Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/396 E. 2022/461 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/396 Esas
KARAR NO: 2022/461
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—-adresindeki dairenin maliki olduğunu, davalı—müvekkilinin üst katında bulunan —dairenin maliki olduğu, davalı —- ise müvekkilinin dairesini hasarlara karşı sigorta ettirdiği sigorta şirketi olduğunu, davalıya ait taşınmazın tesisatlarının eskimiş olması ve uzun süreden beri gerekli önlem, değişim ve yenilemelerin yapılmamış olması sonucunda bu daireden sızan suların müvekkilinin dairesine hasar verdiğini, bazı eşyalarının da hasar gördüğünü, hasar nedeniyle müvekkilinin dairesini kullanamadığını, otel ve başka yerlerde kalmak zorunda kaldığını, müvekkilinin manevi olarak büyük bir üzüntü duyduğunu, davalı sigorta şirketinin hasar bedelini düşük çıkardığını belirterek; şimdilik — hasar tutarının —hasar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, — manevi tazminatın davalı —yasal faiziyle birlikte tahsiline, taşınmazın kullanılamamasından doğan zararlar nedeniyle şimdilik — dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın ilk olarak açıldığı —– Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş, dosyanın yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Dava, konut sigorta poliçesine ilişkin tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça, maliki olduğu dairesinde meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları belirlenmiş ve Mahkemelerin görevi dava şartları arasında sayılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1.madde ve fıkrasında tanımlara yer verilmiştir. Yasa maddesine göre satıcı; ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Dosyamız bakımından; davacının gerçek kişi olduğu, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında konut sigortası poliçesinin düzenlendiği, davacının kendi kullanımında olan dairesinde meydana gelen hasar bedelinin kendi sigortacısından tahsilinin talep edildiği, bu hali ile davacının tüketici olduğu ve aralarındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı Yasa’nın 73/1.madde ve fıkrasında yer alan “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verildiği ve —— karar sayılı ilamında “…Somut olayda, davacıya ait evin konut sigorta poliçesi ile sigortalandığı, davacının bu işlemi yaparken tüketici olarak hareket ettiği, 6502 sayılı TKHK’nın 3/k bendinde tanımlandığı gibi ticari veya mesleki amaçlarla hareket edildiğini kanıtlayan bir savunma veya delilin dosyada bulunmadığı, bu durumda davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği, ancak mahkemece yanılgılı değerlendirmelerle davaya Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla bakıldığı anlaşılmıştır…” hükmüne yer verildiği ve yine—-Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından, 6502 sayılı Yasanın 3/l, 73/1 ve 83/2 madde hükümleri uyarınca; uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi görevli olup, Mahkemece, ayrıca tüketici mahkemesi var ise görevsizlik, yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır…” hükmüne yer verildiği de dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK madde 115/2 uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ——- Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde — nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2022