Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/346 E. 2022/977 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/346 Esas
KARAR NO:2022/977

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari merkezinin —– olduğunu, müvekkili şirketin 1930 yılından bu yana ana faaliyeti —–sektöründe kullanılan malzeme ve ekipmanların üretimi olduğunu, karşı tarafın ise —— yılında kurulmuş bir şirket olup, ——- gerçekleştirdiği çeşitli projeler bulunduğunu, karşı tarafın —– gerçekleştirilen bir devlet ihalesini kazandığını, karşı tarafın bir inşaat şirketi olup——özellik arz eden bir takım ekipmanlarının üretimi uzmanlığı dışında kaldığından söz konusu ——kullanılacak malzeme ve ekipmanların üretimi ve montaj göztemi iin müvekkili ile 15 Eylül 2015 tarihinde sözleşme düzenlendiğini, davacının üzerine düşen tüm sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğinden gönderilen ihtarnamelere de cevap verilmemesi üzerine —— nolu tahkim dosyası ile tahkim yoluan başvurduğunu, bir kısım taleplerinin reddedildiğini belirterek —– nolu tahkim dosyasından verilen 28.02.2022 tarihli Nihai Karar için 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunun 15. maddesi uyarınca icra edilebilirlik belgesi verilmesini talep etmiş olmakla;
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tahkim konusu yargılamada tarafların tacir ve dava konusu edilen ticari bir alacak iddiasının oluştuğunu, davacının hukuken zorunlu ve dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurmaksızın tahkim davası açtığını, bu hususun tahkim yargılamasında dile getirilen itirazlara karşılık Hakem Mahkemesinin 21.10.2020 tarihli kararıyla taraflar arasındaki anlaşmazlığı değerlendirme yetkisine sahip olduğu sonucuna vardığını ve dava üzerinde yargı yetkisine sahip olduğunu belirterek davanın usulden reddine karar vermeyerek uyuşmazlığın tarafla arasındaki sözleşmenin 13 maddesi bağlamında arabuluculuk nezdinde çözümü noktasında tahkim yargılamasını beklettiğini, öncelikle arabuluculuk nezdinde uyuşmazlığın çözümünün gerekli olduğu e bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmesine rağmen dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvuruyu bekletici mesele yaptığını, huzurdaki davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; ——nolu tahkim dosyasından verilen 28.02.2022 tarihli nihai karar için 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunun 15. Maddesi uyarınca icra edilebilirlik belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Dava dosyası —— esas numarası ile açılmış mahkemenin 28.04.2022 tarih ve ——sayılı kararı ile davanın esastan görülmesi gereken dava olduğundan bahisle esasın kapatılarak dava dosyasının tevzi bürosuna iadesine karar verilmiş yapılan tevzi sonucunda da söz konusu dava dosyası mahkememiz esas defterine kaydedilerek mahkememize gönderilmiştir.4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunun’un ” amaç ve kapsam ” başlıklı l. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında;
“Bu Kanunun amacı, milletlerarası tahkime ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir.
“Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin —— olarak belirlendiği veya bu kanun hükümlerinin taraflar yada hakem yada hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanır.Aynı kanunun ” tahkim de görevli ve yetkili mahkeme, müdahalenin sınırı” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasında;
” Bu kanunda mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde, davalının yerleşim yeri veya olağan oturma yeri yada iş yerinin bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi, davalının —— yerleşim yeri olağan oturma yeri veya iş yeri yoksa ——-Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkilidir.” Aynı kanunun ” iptal davası ve hakem kararlarının icra edilebilir hale gelmesi başlıklı 15. Maddesinin (A) bendinin birinci fıkrası ve aynı maddenin (B) bendinin birinci ikinci fıkralarında;
” (A) hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, üçüncü madde uyarınca yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesinde açılır, öncelikle ve ivedilikle görülür .
” (B) iptal davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra Asliye Hukuk Mahkemesi, hakem kararının icra edilebilir olduğuna ilişkin bir belgeyi istemde bulunan tarafa verir, bu belgenin verilmesi harca tabi değildir, hakem kararının icraya konulması halinde Harçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
İptal davası için ön görülen sürenin geçtiği veya tarafların iptal davası açmaktan feragat ettiği hallerde Hakem Kararının icra edilebilir olduğuna ilişkin belgenin verilmesi sırasında (A) fıkrasının ikinci bendinin ( a) ve (b) alt bent hükümleri mahkemece resen dikkate alınır. O halde mahkemece aksine karar verilmedikçe inceleme dosya üzerinde yapılır.
“Aynı kanunun ” Uygulanmayacak ve kaldırılan hükümler” başlıklı 17. maddesinde;
“Bu kanunla düzenlenen konularda aksine hüküm bulunmadıkça HUMK hükümleri uygulanmaz.”
