Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/43 E. 2023/563 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/43
KARAR NO : 2023/563

DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

—–Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.03.2021 Tarih, —sayılı Red Gönderme kararı ile dosya mahkememize tevzi olunmuş,
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; —- Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.02.2021 tarihli ve —-sayılı kararıyla borçlu —-konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, müvekkili —- —-Şubesi tarafından borçlu —- birtakım krediler kullandırıldığını, borçlu şirkete kullandırılan kredilerin teminatı olarak mülkiyeti dava dışı —-ait bazı taşınmazlar üzerine müvekkili banka lehine ipotekler tesis ettirildiğini, toplam ipotek tutarının 2.000.000,00 TL olduğunu, borçlu firmanın kredi borçlarını ödememesi üzerine kredi hesaplarının 21.09.2018 tarihi itibariyle kapatılarak kredi borçlusu firma ve müteselsil kefillere—- Noterliğinin 21.09.2019 tarihli ve —– yevmiye no’lu hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, söz konusu ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiğini, müvekkili banka ile borçlular arasında borç tasfiye sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin imzalanmasında borçlu firmanın komiser heyetinin de imzası bulunduğunu, müvekkili bankanın borç tasfiye sözleşmesine göre borçlu firmadan 25.09.2019 tarihi itibariyle toplam 3.532.322,00 TL tutarında alacaklı olduğunu, söz konusu alacak tutarının 3.389.322,00 TL’lik kısmının nakdi kredi alacağından kaynaklandığını, bakiye durumdaki 143.000,00 TL’lik alacağın ise gayrinakdi kredi alacağı niteliğini haiz olduğunu, borç tasfiye sözleşmesinde borçların 02.03.2020 tarihinden başlamak üzere toplam 24 ay içerisinde %18,95 – %19,50 faiz oranı üzerinden ödenmesinin öngörüldüğünü, borçlular tarafından müvekkili bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili bankanın alacağının 2.479.880,52 TL olarak gözüktüğünü, müvekkili banka alacağının rehinli alacak olarak nitelendirilmesi gerekirken adi alacak olarak nitelendirildiğini, müvekkili banka tarafından borçlunun konkordato teklifine olumsuz oy verildiğini, komiser onaylı borç tasfiye sözleşmesindeki alacak tutarlarının dikkate alınması gerektiğini, müvekkili bankanın borç tasfiye sözleşmesine göre davalı şirketten dava tarihi itibariyle toplam 4.541.852,00 TL tutarında alacaklı olduğunu belirterek müvekkili bankanın davalı şirketten olan alacağının 2.000.000,00 TL’lik kısmının imtiyazlı alacak olarak kayıt kabulüne, müvekkili bankanın borç tasfiye sözleşmesine göre davalı şirketten dava tarihi itibariyle toplam 4.541.852,00 TL tutarında alacaklı olması ve tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili banka alacağının 2.479.880,52 TL olarak gözükmesi nedenleriyle müvekkili bankanın 2.061.971,48 TL’lik alacağının tasdik edilen konkordato projesine eklenmesine, söz konusu alacak tutarının Mahkeme kararının kesinleşmesine kadar borçlu şirket tarafından Mahkemenin belirleyeceği bir bankada açılacak hesaba yatırılmasına, borç tasfiye sözleşmesinde yapılan hesaplamaya göre —-no’lu Taksitli Ticari Kredinin 1.874.165,00 TL’lik asıl alacak tutarına dava tarihinden itibaren asıl alacağın ödeneceği tarihe kadar %18,95 faiz oranı üzerinden faiz işletilmesine, müvekkili bankanın —- no’lu kredi dışında kalan tüm alacaklarının asıl alacak tutarlarına dava tarihinden itibaren asıl alacağın ödeneceği tarihe kadar %19,5 faiz oranı üzerinden faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

