Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/355 E. 2022/433 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/355 Esas
KARAR NO : 2022/433

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde, davalı sürücü …—- ve idaresindeki, davalı … adına kayıtlı —-plakalı araç, müvekkile ait —- plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve kazanın etkisi ile müvekkilin aracının hasar aldığını, olay yerinde tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da sabit olduğu üzere —– plakalı araç,—- halindek müvekkil ——-sevk ve idaresindeki ——– plakalı araca çarptığını, sürücülerin beyanlarının da bu yönde olduğunu, davalı sürücü ——— %100 kusurlu olup bu durum maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı kayıtlarına geçtiğini, davalıların müvekkilin aracında meydana gelen zarardan müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu, araç sürücüsü ve malikin kusurlu ve hukuka aykırı fiilinden dolayı oluşan zarardan sorumlu olduğunu, kaza neticesi müvekkile —-, onarıma başlanması için —- kusur sonucunun belirlenmesi, sonrasında — yapılması beklendiğini, akabinde ise onarıma başlandığını ve —- hale gelene kadar geçen tüm bu süre boyunca, araç müvekkili tarafından kiralanamadığını, müvekkil şirket, —– genelinde pek çok—– ve——— veren bir firma olduğunu, müvekkil tarafından kiralanan araçlar, şirkete ait veya 3.kişi veya şirketlerden ——- olduğunu, müvekkil şirket açısından araçların kullanılamaması büyük bir kazanç kaybına sebebiyet verdiğini, söz konusu araç da tekrardan kiralanmak için hazır hale gelene kadar geçen tüm bu süre boyunca müvekkil şirket aracı kiralayamadığını ve bu nedenle kazanç kaybına uğradığını, müvekkilin aracındaki —- kazanç kaybı zararının kaza tarihi olan — itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; trafik kazası nedeni ile davacı—- araçta meydana gelen değer ve kazanç kaybı nedeni ile tazminat alacağına ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek, davaya konu dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava; trafik kazasına bağlı olarak hasar gören aracın kullanılamamasından kaynaklanan ikame araç bedeli zararının tazmini istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1.maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” ifadesi ile sınırlandırılmıştır.
Ticari davalar ise TTK’nın 4/1.maddesinde nispi ticari davalar ve mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1.maddesinde belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.
Mutlak ticari davalar ise TTK’nın 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ile yine TTK’nın 4/1.maddesi f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3.maddesi gereği artık Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1.maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; görülmekte olan dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmıştır. Her ne kadar davacı tacir ise de, davalılar gerçek kişidir. Kazaya karışan her iki araç ta hususi olup ticari değildir. Davacının dava dilekçesinin—-kazanç kaybı istemesi davayı ticari dava haline getiremeyecektir. Hal böyle olunca da Türk Ticaret Kanunu kapsamında mutlak veya nispi ticari davadan bahsedilebilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Her ne kadar görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesince ticari defter, bilanço kayıtlarının incelenmesi gerektiğinden sebeple mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmişse de, İkame araç temininden kaynaklanan zarar hesaplanırken kazaya karışan araç üzerinde inceleme yapılarak aracın kaza nedeniyle maydana gelen hasarının ne olduğu, —-süresi, hasar gördüğü olaya ilişkin gördüğü hasarın tamir süresi boyunca aracın yaşı, modeli,—– gibi hususlar nazara alınarak uğradığı kazanç kaybı (ikame araç bedeli)nin ne kadar olması gerektiği hususları nazara alınarak zararın hesaplanması gerektiği hususundaki emsal üst mahkeme kararları da nazara alınarak, bu suretle eldeki davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu değerlendirilerek, karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli —— gönderilmesine,
3-Yargılama gideri ve harcın görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde meydana gelen görev uyuşmazlığı nedeni ile merci tayini yönünden dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.