Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/320 E. 2023/749 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/320
KARAR NO : 2023/749

DAVA : Konkordato (İflastan Sonra Konkordatodan Kaynaklanan (İİK
309))
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (İflastan Sonra Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 309)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

ASIL DAVADA;
DAVA;
İflas idare memurları tarafından sunulan 25/04/2022 tarihli dilekçede özetle: —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında 18/04/2018 tarihinde iflasına karar verilen—-iflasının —- İcra Dairesinin —– iflas sayılı dosyasından açıldığını, müdürlük tarafından İİK m.208-210 hükümleri gereği müflis şirketin malvarlığının tespiti yapılarak iflas tasfiyesinin İİK m.219. Hükmüne göre adi şekilde yapılmasına karar verildiğini, İflas Müdürlüğünün masaya kaydedilen alacaklarla ilgili olarak İİK m.252 vd. hükümlerine göre sıra cetveli ve ek sıra cetvellerini düzenlendiğini ve ilan ettiğin,i masa malvarlığının kıymetinin takdiri için görevlendirilen bilirkişilerin 04/06/2021 ve 15/06/2021 tarihli raporlarını dosyaya sunduklarını, halihazırda iflas kararının kesinleştiğini, İflas Müdürlüğünün 03.02.2022 tarihli kararla ilk alacaklılar toplantısının 16.02.2022 tarihinde yapılmasına karar verdiğini, ilk alacaklılar toplantısında tasfiyeyi yürütecek iflas idaresinin alacaklılar tarafından seçildiğini ve İcra Hakimliğinin kararıyla göreve başladığını, göreve başlayan iflas idaresinin 08.03.2022 tarihli kararla, kesinleşen iflas kararını dikkate alarak alacaklıların İİK m. 237.hükmüne göre ikinci alacaklılar toplantısına çağrılmasına, müflisin teklif ettiği iflas içi konkordatonun da İİK m. 237. f.3 gereğince toplantıda alacaklıların reyine sunulmasına karar verdiğini, toplantının usulüne uygun olarak ilan edildiğini, 08.03.2022 tarihli karara göre alacaklılara toplantı ilanının birer suretinin tebliğ edildiğini, iflas idaresinin İİK m. 238. uyarınca ikinci alacaklılar toplantısına sunulmak üzere toplantı gündemini de içeren raporunu ve İİK m.309. gereği alacaklılara sunulmak üzere müflisin teklif ettiği konkordato hakkındaki görüşünü içeren raporunu hazırlayarak 07.04.2022 tarihide dosyaya sunduğunu, 11.04.2022 tarihinde yapılan ikinci alacaklılar toplantısında müflisin konkordato teklifinin müzakereye sunulduğunu, İİK m. 302 hükmüne göre 18.04.2022 tarihinde sona eren iltihak süresinin akabinde iş bu raporun düzenlendiğini, müflis 15.04.2021 tarihli teklifinde alacaklılara ” faizsiz ve teminatsız masaya kayıt edilerek sıra cetvelinde kesinleşecek alacak miktarı üzerinden % 2 ödemeli, ödeme konkordatonun mahkemece tasdiki ile iflasın kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 1. yılın sonunda nakden ve defaten ödemeli ” şeklinde teklif sunmuşken 05.04.2022 tarihli revize teklifinde ” Müdürlüğün —– iflas sayılı dosyasında devam eden ve bu şirketin hisselerinin sahibi —— dosyasında da aynı şartlarla % 2 ödemeli konkordato teklif edildiği, bu durumda asıl borçlu —— dosyasında alacak kaydı yaptığı gibi kefil—– dosyasına aynı alacağı kefaleten kaydeden alacaklılara toplamda aynı alacak için % 4 ödeme yapılacağı, bu durumun kefaleten —– dosyasına alacak kaydı bulunmayan alacaklılar bakımından eşitsizliğe neden olacağı ” gerekçesiyle yalnızca —– sayılı dosyada alacaklı olup kefaleten alacağı bulunmayan alacaklılar bakımından eşitliği sağlamak maksadıyla ödeme oranını % 4 olarak revize ettiğini, alacaklı adede bakımından 30 alacakının oy hakkı bulunduğun,u sayının tespitinde birden fazla alacak kaydı bulunan — ve —– numaralı alacaklar bir oy, yine—— Sıralarda kayıtlı alacaklarda alacakların aynı alacaklıya ait olması nedeniyle bir oy olarak kabul edildiğini, 19 alacaklının iflas içi konkordato teklifi hakkında kabul oyu verdiğini, 5 alacaklının red oyu verdiğini 6 alacaklının ise oy kullanmadığını, konkordatoya tabi alacaklıların toplamının 1.632.798.867,57 TL olduğunu, 1.159.917.538,29 TL tutarında alacağı temsil eden alacaklının kabul oyu verdiğini, alacak tutarı bakımından toplantı tarihi itibariyle konkordatoya tabi alacakların toplamının 1.632.798.867,57 TL olarak tespit edildiğini, sıra cetvelinde kabul edilen alacaklar yönünden kabul edilen tutarın, sıra cetvelinde reddedilen alacaklar yönünden ise kayıt kabul davası açılan ve karara çıkan dosyalarda Mahkemece kayıt ve kabulüne karar verilen tutarın esas alındığını, kayıt kabul davası açılan ve derdest olan dosyalarda mahkemece İİK m.235.f.1 hükmüne göre İİK m.302.f.6 delaletiyle verilen ikinci alacaklılar toplantısına katılma ara kararlarındaki tutarların esas alındığını, kesinleşmiş alacaklar bakımından kesinleşen alacak tutarlarının dikkate alındığını, konkordato teklifinin kanunda aranan çoğunluk tarafından kabul edildiğini, müflisin paraya çevrilebilir mal varlıklarının iflas dosyasında mevcut 05.04.2021 ve 15.04.2021 havale tarihli bilirkişi raporlarına göre 277.149.252,54 TL olduğunu, dosyada 5.012.200,05 TL para bulunduğunu, bu tutarın 4.500.000,00 TL’lik kısmının masa borçlarının ödenmesinde ve birinci sırada kayıtlı alacaklıların alacaklarının dağıtımında kullanılacağını, bakiye kısmın ise tasfiye masraflarında kullanılmak üzere dosyada muhafaza edileceğini, iflas halinde alacaklıların alacakların kavuşma oranının yaklaşık % 2 olabileceğin,i bu durumda müflisin teklif ettiği % 4 ödeme oranının alacaklıların menfaatine olduğunu, İİK 305/1-d maddesine s aranan İİK m.206’ya göre birinci ırada kayıtlı alacaklıların alacaklarının tam ödenmesi şartı da yerine getirildiğinde, müflis —– 05.04.2022 tarihli revize teklifinde alacaklılara teklif ettiği iflas içi konkordatonun tasdikinin uygun olacağını belirtmişlerdir.