ISLAH : Davacı vekili tarafından sunulan 30/12/2022 Tarihli Islah Dilekçesi Özetle ; 12.12.2022 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunun “Sonuç” kısmında yer alan d ve e bentlerinde, “Davacı bankanın tasdik edilen konkordato projesine göre nakdi kredi alacağı olarak 909.441, 48.-TL daha talep hakkına sahip olduğu,” ve “Davacı bankanın gayrinakdi kredi alacaklarından kaynaklı olarak 143.000,00.-TL’nin depo edilmesini isteyebileceği” şeklinde tespitlerde bulunulduğunu, söz konusu 143.000,00.-TL gayrinakdi kredi alacağı teminat mektubundan kaynaklanmakta olup, meri teminat mektubu 19.01.2022 tarihinde tazmin edilmek suretiyle gayrinakdi kredi riski nakdi kredi riskine dönüştüğünü, bu nedenle bu tutarında nakdi kredi alacağı olarak kabul edilerek toplam 1.052.441,48.-TL nakdi kredi alacağının konkordato projesinde kabul edilen müvekkili Banka alacağına eklenmesi ,
Mahkeme’de yargılaması devam etmekte olan alacak davasının Mahkeme’nin 26.09.2022 tarih ve—- sayılı konkordato tasdik davasına bağlı olarak İİK 308/b maddesi uyarınca açılmış alacak davası olarak ıslah edildiğini beyan etmiştir.

CEVAP : Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap sunmamıştır.

İLK KARAR
Mahkememizin—-sayılı 16.06.2021 Tarihli kararı ile Davanın Arabuluculuk Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.

