Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/356 E. 2023/439 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/356 Esas
KARAR NO:2023/439
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:09/05/2022
KARAR TARİHİ:01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay tarihi olan 22.11.2019 da sürücü — sevk ve idaresinde olan — plaka sayılı aracın seyir halinde iken —- sevk ve idaresindeki araç ile çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili—— yaralandığını, — plaka sayılı araç sürücüsü —- 2918 sayılı K.T.K.‘nın ilgili maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, — plaka sayılı araç —- tarafından sigortalandığını, Müvekkiline —–tarafından ödeme yapılmadığını, Müvekkilinin söz konusu trafik kazası nedeniyle yaralanması sonucu ——– tarihinde alınan maluliyet raporuna göre % 10 oranında malul kaldığını, müvekkilimin haksız olarak mağdur edilmeye devam edildiğini, müvekkilinin bu mağduriyetinin ve zararının (maluliyetinin) giderilmesi için sigorta şirketinden —– kapsamında alacağı olan maluliyet tazminat miktarının bilirkişi marifeti ile hesaplanarak müvekkile ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortacılık kanunu gereği davacının —– nezdinde—– dosyasında aynı taleplerle başvuru yaptığını, davacının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple başvurunun reddedildiğini, ve kesin hükümlü olduğunu, kesin hüküm gereği haksız davanın reddinin gerektiğini, ——- uyuşmazlık hakem heyeti kararı ile kusur durumunun kesinleştiğini, bu kararın taraflar için bağlayıcı olduğunu müvekkili şirket nezdinde sigortalının kusurunun olmadığının sabit olduğunu, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik-bakıcı ve tedavi giderleri-yol masrafı sorumluluk kapsamında bulunmadığını, mevzuata göre ——- tarafından karşılanması gereken giderler trafik sigortalarının teminatı kapsamına girmediğini, Bu nedenle müracaatçının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, Karşı taraf başvuru şartını yerine getirmediğini, muaccel bir alacağın bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu belirterek, haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden ve uyuşmazlık —— kesin kararının tarafları bağlayacağından bahisle müvekkilin kusurunun bulunmadığı ortada olduğundan davanın reddine karar verilmesini, haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddi ile yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkin tazminat davasıdır.Uyuşmazlık özetle, 22/11/2019 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının geçici/sürekli maluliyetinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise tazminat tutarları, bakıcı ve tedavi masrafının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarları, tarafların kusur durumları noktalarında toplanmaktadır.Tensip zaptı doğrultusunda; ——- tarihli trafik kazasına ilişkin —— plakalı araca ait poliçe ve hasar dosyasının celbi hususunda müzekkere yazılmış; davacı vekiline, davacı asilin dava konusu trafik kazasına ilişkin tedavilerinin yapıldığı hastaneleri bildirmek, varsa kazaya dair soruşturma ve kovuşturma bilgilerini belirtmek ve müvekkilinin meslek durumunu bildirmek amacıyla beyanda bulunmak için iki haftalık kesin süre verilmiş; —- kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulmuş; ilgili hastaneler ile savcılık ve ceza kovuşturması bakımından birimlerine müzekkere yazılmış ve tüm müzekkere cevap yazılarının ikmal edilmiştir.
— müzekkere yazılarak — sayılı tahkim dosyasının ve varsa ilgili itiraz hakem heyeti kararının birer sureti ile dosyalarda alınan raporlarının birer suretinin mahkememize gönderilmesinin istenilmiş; dosyanın bir sureti gönderilmiştir.Mesuliyet hukukunun genel prensibi herkesin hukuka aykırı eylemleri nedenleri ile meydana gelen zararları gidermesi gerektiği esasına dayanır. Kural bu olmakla birlikte yasa tarafından çerçevesi çizilmiş bazı hal ve şartlar da kişilerin kusursuz sorumlulukları da söz konusudur. Bu kusursuz sorumluluk hallerinden biri de 2918 sayılı Yasa ile düzenlenen araç işleteninin sorumluluğudur. Yasanın “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” başlıklı 85 inci maddesine göre, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”(…) KTK’nın 85/1 maddesinde düzenlenen sorumluluk hali az yukarıda açıklandığı üzere tehlike sorumluluğudur. Nitekim bu husus doktrinde ve yargısal içtihatlarda da bu şekilde kabul edilmiştir ———Anılan madde uyarınca işletenin sorumluluğuna gidilebilmesi için zarara sebep olan olayın, aracın işletilmesi, yani aracın karayolu veya karayolu sayılan yerde hareket halinde iken meydana gelmesi gerekli ve yeterli olup işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü veya diğer yardımcı kişilerin kusurlu olması şart değildir. Bir başka ifade ile salt o tehlikeli teknolojik ürüne (motorlu araca) sahip olma ve onun işletilmesinin (makine gücünden yararlanılmasının) başlı başına tehlike göstermesi ve zarar verme olasılığının çok yüksek olması nedeniyle sadece illiyetin varlığı doğrudan tazminat sorumluluğu için yeterli olup, eylem failinin kasıtlı veya ihmalli bir davranışının bulunup bulunmamasının hiç bir önemi yoktur”——-Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu ise, 2918 sayılı yasanın 91 ve devamı maddeleri ve araç işleteni ile imzaladığı —— kapsamında poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sürücünün kusurundan ileri gelen üçüncü kişi zararlarının tazmininde malik (işleten) ile birlikte müteselsilen sorumludur. Ancak bu sorumluluğun söz konusu olması için zararın, zarar görenin kendi eyleminden kaynaklanmaması gerekir. Zira hiç kimse kendi kusurundan faydalanamaz; yani zarar gören kendi davranışıyla zarara neden olmuş ise, bu zararı başkası yüklenmemelidir. ———–“hiç kimse kendi kusurundan kaynaklanan bir nedenle hak talep edemez” ifadesiyle bu ilkeye atıfta bulunmuştur.Mahkememizce 22/11/2019 tarihli trafik kazasında tarafların kusur oranlarını tespit için dosya, önce—– dairesine gönderilmiş, 18/11/2022 tarihli raporda davacı —-kazanın oluşumunda %100 kusurunun bulunduğu tespit edilmiş; davacı vekilinin itirazı üzerine bu sefer dosya, —— gönderilerek kusura dair heyet raporu temin edilmiştir. Bu tespit yapılırken, dava öncesinde temin edilen tahkim dosya ve soruşturma dosyasındaki kusur raporlarının da göz önünde bulundurulması istenilmiştir.29/3/2023 tarihli nihai raporda da davalı——- asli ve %100 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinde sigortalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. Bu haliyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilebilmesi için gerekli şartlar oluşmadığından davanın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Yasal şartları oluşmayan davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli 179,90.-TL maktu harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 80,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.-TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4.-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
5.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.560,00.-TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde——–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
01/06/2023