Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/405 E. 2023/812 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/405
KARAR NO : 2023/812

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/05/2022
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —–Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkiline ait —– plakalı araca 27/05/2021 tarihinde davalı —– sevk ve idaresindeki ——plakalı aracın çarpması neticesinde kaza meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait araç sürücüsünün kusursuz, davalılar sorumluluğundaki ——plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kaza neticesinde müvekkiline ait aracın hasar aldığını, değer kaybına uğradığını ve hasarlı olduğu süre boyunca çalıştırılamadığı için müvekkilinin iş durması zararına uğradığını, davalı sigorta şirketinin —— plakalı aracın trafik sigortacısı olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen zararlardan poliçe kapsamında sorumlu olduğunu, kaza sonrası oluşan zararların karşılanmasına ilişkin arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak nalaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle——plakalı araçta meydana gelen değer kaybı zararına binaen şimdilik 2.000 TL değer kaybı zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, şimdilik 500,00 TL kazanç kaybı bedelinin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan sigorta şirketi hariç olmak üzere davalı—– tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

CEVAP :
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde Davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı ve hasar talebi ile ilgili müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirme neticesinde; dava öncesi ve yasal süre içinde 05.07.2021 tarihinde 2.507,50-TL hasar tazminatı, 08.04.2022 tarihinde 14.819,29-TL değer kaybı tazminatı ödemesi gerçekleştirildiğini, ödemeye ilişkin dekontların dilekçe ekinde sunulduğunu, yapılan bu ödemeler ile müvekkilinin başkaca bir borcu kalmadığını, kabul manasında olmamak üzere, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın A.6.B maddesinde de belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatları teminat dışında kalan hallerden olduğunu, bu sebeple kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, kusur tespiti bakımından —— İhtisas Kurumundan rapor alınması gerektiğini, zira müvekkilinin sorumluluğuna ilişkin bir karar ihdas edilmesi halinde müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, davacı tarafın aracında meydana ge-len “değer kaybı” miktarının tespit edilebilmesi için Trafik Sigortası Genel Şartları Ek-1’de yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, bilindiği üzere otomotiv sektöründe çok değişken verilerle, farklı şekillerde uygulanan yöntemlerle hazırlanmış değer kaybı hesaplamaları bulunduğunu, kabul manasında olmamak üzere genel şartlar gereğince müvekkili şirketin yalnızca anlaşmalı servislerde uygulanacak tedarik ve işçilik bedelleri ile sorumlu olması sebebiyle zararın tespitinde bu hususun da göz önünde bulundurulması gerektiğini, bu sebeple dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmesi gerektiğini, işbu hükme rağmen, genel şartlarda belirlenen usul ve esasların zarar gören üçüncü kişiyi bağlamayacağı yönündeki değerlendirmeler hükmün amacına aykırı olduğunu, zira trafik sigortası kapsamı itibariyle üçüncü kişileri ilgilendiren bir sigorta türü olup, maddede geçen tazminatlardan da üçüncü kişiler tarafından talep edilen tazminatlardan söz edildiği aşikar olduğunu, bu durumda kanunda yer alan bu düzenlemenin üçüncü kişilerin zararının tespiti hususunda geçerli olmadığını iddia etmenin, işbu hükmün uygulanmasını imkansız hale getirdiğini, bu durumun kanunun amacına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin Genel Şart hükümleri gereğince üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, ihbarla aynı gün içinde, davacı tarafı aracın 3 yaşından büyük olması halinde eşdeğer parça bedelleri ile ve anlaşmalı serviste onarılmaması halinde anlaşmalı servislerde geçerli tedarik ve işçilik bedelleri ile sorumlu tutulabileceği hususlarında bilgilendirildiğini, dolayısıyla parça ve işçilik bedellerinin yüksek kaynaklanan fahiş hasar bedelinden sorumluluğumuz bulunmadığını, bu sebeple davacının fahiş taleplerinin reddi gerektiğini, başvuru sahibinin gerçek zararının tespiti için Bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğihi, davacı tarafça sunulan raporda belirtilen işçilik ve parça bedelleri fahiş olmakla, kabulünün mümkün olmadığını, belirtilen onarım ve değişim işlemlerinin gerçekten yapılıp yapılmadığının da bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin Genel Şart hükümleri gereğince üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, ihbarla aynı gün içinde, davacı tarafı aracın 3 yaşından büyük olması halinde eşdeğer parça bedelleri ile ve anlaşmalı serviste onarılmaması halinde anlaşmalı servislerde geçerli tedarik ve işçilik bedelleri ile sorumlu tutulabileceği hususlarında bilgilendirdiğini, dolayısıyla orijinal parça kullanımı ve iskonto uygulanmaması nedeniyle parça ve işçilik bedellerinin yüksek oluşundan kaynaklanan fahiş hasar bedelinden sorumlulukları bulunmadığını, bu sebeple davacının fahiş taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin KDV’den sorumluluğu bulunmadığını, başvuru dilekçesinde hasarlanan parçalara ilişkin orijinal parça talep edilmişse de işbu hususun kabulünün mümkün olmadığını, başvuru dilekçesinde iskonto yapılmaması yönünde talepte bulunulmuşsa da aleyhe hüküm kurulması halinde parça ve işçilik iskontosu uygulanmalı bu oran da en az yüzde otuz olması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçta meydana gelen kazanç ve değer kaybı nedeni ile tazminat alacağına ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları reseMahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, bilirkişi raporları ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Olayın çözümü teknik bilgi ve tecrübe gerektirmekle dosyanın alanında uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, 01/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 26/05/2021 tarihinde meydana gelen olayda; KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı sürücü —–plaka sayılı —–marka araç