Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/344 E. 2023/37 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/344 Esas
KARAR NO: 2023/37
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ: 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına başlatılan—— dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalıya ürünün teslim edildiğini, faturasının gönderildiğini, fatura içeriğine davalı tarafından itiraz edilmediğini, fakat ödemesinin de süresi içerisinde yapılmadığını, ihtarlara rağmen borcunu ödememesi üzerine başlatılan ——- sayılı dosyası kapsamında takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki iş ilişkisinin 2021 yılının Mayıs ayında sonlandırıldığını, sebebinin ise davacının kusurlu ve eksik hizmet sunmaya başlaması olduğunu, kusurlu olan ürünlerin telafisi yapıldığında yeni iş yapılmış gibi yeniden faturalandırma yapıldığının fark edilmesi olduğunu, hizmet alınmaksızın düzenlenen faturalara ilişkin ödemenin gerçekleşmediğini, itiraza konu faturaların bu faturalar olduğunu, müvekkili şirket tarafından defalarca iletişime geçildiğini, yapılan görüşmelerde müvekkilinin talep ettiği hizmetleri yerine getirilmediğini, takibin kötü niyetli ve haksız menfaat sağlamak amacı ile başlatıldığını, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir —–Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ———
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —-sayılı dosyası, bilirkişi raporu, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; davacı tarafından fatura alacağına istinaden davalı aleyhine, 62.571,69.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek 16,75 avans faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana 23/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 11/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edildiği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın, takibe esas faturalar nedeniyle davalı yanın davacıya borçlu olup olmadığı, takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmış; aynı celsede tahkikata geçilerek davacı tarafın —, davalı tarafın —–bağlı bulundukları —- istenilmesine, cevap yazısı geldiğinde duruşma günü beklenilmeksizin dosyanın mali bilirkişiye tevdi ile —— yılları ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle faturalardan kaynaklı alacağın bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmasının istenilmesine karar verilmiştir.
11/11/2022 tarihli mali muhasip raporunda özetle;
—– görevlendirmesi üzerine icra takibine itirazın iptali nedeniyle açılan Davaya ait dosyası muhteviyatı belgeler ve Davacı ———-hesap dönemlerine ait ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde;
1- İcra takibinin başlatıldığı 2021 dönemine ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin gerek Davacı gerekse de Davalı tarafından yasal süreler içerisinde yaptırıldığı,
2- İcra Takibine konu e-arşiv faturaların gerek Davacı gerekse de Davalı tarafından VUK’a uygun bir şekilde ticari defterlere kaydedildiği, yapılan kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu,
3- Bilirkişi incelemesine tabi ticari defterlerin HMK’nun 22. Maddesi uyarınca delil teşkil etme vasfına haiz oldukları,
4- İcra takibinin başlatıldığı 2021 döneminde gerek Davacı gerekse de Davalı tarafından bağlı bulundukları —– verilen——– formlarının birbiri ile uyumlu olduğu,
5- Davacı ve Davalı arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu ancak bakiyeler arasında Davacı lehine 17.000-TL fark tespit edildiği,
6- Davacı —— icra takibine başlanılan 02/11/2021 tarihi itibariyle Davalıdan 195.266,41-TL tutarında alacaklı olduğu, sözkonusu bakiyenin 2022 dönemine devrettiği ve rapor tarihi itibariyle halen defterlerde mevcut olduğu,
7- Davalı ——-icra takibine başlanılan 02/11/2021 tarihi itibariyle Davacıya 178.266,40-TL tutarında borçlu olduğu sözkonusu bakiyenin 2022 dönemine devrettiği ve rapor tarihi itibariyle halen defterlerde mevcut olduğu” belirlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya içeriği ve içeriğe göre hüküm tesisine ve denetime elverişli rapor içeriğine göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit ettiği ve ticari satım konusu ürünlere dair faturaların her iki yanın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, faturaya davalı tarafça usulüne uygun ve süresinde itiraz edilmediği ve borcun vadesinde ödenmediği, davacı—- icra takibine başlanılan 02/11/2021 tarihi itibariyle Davalıdan 195.266,41-TL tutarında alacaklı olduğu, sözkonusu bakiyenin —- dönemine devrettiği ve rapor tarihi itibariyle halen defterlerde mevcut olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek,——-sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın mahiyeti ve likit olduğu göz önünde bulundurularak davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KABULÜ İLE;
a.)——takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
b.)Alacağın mahiyeti ve likit olduğu göz önünde bulundurularak, asıl alacağın %20 si olan 11.533,52 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.939,27.-TL’den dava açılırken yatırılan 671,96.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.267,31‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 671,96.-TL peşin harç ve 80,70.-TL başvurma harcı olmak üzere olmak üzere toplam 752,66.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 74,50.-TL posta gideri, 1.300,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.374,50.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
19/01/2023