Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2022/948 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/34 Esas
KARAR NO: 2022/948
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 12/01/2022
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —–tarafından —başlangıç —- bitiş tarihli—–plakalı araç arasında ——- tarihinde trafik kazası meydana geldiği, söz konusu kazanın sürücü —- sevk ve idaresindeki —– plakalı araç, —- istikametinde bulunan —— doğru manevra yaptığı esnada aracının sol arka köşe kısımlarını aynı istikamette seyreden sürücü —-sevk ve idaresindeki sigortalısı —– aracın sağ arka kapı ve yan kısımlarına çarpması neticesi ile meydana geldiği, polis memurları tarafından tutulan Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit tutanağında —- plakalı araç sürücüsü olan dava dışı —— Karayolları Trafik Kanunu’nun madde 56/1-a maddesinin ihlalini gerçekleştirdiğinin tespit edildiği, söz konusu kazanın hasarlı bir şekilde meydana gelmesi sonucunda—-rapor numaralı ekspertiz kesin raporu alındığı, söz konusu raporda; ——– tarihinde sigortalı aracın onarım için bırakıldığı servise gidilerek sağ yan kısımlarından hasarlı olduğunun tespit edildiği, söz konusu ——-kapsamında hasara ilişkin ödemelerin müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiği, kesin ekspertiz raporu doğrultusunda, değişmesi gereken hasarlı parça ve malzemelere ilişkin listede —- parça adıyla tedarikçi davalı —–göründüğü, söz konusu raporda tedarikçi olan davalı şirkete ödenecek tutarın toplam——gösterildiği, tutarın müvekkil şirket tarafından mükerrer şekilde —- tutarındaki ödemeler olarak ödendiği, davalı şirkete yapılan ——- tutarındaki ödemelerin mükerrer yapılması sebebiyle yapılan ödemenin tarafımıza iadesi gerektiği, ancak davalı şirket tarafından söz konusu mükerrer ödemenin iadesine ilişkin herhangi bir ödemede bulunulmadığı, yapılan ödemeler doğrultusunda, mükerrer tedarik ödemesinin iadesi sebebiyle davalı şirkete —-numarası ile icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile davalı tarafın takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptalini,—- takibin devamını, davalı tarafların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesine talep ve dava ettikleri görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın — tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yapılan onarım masrafı kapsamında —— ödemeyi mükerrer şekilde yaptığı iddiası ile işbu davanın açıldığı, şirket kayıtları incelendiğinde dava konusu ödemenin mükerrer yapıldığı tespit edildiği,—– Sayılı icra dosyasına konu borcun tamamının —– tarihinde ödendiği, davacı yanın mükerrer ödeme yaptığını farkettiğinde müvekkili şirkete bu durumu bildirmediği, ikinci yapılan ödemenin iadesini talep etmediği, doğrudan icra takibi başlatıldığı, bu sebeple dava konusu alacağa ek olarak fazladan harç ve vekalet ücreti ödemesi yapıldığı, davanın açılması noktasında davacı yanın kötü niyeti bulunduğundan tarafları aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin, açıklanan nedenlerle; davanın konusuz kalmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir——Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. —–uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ——
—— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- olmak üzere toplam —- alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —– tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından—— tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava özetle, davacı sigorta şirketi tarafından davalı şirkete yapılan mükerrer ödemelerin iadesi amacıyla başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır ve uyuşmazlık takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı, mükerrer nitelikte ödemenin bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bu doğrultuda tahkikat aşamasında dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, müteakip —- numaralı celsede öncesinde davalı (takip borçlusu) şirket vekili tarafından verilen —–tarihli dilekçe ile —- takip dosyasındaki borcun tamamının ödendiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davalarında itiraz konusu olan takibin ödeme yahut düşme sonucu ortadan kalkması davayı konusuz kılar, zira artık ortada iptal konusu olan bir (borca) itiraz söz konusu değildir. Bu doğrultuda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş; davalı yanın “mükerrer ödeme yapıldığına dair bilgi verilmediği ve doğrudan takip yapıldığı” şeklindeki savunmasına, en azından takibin yapılmasını takip eden süreçte şirket kayıtlarının tetkiki ile ödemelerin mükerrer olup olmadığının tespit edilebileceği, bu araştırma külfetinin basiretli bir tacir olan davalı şirket tarafından yerine getirilmediği nedenleriyle itibar edilmemiş ve takibin haklı olduğu takdir ve tespit edilerek davacı şirket lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2.-Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcı dava açılırken peşin olarak alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
3.-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harç ve 80,70.-TL başvurma harcı toplamı 161,4‬0-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından sarf edilen 800,00.-TL bilirkişi ücreti ve 47,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 847,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.668,64.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde———- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 15/11/2022