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
DAVA;
İflas Masasını temsilen —- İcra Dairesi Müdürü tarafından sunulan 25/04/2022 tarihli dilekçede özetle: —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında 18/4/2018 tarihinde müflis —– iflasına karar verilerek iflas kararının daireye tebliğ edildiğini, bunun üzerine daire tarafından iflasın açılmasına ilişkin ilanların yapıldığını ve İİK m.208-210 uyarınca tespit gerçekleştirildiğini, müflis hakkında verilen iflas kararının kesinleştiğini, masaya bugüne dek 40 adet ve 1.479.962.918,36 TL tutarında alacak kaydedildiğini, masaya kaydedilen alacaklarla ilgili olarak daire tarafından sıra ve ek sıra cetvelleri tanzim edildiğini, reddedilen alacaklarla ilgili kayıt kabul davalarının Müdürlük tarafından görevlendirilen masa vekili tarafından takip edildiğini, masa malvarlığının kıymet takdirinin bilirkişi marifetiyle yapıldığını, bu hususta 06/10/2021 tarihli raporların alındığını, müflis şirketin tasfiyesinin İİK’nın 219. maddesi uyarınca adi tasfiye olarak yapılmasına karar verildiğini, birinci alacaklılar toplantısının İİK’nın 219. maddesinin 5. bendine aykırılıktan ötürü yapılamadığını ve tasfiyenin 11/04/2022 tarihli ikinci alacaklılar toplantısına kadar daire tarafından yürütüldüğünü, dairenin 14/03/2022 tarihli kararıyla, kayıt kabul davalarının önemli bir kısmının karar çıkması nedeniyle ve iflas kararının kesinleşmesi karşısında tasfiyenin sürüncemede kalmamasını teminen 11/04/2022 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasına karar verildiğini, müflisin iflas içi konkordato teklif etmesi nedeniyle ikinci alacaklılar toplantısında İİK m.309/1 ve İİK m.237/3 gereği teklifin müzakeresine karar verildiğini, daire tarafından ikinci alacaklılar toplantısında alacaklılara sunulmak üzere İİK m.238/1 gereği 08/04/2022 tarihli rapor hazırlandığını, yine alacaklılara sunulmak üzere İİK m.309/1 gereği konkordato hakkında görüşü ihtiva eden 07/04/2022 tarihli rapor hazırlandığını, daha önce ilan edildiği şekilde 11/04/2022 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısı yapıldığını, toplantı gündemine uygun olarak konkordato teklifinin de müzakere edildiğini, İİK m.302 gereğince, ikinci alacaklılar toplantısından sonraki yedi gün içerisindeki oyların da kabul edildiğini, Kanun’un emredici hükmü uyarınca tasdikin uygun olup olmadığına dair işbu raporun hazırlandığını, müflis tarafından “faizsiz ve teminatsız, masaya kayıt edilerek sıra cetvelinde kesinleşecek alacak miktarı üzerinden %2 oranında ödemeli, ödeme konkordato teklifinin mahkemece tasdiki ve İİK 182/1 uyarınca iflas kararının kaldırılmasının kesinleşmesini takip eden I. yılın sonunda nakden ve defaten yapılacaktır. ” şeklinde teklif sunulduğunu, dairenin —–İflas sayılı dosyasında kayıtlı alacakların büyük kısmının, iflas tasfiyesi dairenin —– İflas sayılı dosyasından devam eden müflis—–borçlarına olan kefaletten kaynaklandığını, toplam alacak tutarı olan 1.420.857.568,86 TL’nin 1.420.815.770,65 TL’lik kısmının kefaletten kaynaklı alacaklardan oluştuğunu, bu alacaklılar bakımından alacağın tek alacak olduğu ve asıl borçlu dosyasında da işbu dosyaya kefaleten kayıt edilen alacaklar bakımından % 2 oranında aynı şartlarda konkordato teklif edildiği hususu gözetildiğinde, bu alacaklılar bakımından teklif edilen toplam ödeme oranının %4 olduğunun anlaşıldığını, konkordatoya tabi alacakların ve oy hakkının tespitinde daire tarafından tanzim ve ilan m.235 uyarınca kayıt kabul davası ikame eden ve kayıt kabul davası derdest olan alacaklılar yönünden Mahkemece verilen ikinci alacaklılar toplantısına katılma kararlarındaki tutarların esas alındığını, aynı alacaklılara ait olan birden fazla alacak kayıtları yönünden alacaklıya | oy hakkı verildiğini, bu kapsamda 22 oy hakkının bulunduğunu, 22 alacaklının 15’inin konkordato teklifi hakkında kabul oyu kullandığını, 6 alacaklının oy kullanmadığını, 1 alacaklının ise ret oyu kullandığını, özetle müflisin iflas içi konkordato teklifini 1.013.447.494,84 TL tutarında alacağa sahip 15 alacaklının kabul ettiğini, bu haliyle müflisin konkordato teklifinin Kanun’da aranan çoğunluk tarafından kabul edilmiş olduğunu, müflis vekilinin 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının hesaplanması konusunda talepte bulunduğunu, hesabın yapılması ve müflis vekiline tebliğine müteakip 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının ödenip ödenmediği hususunun Mahkemeye bildirileceğini, masa mevcudunun 1.369.948,88 TL olduğunu, masa malvarlığının menkul mallardan oluştuğunu, 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre menkul malların muhammen bedelinin 508.000,00 TL olduğunu, müflis şirketin iflas tasfiyesi Müdürlüğün ——İflas sayılı dosyasından devam eden —– tek hissedarı olduğunu, müflisin asıl malvarlığının —– şirketindeki hisseleri olduğunu, bu hisselerin kıymetinin takdiri için bilirkişi görevlendirildiğini, bilirkişi tarafından hazırlanan 05.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda, müflis —– iflas halinde olması, masada kayıtlı alacak tutarı ve malvarlığı değerleri nazara alınarak müflis —– şirketindeki hisselerin halihazırda herhangi bir değer ifade etmediğini tespit ettiğini, masa mevcudunun 1.369.948,88 TL olduğu ve iflas tasfiyesine devam edildiğinde mevcut malvarlığının satışıyla 508.000,00 TL satış bedeli elde edildiği varsayıldığında, elde edilebilecek toplam tutarın 1.877.948,88 TL olabileceğini, 1. ve 3. sıra alacakları toplamı olan 1.280.478,17 TL ödedikten sonra 597.470,71 TL kaldığını, tasfiye masrafları payı olarak 100.000,00 TL ayrıldığı varsayıldığında geriye kalacak 497.470,71 TL’nin 4. sıra alacaklarına paylaştırılabileceğini, bu tutarın da %0,03 oranına tekabül ettiğini, dolayısıyla teklif edilen iflas içi konkordatonun iflas tasfiyesine devam edilmesine nazaran alacaklıların menfaatine olduğunu belirtmiştir.