Aynı kanuna 7101 Sayılı İİK’nu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 54 maddesi ile eklenen ” Uyuşmazlığın konusuna göre görevli mahkeme ” başlıklı ek birinci maddesinde;
” Bu kanunda Asliye Hukuk Mahkemesine verilen görev ve yetkiler, uyuşmazlığın konusuna göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından uygulanır.”
Hükümleri yer almaktadır.
Bununla birlikte ——- karar sayılı ilamında;” 6100 Sayılı HMK’da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439 maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 Sayılı Kanun’un 57. maddesi ile HMK 410 maddesi, 60 maddesi ile de HMK 439 maddesi değiştirilmiştir. Ayrıca 53 madde ile 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54 madde ile bu kanuna eklenen Ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanunun 55. maddesi ile de 5235 sayılı kanunun 5 maddesinde değişiklik yapılmış ve iptal davaları Ticaret Mahkemesinin heyet halinde göreceği davalar arasından çıkartılmıştır.
Yapılan değişiklikler sonucu HMK’daki son düzenlemelerde tahkim yargılamasında mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlemler görevli ve yetkili mahkemenin konusunda göre tahkim yeri Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin konusuna göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davalının——- yerleşim yeri, oturduğu yer veya iş yeri mahkemesi olduğu ( HMK 410/1) hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceği, iptal davasının, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği ( HMK 439/1) belirtilmiştir.4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunundaki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceği, iptal davasının 3. maddesi uyarınca yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin bulunduğu yer yönünden Bölge Adliye Mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği ( 15/1) bu kanunda Asliye Hukuk Mahkemesine verilen görev ve yetkilerin uyuşmazlığın konusuna göre Asliye Hukuk MAhkemesine verilen görev ve yetkilerin uyuşmazlığın konusuna göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı ( Ek 1) şeklindedir. Yapılan değişiklikler ile 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunun ve 6100 Sayılı HMK’daki tahkim konusundaki görev kuralları benzer hale getirilmiştir ifadelerine yer verilmiştir.
4686 Sayılı Kanunun 15 maddesinin birinci fıkrasında yer alan ” hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceği ” hükmünden sonra 7101 sayılı kanunun 53 maddesi ile getirilen düzenleme ile hakem kararının iptaline yönelik davaların ancak 4686 sayılı kanunun 3. maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesinde açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bununla birlikte 7101 sayılı Kanunun 54 maddesi ile 4686 sayılı kanuna eklenen ek madde 1 ile 4686 sayılı kanun ile Asliye Hukuk Mahkemesine verilen görev ve yetkilerin uyuşmazlığın konusuna göre Asliye Hukuk veya Asliyle Ticaret Mahkemesi tarafından kullanılacağı belirtilmiş olup anılan kanun kapsamındaki gerçekleştirilecek hakem tayini, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesi, hakemin reddi, delillerin toplanması, tahkim süresinin uzatılması, icra edilebilirlik şerhi verilmesi, hakem kararın saklanması gibi diğer işlemlerde görevli mahkemenin uyuşmazlığın konusuna göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi olacağı belirtilmiştir.
Tahkim yargılaması konu edilen uyuşmazlığın ticari mahiyette olması halinde 4686 Sayılı Kanunda mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, uyap sisteminin 4686 Sayılı Kanunla uyumluluk hale getirilmesi ve tahkim yargılamasına konu edilen ticari uyuşmazlığa ilişkin icra edilebilirlik şerhi verilmesine yönelik taleplerin tevzide yaşanan sorunların ortadan kaldırılması amacıyla Asliye Ticaret Mahkemeleri Değişik iş dava türleri ekranına ” Tahkime İlişkin Ticari Nitelik Taşıyan Talepler (4686 Sayılı Kanun Kapsamındaki Tahkim ) “değişik üst dava türürün ve Hakem Kararının İcra Edilebilir Olduğuna İlişkin Belge Verilmesi” değişik iş dava türü eklenmiştir.
Davacı ——- vekili tarafından davalı —— esas numarasına kaydedilen dosya örnekleri celp edilerek dava dosyası içerisinde konulmuştur.
Bu itibarla davacı tarafça istem konusu yapılan hakem kararının icra edilebilir olduğuna ilişkin belge verilmesi talebinin değişik iş esas defterine kayden incelenmesi gereken bir dava türü olduğu halde maddi yanlışlık sonucunda esas defterine kayden mahkememize tevzi edilmiş olduğu anlaşılan iş bu davaya ait esas kaydının kapatılarak dava dosyasının değişik işten tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Mahkememiz esas kaydının kapatılmasına, dava dosyasının değişik iş olarak tevzi edilmek üzere —–Tevzi Bürosuna iadesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.