Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/376 E. 2022/888 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/376 Esas
KARAR NO:2022/888

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/01/2022
KARAR TARİHİ:01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (sözleşmeden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı taraf arasında kurulan sözleşmenin 3 üncü maddesine aykırı olarak davalı tarafın, müvekkil şirketin sembol ve markasını belirten tabelayı indirmesinden dolayı — cezai şartı dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müvekkil şirkete ödemesine, aynı sözleşmenin 15. Maddesi gereğince davalı tarafın— tazminatı dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müvekkil şirkete ödemesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkili mahkemede açılmaması ve davacının korunacak hukuki yararının olamaması nedeniyle usulden reddine, davanın tüm talepler bakımından esastan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise TBK md. 27/2 gereği sözleşme cezasının kaldırılmasına veya tenkis edilmesine, yargılama masrafları ile ilam vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme ve Delillerin Değerlendirilmesi
Dava, taraflar arasında bayilik sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.Ön inceleme zaptı doğrultusunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki — tarihli “Bayilik Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin 3 ve 15 inci maddeleri gereğince davalı tarafın tazminat ödemekle yükümlü olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.Tensip zaptı doğrultusunda; — Mahkemesi’ne ve —, ticaret sicil ve — dairesine müzekkerelerin yazıldığı, tümünün yazı cevaplarının dosya arasına geldiği anlaşıldı.—yazı cevabı içeriğine göre, davalı —- gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığının belirtildiği; —yazı cevabı içeriğine göre, —tarihleri arasında —- faaliyetleri ile iştigal ettiğinin ve ticari kazancını işletme hesabı esasına göre tespit ettiğinin bildirildiği; — yazı cevabı içeriğine göre, davalının esnaf kaydının bulunmadığının bildirildiği anlaşıldı.
İş bu davanın —karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşerek mahkememiz gönderilmesi üzerine yukarıdaki esası alarak yargılamaya devam olunmuştur.—- Mahkemesindeki yargılamada sanıklar—; müşteki ise davacı —iş ortağı olduğu; atılı eylem yağma ve suç tarihi/yerinin ise —olduğu anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamına göre, tarafların iş ilişkilerinin yukarıda anılı cezai eylemin gerçekleştiği tarih itibariyle son bulduğu, izleyen süreçte işyeri tabelasının indirildiği anlaşılmaktadır.
Tazminat talebi, sözleşmenin cezai şart ve tazminat hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle ileri sürülmüş; sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin 3 üncü maddesinde haklı sebep olmaksızın tabelanın indirilmesi halinde — 15 inci maddesinde ise bayinin şirket ile ilgili TBK 57 ve TTK 54 ve devamı hükümlerine aykırı davranılması halinde —- ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.Haksız rekabet ve bedensel zarar hükümlerine (TBK m.57 ve 54) dair yapılan değerlendirmede;6098 sayılı Yasanın “Haksız rekabet” başlıklı 57 nci maddesine göre, gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir.
Davacı vekilince sözleşmenin 15 inci maddesine aykırı davranıldığı iddiası ileri sürülmüş ve bu nedenle kararlaştırılan tazminatın ödenmesi gerektiği belirtilmişse de davalı tarafın, tarafların aralarındaki sözleşme ilişkisinin son bulmasından sonra vuku bulan eylemi haksız rekabet teşkil etmediği; davacı tarafın herhangi bir bedensel zararının da oluşmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiştir.Sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart hükümlerine dair yapılan değerlendirmede;
Davacı vekilince sözleşmenin 3 üncü inci maddesine aykırı davranıldığı iddiası ileri sürülmüş ve bu nedenle kararlaştırılan cezai şartın ödenmesi gerektiği belirtilmişse de kovuşturma konusu yapılan eylemlerin— tarihinde gerçekleştiği, dolayısıyla tabelanın indirildiği tarih itibariyle tazminata esas sözleşmenin geçerli olmadığı; tabelanın taraflar arasındaki ticari ilişkinin son bulmasını müteakip süreçte indirildiği, bu anlamda eylemin haklı neden olmaksızın gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmakla talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli —karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan —harçtan mahsubu ile artan bakiye —harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5.-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan —6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren — hafta süre içerisinde — nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.