CEVAP
Alacaklı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın —– Kurumsal Şubesi tarafından —— kredi kullandırıldığını, diğer müflis—– söz konusu kredi koşullarına uyulmaması ve borcun zamanında ödenmemesi sebebiyle kredi borçlusu tarafından kredi borçlusu şirket ve kefillerine —- Noterliğinden 29.02.2016 tarihinde —– nolu ihtar keşide edildiğini, ancak bu ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, konkordato talep eden müflislerin 24.02.2016 tarihinde mahkemenin —–esas sayılı dosyası üzerinden iflasın ertelenmesi talebinde bulunulduğunu, yapılan yargılama sonucunda 18.04.2018 tarihinde şirketlerin iflasına karar verildiğini, iflasa ilişkin kararın Yargıtay —— Hukuk Dairesinin 21.04.2021 tarih ve —– esas, —–karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, şirketler hakkındaki tasfiye işlemlerinin —- İcra Müdürlüğünün—- ve —– iflas sayılı dosyalarından yürütüldüğünü, 11.04.2022 tarihinde müflis şirketlerin ikinci alacaklılar toplantılarının yapıldığını, bu toplantılarda müflis şirketlerin iflas içi konkordato taleplerinin görüşüldüğünü. Hem toplantıda hem iltihak süresi içerisinde kullanılan oylar dikkate alınarak dosyanın mahkemeye sevk edilmiş olduğunu, mahkemenin 28.04.2022 tarihli ilamı doğrultusunda yasal süresi içerisinde itirazlarını sunmaları zaruretinin hasıl olduğunu, her şeyden önce müflis şirketlerin dürüst olması gerektiğini, ancak müflis şirketlerin hiçbir zaman dürüst olmadığı gibi iflas içi konkordato tekliflerinin de dürüst olmadığını, müflis şirketlerin tek hissedarı —– mahkemeden iflasın ertelenmesi talebinde bulunmadan önce şirket yönetimindeki yetkilerini kötü niyetli olarak devrettiğini, ancak perde gerisinde şirketlerin yönetimine devam ettiğin,i müflis şirketlerin son yıllarda yaptığı işlemlerin büyük bir çoğunluğunun perde gerisinde başka amaçların bulunduğunu, bu işlemlerin alacaklıları ızrar kastı içerdiğinin ve mal kaçırmak gayesine matuf işlemler olduğunun defalarca ortaya çıktığını —–Asliye Hukuk Mahkemesinin —–esas sayılı dosyasıyla açılan boşanma davası sonucunda anlaşmalı olarak —–boşandığını ve mal varlığının neredeyse tamamına yakın bir kısmını boşanma protokolü ile eşine devrettiğini, —- tarafından ——devredilen taşınmaların devir bedelleri ile rayiç değerleri arasında 3 kata yakın fark bulunduğunun —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —–esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, —– ilgili dönemde tek hissedarı olan —– taşınmazları devreden borçlu —– amca oğlunun kızı ile evli olduğunu, —-eşinin aynı zamanda kredi borçlusu —–kardeşi olduğunu,—- adresinin —– iken aleyhine dava açılmasından sonra ticaret sicil kayıtlarındaki adresinden —-İfadesinin çıkarılarak —– arasındaki ilişkinin kaybedilmeye çalışıldığını, borçlu—– eşi —– ve kızı —– unvanlı şirkette hissedar iken, adı geçen şirketin tüm aktif ve pasifinin—- devredildiğini,—-kız kardeşi —– mali olmamasına rağmen, —— iflas ertelenmesi talebinde bulunduğu 24.02.2016 tarihinden kısa bir süre önce 1.790.000 TL bedelle —–8 adet gayrimenkul satın aldığını, Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının hazırladığı 16.05.2019 tarihli raporda kayda geçen tespitlerden, müflis şirketler ve hissedarının perde gerisinde işlem yapmayı alışkanlık haline getirdiğinin ve alacaklılarından mal kaçırmak kastıyla işlemler yaparak onları zarara uğrattığının apaçık bir şekilde anlaşıldığını, müflis şirket hissedarının perde gerisinde işlem yapma alışkanlıklarının—— Cumhuriyet Başsavcılığında ” Banka veya Kredi Kurumlarınca Tahsis Edilmemesi Gereken Krediyi Sağlamak Amacıyla Dolandırıcılık ” suçuna ilişkin olarak yürütülen —– sayılı soruşturma dosyasına sunulan 27.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna da konu olduğunu, söz konusu raporda şirketin muvazaalı işlemlerde bulunduğunun, olağan dışı, sıra dışı ve şüphe uyandırığı işlemler yaptığının ve mal kaçırma maksadıyla işlemler gerçekleştirdiğinin tespit edildiğini, ilgili raporda —– alacak tutarının iflasın ertelenmesine başvurmadan önce bir anda 65 kat artmasının olağandışı ve şüpheli olduğunun açıklandığını, borçlunun şirketin içini boşaltarak yurt dışına aktardığı tutarları şirket alacağı gibi gösterdiğinin tespit edildiğini, bu bilgiler ışığında, sıra cetveline kaydedilen alacakların temlik alınmak suretiyle mahkemeye sevk edilen iflas içi konkordato talebinin de dürüst olmadığının açıkça anlaşılabileceğini, yapılan temlik işlemlerinin muvazaalı olduğunu, bu temliklerin gerçek temlik işlemi olarak kabul edilemeyeceğini, Sayın Mahkemenize sunulan dosyadan tespit edileceği üzere, müflis şirketlerin alacaklarının—– tarafından temlik alındığını, —–müflis şirketlerin tek yetkilisi—– kızı olduğunu, diğer temlik alanların da alacağı kayıt ve kabul edilen birden çok alacaklının alacağını temlik aldığını ve ne hikmetse alacağı temlik alanlardan —– firmalarının aynı avukata vekalet verdiklerini, 2016 yılında iflasın ertelenmesi talebinde bulunan, 2018 yılında hakkında iflas kararı verilen ve 2021 yılında iflas kararı kesinleşen müflislerden alacaklı olanların alacağını konkordato teklifinde sunulan bedelden kat be kat fazla bedellerle temlik alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müflis şirket alacağını temlik alarak temlik bedelinden kat be kat düşük bir bedelin süresi belli olmayan bir süre sonunda ödenmesini kabul eden kişilere yapılan temlik işlemlerinin muvazaalı olduğunun izaha muhtaç olmadığını, tüm bu nedenlerle müflislerin iflas içi konkordato tekliflerinin reddi gerektiğini, temlik işlemlerinin bir an gerçek olduğu düşünülse dahi temlik alanların ikinci alacaklılar toplantısına katılma ve oy kullanma hakkı bulunmadığını, nitekim Yargıtay —– Hukuk Dairesinin 24.05.1979 tarih ve —- sayılı ilamında temlik alanların borçlu müflis adına ve onun bilgisi altında ödeme yaparak veya borçlunun bilgisi dışında olsa dahi vekaletsiz tasarruf ile ödemede bulunmaları durumunda, alacaklının halefi olamayacaklarının ve alacaklılar toplantısına katılamayacaklarının içtihat edildiğini, ayrıca bir an için temlik alanların ikinci alacaklılar toplantısına katılma ve oy kullanma hakkı olduğu kabul edilse dahi birden çok alacağı temlik alan alacaklılara bir oy hakkı tanınması gerektiğini, ayrıca alacağı sıra cetvelinden terkin edilen alacaklıların ikinci alacaklılar toplantısında oy kullandıklarını, müflis —–kıdem tazminatı alacağı olduğunu iddia eden birtakım işçilerin (sıra cetvelinin — dahil ve — dahil) alacak kayıt talebinde bulunduklarını ve İflas Müdürlüğünce bu alacakların 1. sıra alacaklı olarak sıra cetveline kaydedildiğini, işbu işçi alacaklarının sıra cetveline 1. sıra olarak kaydedilmesinin hemen sonrasında müflis şirketin tek yetkilisi—- kızı —– tarafından temlik alındığını, müvekkili banka tarafından söz konusu işçilik alacaklarının sıra cetvelinden terkini amacıyla —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —– sayılı dosyasından dava ikame edildiğini, Mahkemece 91 