Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/381 E. 2022/633 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/381 Esas
KARAR NO: 2022/633
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/05/2008
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacılar kayyımın kayyımlığını —- dava dışı —- pay sahibi olduklarını, bu şirketin büyük hissedarı, —- olduğunu, diğer davalı şirketlerinde —- tarafından kurulmuş olup, dava dışı —- aynı konuda faaliyet gösterdiklerini,—- iş bu davalı şirketlerinde büyük hissedarı, kurucu ortağı, temsil ve ilzama yetkili müdürü olduğunu,—– şirketi kullanarak bir çok konuda ihtilaf yarattığını, bu nedenle — davanın açılmasına neden olduğunu,—-dava dışı —- paylarının keyfi bir şekilde ve haksız olarak ıskat edildiğini, dava dışı — şekilde yok edilen —– zimmetine kaydedildiğini ve buna kılıf göstermek maksadıyla—-aleyhine alacak davası açıldığını, —— kararında —– alacığının olmadığına karar verildiğini, davalının dava kaybetmeyi bir alışkanlık haline getirdiğini,—–tarihli genel kurulda alınan sermaye artırımının yoklukla malul olduğuna karar verildiğini, dava dışı —- işleri ve kazançlarının davalı şirketlere aktarıldığını, TTK’nun 334. ve 335. maddelerine aykırı davranıldığını, davalı —- örtülü kazanç sağladığını, dava dışı —- gelirlerinin gizlendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla dava dışı —- uğramış olduğu tüm zararların tespitine, davalı —- ve ayrıca bütün davalılardan tahsilde mükerrerlik olmamak üzere ve şimdilik —- müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsil edilerek dava dışı —– ödenmesine, dava dışı şirketin uğramış olduğu zararlar için uğranılan tarihlerden başlamak üzere ticari temerrüt faizi uygulanmasına ve bunun davalılardan tahsil edilerek —- ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı şirket kayyımı —— tarihli ıslah dilekçesi ele; fazmlaya ilişkin hakları saklı tutularak faiz harç olmak üzere davalı —- olan tazmin talebini — yine faiz hariç olmak üzere davalı—-ile davalı —- tahsilde mükerrerlik olmamak üzere müştereken ve müteselsilen olan tazminat talebini de—- yükselttiğini, ıslah yolu ile artırılan —-olduğunu, bu şekilde dava değerinin — olduğunu, söz konusu tutarın faizi ile birlikte dava dışı ——ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, öncelikle davanın zamanaşımı itiraz nedeniyle reddi gerektiğini, diğer yandan TTK . 335. dava açma yetkisini ortaklara değil şirkete verdiğinden davacı ortak adına kayyım tarafından açılan huzurdaki davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı —- dava dışı —- aynı konuda faaliyet gösterdiği iddiaların doğru olmadığını,—- aktif bir şirket olmadığını, —- ise henüz kuruluş ve yatırım aşamasında olduğunu, davalı— şirketle ticari ilişkisi bulunmadığı gibi diğer davalarında aynı durumda olduğunu her üç davalının da —– ticari ilişkisi olmadığı gibi benzer ticari faaliyette bulunmamakta ve gayri faal durumda bulunduğunu, davalı —– davalı şirketleri bildiği gibi ——Davacı ile ortaklıktan önce ticari faaliyette bulunduğunu, davacılar kayyımının güdülen amaç ile başlayarak hisseleri ele geçirmek niyeti ile bitirdiği cümlesine ise bir anlam veremediğini, müvekkili şirket ortakları olarak —şirketin her yıl yapılan genel kurullara katıldığını, genel kurullarda özgürcü söz aldıklarını, istek ve şikayetlerini bildirdiklerini, TTK’nun kendilerine tanıdığı tüm azınlık haklarını hiç bir tereddüt etmeden kullandıklarını, yapılmış bulunan ıskat işlemi TTK’nun ön gördüğü kurallar dahilinde yapıldığını, davacılar kayyımı, —-parasının yok edildiğini,—– zimmetine kaydedilmiş olduğunu ve buna kılıf göstermek maksadıyla alacak davası açıldığını, ön görülen davada —-böyle bir borcunun bulunmadığına karar verildiğini, ancak kesinleşmemiş hiç bir mahkeme kararı delil teşkil etmeyeceğini, davacılar kayyımı tarafından hukuki murakıp atanması için dava açmak zorunda kaldığının ifade edildiğini, hususi murakıp ataması ile ilgili davanın iş bu dava ile ilgisi olmadığını, kaldı ki atanan hususi murakıp verdiği raporla şirket işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediğini belirttiğini, bu nedenlerle öncelikle usul yönünden incelenerek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK KARAR
Mahkememizden verilen —— sayılı kararı ile ; 1-Davalı —– aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
—- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile dava dışı —– ödenmesine,
Aşan istemin reddine,
2-Davalı——-aleyhine açılan davanın REDDİNE, karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA KARARI :
Mahkememizden verilen —–sayılı ilamıyla ;
Dava, davacılar —- adına, —- sayılı dosyasında, bu dosyaya özgü ve sınırlı kayyum olarak atanan—-tarafından açılmıştır. Davayı açan kayyum, genel mahiyette bir yönetim kayyumu olmayıp —- dosya ile sınırlı temsil kayyumudur. Görevi —- esas sayılı dosyası ile mahdut olup, eldeki dava tarihi itibariyle bu dava için ayrıca verilmiş bir kayyum kararı bulunmamaktadır. — bozma ilamı üzerine — esas sayılı dosyanın —- bulunduğu esnada, mahkemece —– tarihinde kayyuma, şirket yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılması ve açılan davalara izin verilmesi eldeki dava yönünden geçerli bir kayyum tayini ve izin niteliğinde değildir.
Bu halde, kayyum — eldeki dava için usulüne uygun alınmış bir kayyum tayini kararı ve izni olmadan dava açması mümkün değildir. Keza, ——-sayılı ilamında da belirtildiği gibi, paydaş davacıların dava dışı —- aleyhine açtıkları yönetim kurulu kararı ve karara bağlı gönderilen ihtarnamenin hükümsüzlüğünün tespiti davasında da anılan dosya kapsamında atanan kayyımın, genel mahiyette bir yönetim kayyımı olmayıp o davaya özgü ve o davayla sınırlı temsil kayyımı olduğu gözetilmeksizin işin esasına girilmesi doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
Aktif dava ehliyeti 6100 sayılı HMK’nın 114/d maddesi gereğince dava şartlarından olup aynı Yasa’nın 115 md. gereğince yargılamanın her aşamasında ve resen nazara alınması gerekir.
Kayyumun———– sayılı dosya yönünden geçerli, o davaya özgü ve o dava ile sınırlı temsil kayyumu olduğu gözetilmeksizin eldeki dava yönünden de geçerli olduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalılar yararına bozulmasına karar verilmiş olup, mahkememize iade edilen dosya —-Esas numarasını almıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Usulüne uygun—– ilamına uyulmasına karar verilmiş ve —–genel mahiyette bir yönetim kayyımı olmadığı dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı belirlenmekle davanın Aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-AKTİF DAVA EHLİYETİ YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 810,00 TL ve yargılama evresinde ıslah harcı olarak yatırılan 2.334,35 TL nin toplamda 3.144,35 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 3.063,65‬ TL’nin karar kesinleştikten sonra davacılara iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekilleri için takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —— tarafından posta ücreti olarak sarf edilen 72,70 TL’nin davacıdan alınarak davalı——-verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile Yargıtay’a temyiz yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2022