sürücüsü) —– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu (—– plaka sayılı—– marka/tip,—- model) araç sürücüsü dava dışı —– kusursuz olduğu, Söz konusu kazaya ait —–SBM Kaza İhbar Nolu TRAMER kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin KOMİSYON OY BİRLİĞİ ONAYI ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde de; dava konusu—- plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, diğer ——plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak tespit edildiği görülmüş olup, TRAMER kusur durumunun tarafımca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğu, DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: 26/05/2021 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu —– plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, (Değer Kaybı Hesaplamasında; Dava konusu ——plaka sayılı aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmışlık düzeyi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı kaza kaydının bulunmadığı hususu, parça-malzeme-işçilik kalemlerinin niteliği, 26/05/2021 tarihli kazaya ait hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği ve TRAMER hasar sorgusunda hasar tutarı bulunmadığı hususları da dikkate alınarak Yargıtay Kararları* doğrultusunda değerlendirilmiştir) (*Yargıtay —– Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve —— sayılı kararı) KTK.m.90’da yer alan “trafik sigortası kapsamında ödenen değer kaybı tazminatı, destekten yoksun kalma tazminatı ve sürekli sakatlık tazminatlarına ilişkin hesaplamada dikkate alınacak kriterler ile maddenin uygulanmasına ilişkin SEDDK’ya düzenleme yapma yetkisi verilen hüküm” Anayasa Mahkemesi tarafından İPTAL edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Serbest Piyasa Koşullarına göre değerlendirmede; Dava konusu —–plaka sayılı —— marka/tip, —— model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının Yargıtay Kararları doğrultusunda (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle”; serbest piyasa koşullarında 20.000,00 TL olabileceği değerlendirilmiş olup, sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında; [(20.000,00 TL Değer Kaybı) x %100 kusur oranı] = 20.000,00 TL olabileceği, davalı Sigorta tarafından ZMSS Genel Şartlar Ek’1 Değer Kaybı Hesaplamasına göre 14,819.29 TL tutarlı Değer Kaybı hesabının yapılmış olduğu ve buna göre—– antetli, göndereni davalı —–, alıcısı (dava dışı araç maliki)—– Kiralama olan, “—- numaralı hasar dosya ödemesidir” açıklamalı, 08/04/2022 tarih ve 14.819,29 TL tutarlı dekont örneği bulunduğu, Sayın Mahkeme tarafından yapılan ödemenin kabulü halinde kalan bakiyenin (20.000,00 TL – 14.819,29 TL=) 5.180,71 TL olduğu, ARACI KULLANAMAMAK DOĞAN ZARAR YÖNÜNDEN: Dava konusu aracın hasar-onarımı için gereken makul sürenin* 8 gün olabileceği, bu süre zarfında davacı tarafın aracını kullanamamaktan doğan net zararının kaza tarihi olan 26/05/2021 tarihi itibariyle 2.600,00 TL olabileceği hesaplanmış olup, sürücünün kusuruna isabet eden tutarın; (*Yargıtay Kararlarında belirtildiği üzere onarım için gereken makul süre) (2.600,00 TL Zarar Tutarı x %100 Kusur oranı) 2.600,00 TL olabileceği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
ISLAH
Davacı vekili 25/04/2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerini 5.180,71 TL değer kaybı tazminatı ve 2.600,00 TL kazanç kaybı tazminatı olmak üzere 7.780,71‬ TL’ye artırmış, harcını yatırmış ve dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın davacının maliki olduğu —– plakalı araca davalı—– maliki ve sürücüsü, —– ZMMS’cisi olduğu —– plakalı aracın 26/05/2021 tarihinde çarpması neticesinde meydana gelen tarafik kazası sebebiyle değer kaybı ve kazanç kaybı talepli tazminat davası olduğu, mahkememizce aldırılan 01/04/2023 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, bu doğrultuda meydana gelen kazada davacı aracının kusurunun bulunmadığı, ——plakalı davalı aracının ise %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin kusuruyla zarar veren aracın zorunlu mali mesuliyet poliçesini düzenleyen şirket olduğu, bu durumda davacının aracında meydana gelen değer kaybı bedelini davalı şirketen de isteyebileceği, diğer davalıların ise işleten sıfatıyla davacının aracında meydana gelen tüm hasardan ve ferilerinden mesul oldukları, davalı sigorta şirketinin değer kaybı dolayısıyla davacıya 08/04/2022 tarihinde ve 14.819,29 TL ödediği, davacının aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 20.000,00-TL olduğu, bu sebeple ödenen değer kaybı miktarı düşüldüğünde davacının aracında bakiye 5.180,71-TL değer kaybı olduğu bu bedelden her iki davalının da mesul olduğu, davacının aracını kullanamamaktan doğan zararının ise poliçe kapsamında olmadığı ve sadece davalı —– talep edilebileceği, bu bedelden davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı, davacı aracının makul tamir süresinin 8 gün olduğu, beher gün için 325,00-TL kiralama bedeli ile birlikte dosya kapsamında davacının davalı gerçek kişiden 2.600,00-TL muadil araç kiralama bedeli/kazanç kaybı bedeli talep edebileceği mahkememizce anlaşılmış ve tarafların temerrüt tarihleri ayrı olmakla faizin başlangıç tarihi her iki davalı için ayrı ayrı belirlenerek açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
5.180,71 TL değer kaybı tazminatının davalı —– için 29/03/2022 tarihinden itibaren, davalı —— için ise 27/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,2.600,00 TL kazanç kaybı tazminatının 27/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ——alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 531,50 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 91,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 359,80 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
ARABULUCULUK ÜCRETİ
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.600,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.780,71‬ TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 91,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 252,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 403,75‬ TL posta ücreti olmak üzere toplamda 1.903,75‬ TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketinin 1.267,59 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, Dair, tarafların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.