmiş, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde davacı şirket yetkilisi——- müvekkili şirketçe 25/07/2019 tarihinde ——– verildiğini, borçlunun ilgili borcu ödememesinden ötürü kendisi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığından bahsetmiş ise de her iki tarafında sermaye şirketi olmakla borçlarının ve alacaklarının şirketi temsil eden kişilerin şahsi borcu/alacağı olamayacağı, ticari ilişkinin hükmi şahsiyetleri olan tüzel kişi tacirler üzerinden yürütüldüğü, bu hususun takas yahut mahsuba konu olamayacağı, tarafların bu hususta dosyamızdan bağımsız hukuki girişimlerde bulunma haklarının olduğu, davalının itirazıyla davacının alacağına geç kavuşmuş olması ve alacağın likit olması da değerlendirilerek davacı yararına %20 icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın taleple bağlı kalınarak KABULÜ ile,
——- sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 89.905,00 TL asıl alacak ve 39,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.944,33-TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 17.981‬-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Alınması gerekli 6.144,10-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.086,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.057,12-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 14.391,09-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.086,98-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı toplamı 1.167,68-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 126,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.626,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.04/05/2023