işçinin alacağının tefrik edilerek yapılan yargılama neticesinde, sıra cetveline 1. sıradan kaydedilen ve müflis şirketin tek yetkilisinin kızı tarafından temlik alınan sözde işçi alacaklarının sıra cetvelinden terkiniyle, İİK m. 235/3 uyarınca, bu alacağa tahsis edilen hissenin dava masrafları da dahil edilerek müvekkili bankanın sırasına bakılmaksızın alacağı nispetinde müvekkili bankaya tahsisine karar verildiğini, müflis şirketin 11.04.2022 tarihinde gerçekleştirilen ikinci alacaklılar toplantısında alacağı sıra cetvelinden terkin edilmiş 91 adet işçinin alacağını temlik alan —– vekili Av. —– oy kullandığını, İİK m.237 uyarınca alacakları sıra cetvelinden terkin edilen kişilerin ikinci alacaklılar toplantısına katılmalarının mümkün olmadığını, benzer durumun—— sıra cetveline kaydedilen birtakım işçilik alacakları için de geçerli olduğunu, özetle müflis şirketlerin iflas içi konkordato taleplerinin dürüst olmadığını, sıra cetveline kaydedilen alacakların temlik alınması suretiyle masa mevcudunun ele geçirilmeye çalışıldığını, ikinci alacaklılar toplantısına katılma ve oy hakkı bulunmayanların kabul oyları ile Kanun’un aradığı nisabın sağlanmaya çalışıldığını belirterek iflas içi konkordatonun tasdiki talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- İcra Müdürlüğünün —–iflas sayılı dosyalarında alacaklı olduğunu, müvekkilinin her iki iflas dosyasında yapılan konkordato toplantısında müflis şirketler tarafından teklif edilen iflas içi konkordatonun kabulü yönünde oy kullandığını, müdahil—-vekilinin beyanında; müvekkili şirketi de kapsayacak şekilde yapılan temliklerin muvazaalı olduğu, gerçek temlik işlemi olarak kabul edilemeyeceği, temlik bedellerinin konkordato teklifinde sunulan bedelden yüksek olduğunu iddia ettiğini, müvekkili yönünden bu iddiaların kesinlikle gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin alacağının tahsilini sağlamak bakımından asıl borçlu hakkında devam eden yeniden yapılandırma sürecinde gerekli bildirim , kayıt ve başvuruları yaptığını, temlik bedelleri asıl borçlu yönünden yeniden yapılandırma süreci ön görülerek belirlendiğini, müdahil iddia ve beyanlarının aksine salt kefil müflisler yönünden iflas içi konkordatonun tasdiki halinde elde edilecek tutarın esas alınmadığını, müdahale talep eden—-vekilinin beyanında müvekkili şirketi de kapsayacak şekilde yapılan temliklerin muvazaalı olduğu, gerçek temlik işlemi olarak kabul edilemeyeceği, temlik bedellerinin konkordato teklifinde sunulan bedelden yüksek olduğu iddialarının müvekkili şirket yönünden kabul edilemez olduğunu beyan etmiştir.
Alacaklı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklı—–vekilinin beyanında; müvekkilinin temlik aldığı alacaklara ilişkin olarak muvazaalı iddiasında bulunduğunu, bu iddiaya dayanak olarak konkordatonun tasdiki halinde müvekkilinin eline geçecek tutarın temlik bedelinden daha düşük olacağı hususunun ileri sürüldüğünü, ancak müvekkilinin alacaklılarının tahsil kabiliyeti yalnızca konkordato tasdiki halinde elde edebileceği tutardan ibaret olmadığını, —– vekilinin konkordatonun tasdiki halinde müvekkilinin eline geçecek tutarın temlik bedelinden düşük olduğu gerekçesiyle muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu belirtmiştir.
Alacaklı —- vekili cevap dilekçesinde; alacaklı—– vekilinin beyanında; müvekkilinin temlik aldığı alacaklara ilişkin olarak muvazaalı iddiasında bulunduğunu, bu iddiaya dayanak olarak konkordatonun tasdiki halinde müvekkilinin eline geçecek tutarın temlik bedelinden daha düşük olacağı hususunun ileri sürüldüğünü, ancak müvekkilinin alacaklılarının tahsil kabiliyeti yalnızca konkordato tasdiki halinde elde edebileceği tutardan ibaret olmadığını, söz konusu alacağın diğer kefil yönünden yasal takibinin devam ettiğini, kefil hakkında karara çıkan tasarrufun iptali davaları ile müvekkilinin alacaklarının çok önemli bir kısmının tahsil kabileyiti ihtimali yüksek olduğunu, kefil yönünden devam eden icra takipleri ile tasarrufun iptali davalarınını ön görerek elde edebileceği olası tahsilatı esas aldığını beyan etmiştir.Alacaklı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; müflis şirketin tüzel kişi olması hasebiyle eşi, anne babası olmayacaksa da şirket yetkilisinin annesinin kabul oyu kullanması, üstelik alacak miktarının da 9.5 milyon gibi hayli yüklü bir miktar olması talebin dürüst olmadığını gösterdiğini, davacı müflislerin usul Ve yasaya aykırı kötü niyetli iflas içi konkordato taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; konkordato talep eden davacı tarafın müvekkili banka nezdinde borçları bulunduğunu, bu davada müvekkili bankanın hukuki menfaatinin bulunduğunu belirtmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK.nun 285 ve devamı madde hükümleri gereğince davacı şirketler tarafından talep olunan iflas içi konkordatonun onanmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı müflis şirketler hakkında —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı dava dosyasından 18.04.2018 tarihli kararı ile iflaslarına karar verilmiş, iflas kararının —-.İcra Müdürlüğünün —- iflas numarasına kayden tasfiye işlemlerine başlanılmıştır.
—–.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen iflas kararının temyiz incelenmesinden geçmek suretiyle kesinleştiği görülmüştür.
—-.İcra Müdürlüğünün —-iflas dosyalarından, davacı müflis şirketler tarafından iflas içi konkordato isteminde bulunulmuştur.
Müflis şirketler iflas idaresi tarafından teklif edilen konkordato istemi alacaklılar toplantısına sunulmak suretiyle oylama yapılmış, kabul edilen konkordato projesi doğrultusunda iflas içi konkordatonun tasdiki için mahkememize gönderilmiştir.
Konkordato projesinde Müflis—–aynı alacak için —– iflas masasına kefaleten kaynaklı olarak alacak kaydettiren alacaklılara % 2, diğer alacaklılara ise % 4 ödeme teklif ettiği, yargılama aşamasında davacı Avukatı tarafından teklif edilen bu miktarlar ;
Müflis —–yönünden ” Konkordatoya tabi borçların iflas tarihi itibariyle karşılığının % 87 tenzilatla % 13 oranında konkordato tasdiki kararının kesinleşmesi ile tasdik edilen konkordato sebebiyle iflasın İİK.nun 309/5 ve İİK.nun 182 maddeleri uyarınca kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3. ayın sonunda nakden ve defaten ödenmesine,”
Müflis —- Yönünden “Konkordatoya tabi borçların iflas tarihi itibariyle karşılığının % 98 tenzilatla % 2 oranında konkordato tasdiki kararının kesinleşmesi ile tasdik edilen konkordato sebebiyle iflasın İİK.nun 309/5 ve İİK.nun 182 maddeleri uyarınca kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3. ayın sonunda nakden ve defaten ödenmesine,” şeklinde revize edilmiştir.İİK.nun 309 madde hükümlerinde İflâsına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato talep ederse veya bu borçlunun alacaklılarından biri konkordato işlemlerinin başlatılmasını isterse, iflâs idaresi, görüşüyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu talebi bildirir.