İSTİNAF KALDIRMA KARARI
—Bölge Adliye Mahkemesi—-Hukuk Dairesinin —- sayılı 23.12.2021 Tarihli kararı ile Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İİK’nın 308/b maddesi uyarınca açılan davada, taraflar arasındaki uyuşmazlık arabuluculuğa elverişli değildir. Dolayısıyla, eldeki dava TTK’nın 5/A maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuğa tabi olan bir dava değildir. Hal böyle olunca Mahkemece davanın, arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden Mahkememizce verilen kararın HMK’nın 353 (1)a-6 maddesi uyarınca usulden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; hukuki niteliği itibariyle davacının konkordato kapsamında çekişmeli hale gelen ve kabul edilmeyen alacağının tahsiline ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık ; Taraflar arasında—-Asliye Ticaret Mahkemesinin—-. sayılı dosyası üzerinden tasdik edilen konkordato projesi haricinde davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı ve alacağının niteliği hususlarındadır.Mahkememizin konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verdiği 05.02.2021 tarih ve—-sayılı kararın —- BAM —–. Hukuk Dairesinin 27.04.2022 tarih ve—–sayılı kararı ile kaldırıldığı, devamı süreçte ise Mahkemece 26.09.2022 tarihinde —- sayılı kararla yeniden tasdik kararı verildiği, kararın 07/03/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 08.10.2019 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesinin davacı banka ile davalı —- ve dava dışı müteselsil kefiller (—–) arasında akdedildiği görülmüştür. Ayrıca sözleşmeye ekli belgeler arasında davalı —- Komiser Heyetinin imzasını taşıyan “Borç Tasfiye Sözleşmesi – Onay Metni” başlıklı bir yazı da bulunmaktadır. İlgili yazı içeriği şu şekildedir:
“Alacaklı Banka—- ile borçlular; —–arasında mevcut borçların ödenmesine ilişkin olarak imzalanan 08.10.2019 tarihli “BORÇ TASFİYE SÖZLEŞMESİ”, —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas nolu dosyası ile Konkordato davasında —- firmasına mahkeme tarafından komiser olarak atanmamız nedeni ile tarafımızca da görülmüş ve denetim onayımızdan geçmiştir. İşbu denetim onayı çerçevesinde şirketin faaliyetleriyle, sözleşmeye bağlanan borçların ödenmesi izlenecek olup aksaklıkların zamanında giderilmesi için gerekli uyarıların yapılması ve önlemlerin alınmasına katkı sağlanacaktır. Bu bağlamda komiserler heyetimizin onayı hiçbir şekilde sözleşmeye bağlanan borçların ödenmesine ilişkin şahsi taahhüdü içermemekte olup anılan borçların zamanında ödenmemesi ve doğabilecek temerrüt hükümlerinden dolayı şirket yönetimi sorumlu bulunmaktadır.” Görüldüğü gibi, davacı banka tarafından kredi borçlularına tesis edilip kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçların tasfiyesine ilişkin olarak davacı banka ile davalı —- ve dava dışı müteselsil kefiller arasında akdedilen sözleşmeye davalı —- Komiser Heyeti de onay verdiği, Komiser onaylı bu sözleşmede,—-numaralı “Taksitli Ticari Kredi” borcunun 1.874.165,00 TL, diğer nakdi kredi borçlarının ise 1.515.157,00 TL üzerinden anapara haline getirildiği tespit edilmiştir.
Bu durumda, komiser onaylı 08.10.2019 tarihli sözleşme ile nakdi kredi borçlarının anapara tutarı olarak [1.874.165,00 TL + 1.515.157,00 TL=] 3.389.322,00 TL’nin ve gayrinakdi kredi borcu olarak ise 143.000,00 TL’nin davalı şirket tarafından kabul edildiği görülmüştür.Davacı vekili dava dilekçesinde, tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili banka alacağının 2.479.880,52 TL olarak gözüktüğünü belirterek kabul edilmeyen alacakların hükme bağlanmasını talep etmektedir. Bu durumda, davacı banka tasdik edilen konkordato projesine göre nakdi kredi alacağı olarak [3.389.322,00 TL – 2.479.880,52 TL=] 909.441,48 TL daha talep hakkına sahip olduğu, ayrıca, gayrinakdi kredi alacaklarından kaynaklı olarak 143.000,00 TL’nin depo edilmesini talep hakkına sahip olduğu, gayrinakdi alacağın 19.01.2022 tarihinde paraya çevrildiği bu durumda davacının projeye dahil edilmemiş 1.052.441,48 TL alacağının bulunduğu belirlenmiştir.
Davacı banka alacaklarının dava dışı üçüncü kişilere malvarlıklarıyla teminatlandırıldığı bu nedenle alacağın adi alacak olarak nitelendirilebileceği belirlenmekle iş bu alacağa geçici mühlet tarihinden itibaren faiz işlemesinin duracağı, rehinli alacak olarak nitelendirilemeyeceği, dava dilekçesinde ve davacı vekilinin duruşmadaki beyanında belirtildiği gibi dava değerinin 2.061.971,48 TL olduğu, ıslahla dava değerinin 1.052.441,48 TL ye indirilemeyeceği belirlenmekle, davanın kısmen kabulü ile 1.052.441,48 TL davacı alacağının tahsiline, aşan 1.052.441,48 TL’ye ilişkin talebin ve alacağın rehinli alacak olarak kabulüne ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1.052.441,48 TL nakdi alacağın davalıdan tahsiline,
Davalı yönünden mahkememizin—-esas, —- karar sayılı ilamı ile tasdikine karar verilen konkordato projesinin davacı yönünden feshine, veya tamamen feshine karar verilmediği sürece tasdik edilen proje kapsamında davacıya ödeme yapılmasına,Aşan istemlerin reddine,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 71.892,27 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 59,30 TL peşin harç, 35.213,32 TL peşin harç ile yargılama aşamasında ıslah harcı olarak yatırılan 80,70 TL olmak üzere toplam 35.353,32 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 36.538,95 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Kısmen Kabul edilen 1.052.441,48 TL üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 132.195,32 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kısmen red edilen 1.009.530,00 TL üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 128.762,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 35.412,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 9.000 TL Bilirkişi ücreti ve 347,7‬0 TL Posta ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri olan 9.347,70 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 4.771,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 4.576,59‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.