302 ilâ 307 nci maddeler ile 308/a ilâ 308/g maddeleri burada da uygulanır. Komisere ait görevler iflâs idaresi tarafından yapılır.
Konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi durur. Bu süre altı ayı geçemez.
Konkordato hakkında verilen karar iflâs idaresine bildirilir.
Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflâs idaresi iflâsa hükmeden mahkemeden iflâsın kaldırılmasını ister.
İflâstan sonra konkordato iflâs tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilir şeklindedir.
HMK.nun 382/f madde hükümlerinde icra ve iflas hukukundaki çekişmesiz yargı işleri içerisinde konkordatonun tasdiki davası da gösterilmiştir.
HMK.nun 385/1 madde hükümleri gereğince çekişmesiz yargı işlerinde , niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulü uygulanır.
HMK.nun 316/1-e madde hükümlerinde konkordato ve sermaye şirketleri veya kooferatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davaların basit yargılama usulüne göre yapılması öngörülmüştür.
Çekişmesiz yargı işlerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça resen araştırma ilkesi geçerlidir.
Davacı müflis şirketler tarafından açılan iflas içi konkordatonun onanmasına ilişkin iş bu davada da resen araştırma ilkesi gereğince, konkordatonun onanması için gerekli şartların yerine getirilip getirilmediği ayrı ayrı inceleme konusu yapılmıştır.
Davacı tarafından açılan iflas içi konkordato davasının son duruşmasının 18.10.2023 günü saat 13,50 de yapılacağı, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşmadan en az üç gün önce yazılı bildirmek kaydıyla, duruşmada hazır bulunabileceklerinin İİK.nun 166 , 304 ve 309 maddeleri uyarınca 19.09.2023 tarihli—- Gazetesi ve Basın ilan kurumu kanalıyla 20.09.2023 tarihli nüshasında ilan edilmiş, müflis şirketler yetkilileri mahkememizce son duruşmada dinlenilmişlerdir.
İflas içi konkordato da , iflas dışı konkordatodan farklı olarak, konkordato mühleti bulunmamakta, iflasın açılması ile birlikte müflis tasarruf yetkisini kaybetmekte, müflisin mal varlığı iflas idaresi veya ( iflas idaresi seçilmemişse ya da o aşamada henüz seçilmemişse ) iflas dairesi tarafından yönetilmektedir. Yine iflasın açılması ile birlikte müflis aleyhine takip başlatılamayacağı gibi , mevcut takipler iflasın kesinleşmesiyle birlikte düşeceğinden , iflasın açılması ile birlikte konkordato mühletinin borçluya sağladığı avantajlar kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Komiserin görevleri, iflas idaresi ya da seçilmemişse iflas dairesi tarafından yerine getirilmektedir.
İflas içi konkordato da , müflisin konkordato talebinde bulunması, en önemli tasfiye işlemlerinden olan paraya çevirmenin, Asliye Ticaret Mahkemesinin konkordatonun tasdiki hakkında bir karar vermesine kadar ertelenmesi sonucunu doğurur. İflas içi konkordatonun tasdiki sürecinin tek etkisi, paraya çevirme (satış ) işleminin asliye ticaret mahkemesinin tasdik hakkındaki kararına kadar etlenmesidir.
Ertelemenin başlangıç anı, iflas içi konkordato talebinin yapıldığı tarih değil, bu talebi görüşecek olan ( ikinci veya daha sonraki ) alacaklılar toplantısının yapıldığı tarihtir. İflas idaresi paraya çevirmenin bu tarihten önce tamamen veya kısmen durdurulmasını serbestçe takdir eder. İflas içi konkordato talebi birinci alacaklılar toplantısından önce yapılmışsa , ilk alacaklılar toplantısı da , ikinci alacaklılar toplantısı yapılana kadar paraya çevirmenin ertelenmesine karar verebilir.
Müflis gerekçeli iflas içi konkordato talebini ve konkordato projesini iflas idaresine verir. Müflisin bu taleple birlikte İİK.nun 286,f.1, b.(b) ve b.(c) de belirtilen belgeleri vermesi gerekmez; ama aynı hükmün (d) bendinde sözü edilen tabloyu vermesi lazımdır.
Konkordato teklifi üzerine, iflas idaresi gerekçeli bir rapor hazırlayarak bu raporu alacaklılar toplanmasına sunar, Raporda İflas idaresi müflisin finansal durumu, iflasın tasfiyesinden beklenen sonuçlar, projenin avantajları ve sakıncaları hakkında ve iflas içi konkordato teklifinin kabulünün mü, yoksa teklif reddedilerek iflasın tasfiyesine devam edilmesinin alacaklılar bakımından daha yararlı olacağı konusunda açıklama yapması gereklidir.
Dava konusu konkordato tasdiki talebinin çözümü bakımından iflas içi konkordato esas itibariyle iflas dışı konkordato hükümlerine tabi olduğundan, iflas içi konkordatoda da iflas dışı konkordatoda olduğu gibi, borçlu ( müflis ) tarafından yapılacak olan bir konkordato teklifi ile başlar.Ancak iflas içi konkordatoda iflas dışı konkordatodan farklı olarak konkordato talebinin yapılacağı merci İcra Mahkemesi olmayıp, masanın kanuni temsilcisi olan iflas idaresidir.İflas dışı konkordatoda olduğu gibi, borçlu burada da somut bir konkordato projesi hazırlamak ve bunu konkordato teklifiyle birlikte iflas idaresine vermekle yükümlüdür. Ancak müflisin burada konkordato teklifine mufassal ( ayrıntılı ) bilançosunu ve defter tutmaya tabi şahıslardan olsa bile, defterlerinin durumunu gösterir bir cetvel ekleme zorunluluğu yoktur.
Alacaklılar toplantısının görev yetkilerinden birisi de iflasına hükmedilmiş olan bir borçlunun teklif etmiş olduğu konkordatoyu karara bağlamaktır.
İflas tasfiyesinde esas itibariyle, birinci ve ikinci alacaklılar toplanması ayrımı yapılsa bile, bu iki toplantı dışında da bir takım alacaklılar toplanmaları mümkün bulunmaktadır. Nitekim Yüksek Yargıtay bir kararında ” eğer ikinci alacaklılar toplantısı yapılmış ise, alacaklıların çoğunluğu istek veya iflas idaresi lüzum görür ise yeniden üçüncü, dördüncü toplantılara gidilebilir ” iflas idaresinin, ikinci alacaklılar toplantısından sonra toplantıya çağırdığı tüm alacaklılar toplanmaları diğer veya ( olağanüstü ) alacaklılar toplanması olarak tanımlanır.
Müflis , iflasın açılmasından paraların kesin dağıtılmasına kadar olan dönemde, konkordato teklif edebilir. Yani, konkordato teklifi, ikinci alacaklılar toplantısından önce yapılabileceği gibi bu toplantıdan ve masa mallarının paraya çevrilmesinden sonra da yapılabilir.
İflas içi konkordatoda , borçlunun konkordato teklifinin görüşüleceği diğer( yeni-sonraki ) alacaklılar toplantısı, iflas idaresi tarafından toplantıya çağrılır ve toplantıya davet ilanına, görüşülecek gündem konu veya konularının açıkça yazılması gerekir.
Somut konkordato teklif dosyasının incelenmesinde iflas idaresinin müflisin konkordato teklifi üzerine almış olduğu karar gereğince alacaklılar toplantıya davet edilmiş, toplantıya katılan alacaklılar tarafından teklif müzakere edilmek suretiyle kabul edilmiştir.
Konkordato, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza verilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
İmtiyazlı alacaklılarla borçlunun karısı, kocası ve ana-baba ve evladı ne alacak ve ne de alacaklı ekseriyetini teşkilde hesaba katılmazlar.
Rehinle temin edilmiş alacaklar komiser tarafından takdir edilen kıymet neticesinde teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.
Nizalı veya taliki şarta ve yahut muayyen olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne nispette katılacağına icra mahkemesi karar verir.O halde, konkordatonun görüşülmesi bakımından konkordato müzakeresi toplantısında gerek katılma ve gerekse karar verme bakımından yetkili olan alacaklılar sadece ve sadece nizasız alacaklılardır. Nizalı alacaklıların toplantıya katılım ve karar verme konusunda yetkili olabilmesi sadece icra ve iflas kanunun md. 297, IV de öngörülen bir durum söz konusu ise mümkündür. Yani icra mahkemesi nizalı bir alacaklının toplantıya katılması yönünde bir karar vermemişse o alacaklının konkordato süreci bakımından bir etkisi olmayacaktır.
İİK.nun 302 madde hükümlerine göre konkordato projesi , kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
Müflis —– iflas masasında iflas idaresi tarafından ibraz olunan belgelerin incelenmesinde Konkordato nisabına esas alacaklı sayısının 29, konkordatoyu kabul eden alacaklı sayısının 18, ret edenlerin sayısının 11 oransal olarak % 62,06, konkordato nisabına mesnet teşkil eden alacak tutarının 1.632.798.867,57 TL , konkordatoyu kabul edenlerin alacak tutarının 1.111.275.215,02 TL, ret edenlerin alacak miktarının 521.523.652,55 TL, oransal olarak % 68,05 olduğu,
Müflis ——iflas masasında iflas idaresi tarafından ibraz olunan belgelerin incelenmesinde, konkordato nisabına esas alacaklı sayısının 22, konkordatoyu kabul eden alacaklı sayısının 15, ret edenlerin sayısının 7 oransal olarak % 68,18, konkordato nisabına mesnet teşkil eden alacak tutarının 1.337.048.342.20 TL, konkordatoyu kabul edenlerin alacak tutarının 1.013.447.495,00 TL, ret edenlerin alacak tutarının 323.600.847,20 TL, oransal olarak % 75,79 olduğu belirlenmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere İİK.nun 302 ye göre konkordato projesi , kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacakların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Her iki müflis şirketin her iki çoğunluğu da sağladığı belirlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdikine ilişkin yargılaması, maddi hukuk yargılaması olmayıp kendisine özgü bir onama işlemi niteliğindedir. Konkordatonun tasdiki yargılaması sonucunda verilecek karar, konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun ön gördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin bir özellik taşımamaktadır. Bu açıdan da konkordatonun tasdiki için yargılamanın nizasız kaza niteliğinde kamu düzeni ile ilgili bulunan çekişmesiz yargı işi olduğu kabul edilmektedir.
Konkordatonun tasdikine karar verilebilmesi için İİK.nun 305 madde hükümlerinde belirtildiği üzere ; 302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline
geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle
konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen
tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme,
borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate
alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş
bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak
ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan
açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen
uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki
durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik
kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli
gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.Mahkeme projenin rehinli ve diğer alacaklılar bakımından kabul durumuna göre ayrı ayrı hüküm tesis eder.
Mahkememizce bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi kurulundan kök ve ek raporlar alınmıştır.
Mahkememizce 10.11.2022 tarihinde verilen ara kararı ile müflis şirketlerin mal varlıklarının güncel rayiç değerlerinin —–.İcra Müdürlüğü tarafından yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş, karar gereğince müflis şirkete ait gayrimenkuller için SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı —-, makine mühendisi —– den rapor alınmış, 22.12.2022 tarihli rapora göre müflis —–adına kayıtlı taşınmazların rayiç değerinin 281.746.365,00 TL , makine, tesis ve demirbaşların rayiç değerinin 12.390.042,32 TL olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından yapılan değerlendirme de iflas idare memurları tarafından tasdik talebiyle sunulan 07.04.2022 tarihli raporda müflise ait taşınmazların rayiç değerlerinin % 75 i üzerinden satılabileceği , taşınmazların rayiç değerlerinde yaşanacak muhtemel artışlar iflas tasfiyesinin devamı durumunda müflise ait taşınmazların 22.12.2022 tarihli raporda belirlenen değerlerin % 80 i üzerinden alıcı bulabileceği, bu çerçevede taşınmazların değerinin 225.397.092,90 TL olabileceği, tesis makine ve demirbaşlar , müflisin iflas içi faaliyette bulunmasına bağlı sürekli olarak eskiyebileceğinden , iflas tasfiyesinin devamı halinde 22.12.2022 tarihli raporda belirlenen değerlerin % 50 si üzerinden alıcı bulabileceği, bu miktarında 6.195.021.,16 TL olabileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından kök raporda dile getirilen —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin——-Asliye Hukuk Mahkemesinin —-Asliye Hukuk Mahkemesinin —– esas sayılı tasarrufun iptali davalarına ilişkin dosya örnekleri celbedilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından ibraz olunan kök rapordan sonra iflas idare memurlarının tasarrufun iptali davasına konu olan taşınmazların rayiç değerlerini tespit ettirmiş, 30.01.2023 tarihli raporda tasarrufun iptali davalarına konu taşınmazların rayiç değerlerinin 28.000.000,00 TL olduğu belirtilmiş, bilirkişi kurulu tasarrufun iptali davalarının devam neticesinde masaya 20.000.000,00 Tl intikalinin sağlanabileceği belirtilmiştir.İİK.nun 309 hükmündeki atıf sebebiyle iflas içi konkordatoda da uygulanması gereken İİK.nun 305 maddesinin ilk fıkrasının (b) bendinde ” teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması ( bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarını dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder )” hükmü gereği müflis —– iflas idaresi tarafından takip edilen tasarrufun iptali davalarının bu hüküm kapsamında beklenen hak değerlendirilmesi kapsamında 20.000.000,00 TL sağlanabileceği ön görülmüştür.
a.Müflisin dürüst olması.
Bir kısım İtiraz eden alacaklı Avukatları tarafından, müflis şirketlerin dürüst olmadıkları yönünde iddiasına dayanak olarak müflis şirketlerin iflastan evvelki dönemdeki eski yöneticisi hakkında mevcut olduğu bildirilen suç nedeniyle davaların olduğunun bildirildiği, mahkememizce dosyalar celbedildiğinde—– Cumhuriyet Başsavcılığı ——soruşturma no.lu dosyasında ve takipsizlik kararı verildiği ve bu karara itirazın —–.Sulh Ceza Mahkemesinin —–sayılı — sayılı dosyasında 30.3.2022 tarihli kesin kararıyla red edildiği,—-.Ağır Ceza Mahkemesinin —- sayılı dosyasında —-.sayılı 10.07.2019 tarihli beraat kararının bulunduğu,yargılamanın devamı sürecinde (müdahil tarafından sunulan ) —– Bölge Adliye Mahkemesi —–Ceza Dairesinin—-sayılı 4.5.2023 tarihli kararıyla bozulduğu karara göre isnad edilen suç tarihi 18.10.2018 tarihli iflas kararından iki yıl öncesi, 10.07.2014_12.2.2016 tarihleri olduğu görülmüştür.
İtirazlar arasında iflastan sonra müflis şirketlerin hileli ve taksirli iflas iddiasına konu bir suç duyurusu olduğu buna ilişkin yargılaması devam eden her hangi bir davanın varlığı gösterilmemiş, bu konuda da bir delil sunulmamıştır.
Bu husus bilirkişi kurulunun birinci ek raporunda tasdik şartlarını inceleyen 5.sayfas IV bölüm 1.paragrafı incelendiğinde, müflis şirketin konkordatoyu başarıya ulaştırma hususunun incelenmesinde, müflis şirketlerin 18.4.2018 tarihli iflas kararı üzerine iflas dairesine başvurarak teklif ettikleri iflas içi konkordatoyla birlikte faaliyete devam etmek talebinde bulunmaları ve iflas dairesinin 27.4.2018 ve 30.4.2018 tarihli kararlarıyla iflas halinde faaliyete devam ettikleri anlaşılmıştır.
Müflis—— ait fabrikanın iflas kararından bu yana faaliyetlerini sürdürmesi yani ortada atıl bir işletmenin bulunmaması karşısında davacıların konkordatoyu nasıl başarıya ulaştıracaklarına dair dosyaya sunduğu 17.1.2023 tarihli Prof.Dr —– imzalı uzman görüşünü olumlu bularak “…bir bütün olarak değerlendirildiğinde mflis şirketlerin konkordatoyu başarıya ulaştırabileceklerinin kabulü uygun olacaktır” tesbiti mahkememizce de müflis şirketlerin teklif ettikleri konkordatoda iyi niyetli ve alacaklıları zarara uğratmanın söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Her iki davacı müflis şirketler hakkında, alacaklılar tarafından kabul edilen konkordato teklifinin tasdikinin İİK.302.m.son fıkrasına göre uygun olduğuna dair mahkememize tevdi edilen 25.4.2023 tarihli iflas idaresi/dairesi gerekçeli raporlarında,müflis şirketlerin ticari defterlerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi neticesi iflas dosyasına sunulan 8.6.2018 tarihli raporlarda İİK.310-311.md.sine göre hileli ve taksirli iflas hali tesbit edilmediği rapor edilmiştir.
İcra İflas Kanunun 7101 sayılı kanunla yapılan ve 15.3.2018 tarihinde yürürlüğe giren değişikle konkordato hukukunda önemli yapısal değişiklikler yapılmış olup,bu değişiklerden biri de borçluların dürüst olma şartı kaldırılmış,varlığı tasdik için İİK.305.mdsinde aranan tasdik şartı olmaktan çıkarılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde müflis şirketlerin iflas içi konkordato taleplerinde dürüst olmadığı itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Temlik alacaklarının muvaazalı olduğu iddiası;
Bilirkişi heyetinin itiraz edilen temlik alacaklarının muvazaalı olduğu iddiasına yönelik 8.11.2022 tarihli kök raporun 15.sayfasındaki “…Aralarında kamu bankası olan—— ve derdest dosyada temliklerin muvazaalı olduğuna yönelik itirazda bulunan —– yer aldığı bankalar tarafından yapılan sözkonusu temlik işlemlerinin muvazaalı olarak değerlendirilmesi mümkün görünmemektedir.” değerlendirmeleri özellikle temliklerin banka alacakları olması mahkememizce benimsenmiş olmakla birlikte temlik alacaklılarının dosyaya sunduğu dilekçe ve eklerine göre—-vekilinin 20.09.2022,—– vekilinin 15.9.2022,—– vekilinin 15.9.2022 tarihli dilekçe ve ekleri ) temlikname kapsamının sadece müflis şirketlerden olan alacaklar olmadığı,3.şahısların kefaletlerini de kapsadığı ve bu şahıslar hakkında dava ve takip işlemleri bulunduğu,
Dosya kapsamına göre temlik alacaklıların temlik tarihinde devam eden kayıt kabul davalarına taraf olduğu,mahkemece resen yapılan incelemede bir kısım kayıt kabul davalarının mahkememizde görüldüğü bunlardan temlik alacaklısı—–finans kurumlarından temlik aldığı alacaklarının —- Esas —–karar sayılı 03.11.2021 tarihli, —– esas —– karar sayılı, —– esas—- sayılı 10.11.2021 —– esas —– sayı ile karara bağlanmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde temlik alacaklarının muvazaalı olduğu iddiası yerinde görülmemiştir.
3-Müflisin teklifinin kaynaklarıyla mütesanip olup olmadığı incelemesinde İİK.305.m.1 b de düzenlenen beklenen hakların etkisininin değerlendirilmesi;
Mahkememizce İİK.m.305 1-b md. beklenen hakların dikkate alınıp alınmayacağı allınacaksa ne oranda dikkate alınacağı hususunun değerlendirilmesi;
Müflis hakkında devam eden tasarrufun iptali davalarındaki beklenen hak tesbiti bakımından devam eden tasarrufun iptali dava dosyaları uyap üzerinden celbedilerek incelenmiş,davaların ilk derece mahkemesinde devam ettiği anlaşılmıştır.Tasarrufun iptali davalarının ilk derece mahkemesi aşamasında olması,devamındaki yargılama süreci de dikkate alınarak tasarrufun iptali davalarından —–Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —– Sayılı dosyasında masaya 20 milyon TL.intikal etmesinin sağlanabileceği yönündeki bilirkişi heyeti değerlendirmesi benimsenmiştir.
2- Müflisin alacaklarının tahsil kabiliyetinin olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılabilmesi için 08.11.2022 tarihli kök rapordaki bilirkişi raporunun “müflisin alacaklarının irdelenmesi gerektiği,bu alacakların tahsil kabiliyetinin bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerektiği “ açıklanmış ve bunun üzerine bu alacaklarla ilgili iflas idare memuru Av.—– “müflis alacakları hakkında yapılan işlemlere dair beyanımız “ konulu dilekçesi ve ekinde masa vekilinin 09.1.2023 tarihli raporu ve takiplerle ilgili ödeme emirleri,takip safahat tablosu dosyamıza sunulmuş ve bilirkişi heyeti tarafından 6.6.2023 tarihli 1.ekraporda değerlendirilmiştir. Bahsi geçen dilekçe ve ekleri bilirkişi heyeti değerlendirmesiyle birlikte incelendiğinde; müflis —–yurtç içi alacaklarının takip yetkisinin 11.4.2022 tarihinde yapılan ikinci alacaklılar toplantısında masaya verildiği, ikinci alacaklılar toplantısının (toplantıya vaki şikayet sebebiyle) 24.11.2022 tarihinde kesinleştiği, müflisin alacaklarının 22.11.2022 tarihli uzman bilirkişi raporuyla tesbit edilerek takip için masa vekiline verilen görev verildiği, 22.11.2022 tarihli bilirkişi raporunla tesbit edilen alacaklar hakkında icra takipleri yapıldığı,borçluların öenmli bir kısmına tebligat dahi yapılamadığı,önemli miktarda takibe itiraz edildiği, iflastan evvel başlatılan ve masa tarafından takibe devam edilen takiplerde de bir tahsilat yapılamadığı, dikkate alındığında şu aşamada alacak tahsilatı yapılarak kaynak sağlanmasının mümkün olmadığını kabul eden bilirkişi heyeti tesbiti benimsenmiştir.
4-İflasta alacaklıların eline geçmesi muhtemel tutarla,konkordatoda teklif edilen tutarın karşılaştırılması;
Müflis şirketler vekili bilirkişi heyetinin bu tesbitine alacaklıların eline geçmesi muhtemel oranın tesbitinde hata olduğunu ileri sürerek 06.06.2023 tarihli rapora itiraz etmiş,mahkememizce bu hususta ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti 15.08.2023 tarihli 2.ek raporunda tesbitinde hata olmadığını,2.ek rapordaki görüşlerini koruduklarını ifade etmeleri üzerine davacılar vekili 2.ek rapora beyan ve 1. Ek rapordaki tesbitte hata olduğunu ve bu hatayı açıklayan 28.08.2023 tarihli ek uzman görüşü ve 24.08.2023 tarihli revize konkordato tekliflerini sunduğu 01.09.2023 tarihli dilekçesinde; iflasta alacaklıların eline geçmesi muhtemel oranın hesabına; bilirkişi kök raporuna göre konkordatonun nasıl başarıya ulaştırılabileceğini müflis şirketlerin 15.12.2022 tarihli yönetim kurulu kararlarına göre açıklayan 17.01.2023 tarihli uzman görüşüne dayanan “iflastan sonra elde edilmesi öngörülen 50 milyon TL.’nin “ iflas dönemi varlığı kabul edilerek iflasa devam edilmesi halinde elde edilecek oranın hesabına eklenerek iflasta alacaklıların eline geçmesi muhtemel oranın %12,96 bulunduğu,iflas dönemine ait bu rakamın hesaptan çıkarılması gerektiğini ileri sürerek 17.01.2022 tarihli uzman görüşüne ek 28.08.2023 tarihli uzman görüşünü dosyaya sunmuştur.İncelenen uzman görüşünde bilirkişi heyetinin iflasa devam edilmesi halinde alacaklıların eline geçecek oranı hesap ederken iflas varlıkları arasında aldığı 50 milyon TL faaliyet gelirinin iflasın kaldırılmasından sonra elde edilmesi öngörülen bir faaliyet geliri olduğu,bilirkişi heyetinin 06.06.2023 tarihli 1.ek raporunun 5.sayfasında bu rapordaki tesbitleri benimseyerek müflisin konkordato ödemelerini yapabileceği kanaatine vardığı da anlaşılmakla ,HMK.293.md.sine göre hazırlanan uzman görüşü mahkememizce benimsenerek bu rakamın iflas varlıkları arasında kabul edilemeyecek olması nedeniyle çıkarılması suretiyle 28.08.2023 tarihli ek uzman görüşünde yapılan hesaplamaya göre,iflasa devam edilmesi halinde alacaklıların eline geçebilecek oran %9,90 olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından İİK.nun 206/1 madde hükümleri gereğince belirlenen teminat şartı ile ilgili Mahkememizce 11.09.2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararı ile ;
Mahkememizce 07.09.2023 tarihinde yazılan müzekkereye verilen yanıtlarda, davacılar hakkındaki iflas dosyasında teminat gösterilmesi öngörülen para bulunduğu belirlendiğinden,
a) İflas nedeniyle tasfiye halinde ——.İcra Müdürlüğünün —-iflas dosyasından İİK.nun 206 maddesinin 1 fıkrası kapsamında kalan alacaklılar ile ilgili olarak 244.200,45 TL nin,
b) İflas nedeniyle tasfiye halinde—–İcra Müdürlüğünün —– iflas dosyasından İİK.nun 206 maddesinin 1 fıkrası kapsamında kalan alacaklılar ile ilgili olarak 5.317.622,23 TL nin davacılar tarafından açılan konkordatonun tasdiki davasında teminat teşkil etmek üzere söz konusu bedeller üzerine başkasına ödenmemeleri ve bloke edilmesi konusunda İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA karar verilmiş, iflas müdürlüğünce verilen cevaplarda ihtiyati tedbir kararının uygulandığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda ;
A)MÜFLİS —- YÖNÜNDEN (ASIL DOSYA):
1)Müflis şirketin, iflastan sonraki dönemde de faaliyet izni kapsamında aktif durumda olan fabrikasını işleterek konkordatoyu başarıya ulaştırabileceği,
2)Müflis şirketin konkordato teklifinin İİK.302.md.sinde alacaklı çoğunluğu bakımından % 62,06; alacak çoğunluğu bakımından ise % 68,05 oranıyla kabul edildiği, dolayısıyla müflis şirketin İİK m. 302 hükmünde konkordato projesinin kabulü için alternatifli olarak öngörülen her iki çoğunluğu da sağlamıştır.
3)İflas tasfiyesinin devamı halinde adi alacaklıların alacaklarının yaklaşık %9,90 oranında kavuşabilecekleri,gerekçede yazılı sebeplerle kabul edilmekle, 24.8.2023 tarihli revize teklifte kabul edilen taahhüde göre %13 ödeme oranın,iflasın tasdik edilen konkordato sebebiyle kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3.ayın sonunda ödenecek olması iflasa devam edilmesi halinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel %9,90 oranından daha fazla ve müflisin kaynaklarıyla orantılı ve alacaklılar menfaatine olduğu,
4)Müflis —–şirketinin 206. maddenin birinci sırası kapsamında kalan 5.317.622,33 TL tutarındaki 1.sırada kayıtlı imtiyazlı alacaklar için İİK.m.305 f.1-d bendi gereği teminat gösterdiği rakam için “—- İcra Dairesinin —- İflas sayılı dosyasında bulunan paranın 5.317.622,33 TL’lik kısmının 206. maddenin birinci sırası kapsamında kalan borçların ödenmesinde kullanılmak üzere blokede tutulmasına, bu konuda —- İcra Dairesinin —– İflas sayılı dosyasına bildirimde bulunulmasına ve işlem sonucunun bildirilmesine 11.9.2023 tarihli ara kararıyla bildirimde bulunulmuş ve iflas idaresinin 21.09.2023 tarihli mahkememiz kararının uygulandığına dair kararı dosyamıza gönderilmiş,bu şekilde teminat şartı da sağlandığı,
5)Konkordatoya tabi borçların %13’ünün ödenmesi öngörülecek şekilde tasdik kararı verilebilmesi için 481.838,95 TL tutarında tasdik harcı yatırılması gerektiği hususundaki 11.09.2023 tarihli ara kararı müflis vekiline tebliğ edilmiş, tasdik harcı 10.10.2023 tarihinde yatırıldığı,
6)Bilirkişi heyetinin 2.ek raporunun 8.sayfasındaki tesbitleri ve emsal Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin 24.12.2012 tarih ——sayılı emsal kararı da esas alınarak “Konkordatoya tabi borçların iflas tarihi itibariyle karşılığının %87 tenzilatla,%13 oranında konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi ile iflasın kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3. ayın sonunda nakden ve defaten ödenmesine” şeklinde tasdik edilmesine,
B)MÜFLİS —- YÖNÜNDEN (BİRLEŞEN —-
1)Müflis —-şirketinin hisselerinin tamamına sahip olan ve—- şirketi ile ekonomik açıdan sıkı ilişki içerisinde bulunan müflis—-şirketinin—– ile birlikte konkordatoyu başarıya ulaştırabileceği kabul edildiği,
2)Müflis şirketin konkordato teklifinin alacaklı çoğunluğu bakımından %68,18; alacak çoğunluğu bakımından ise %75,79 oranıyla kabul edildiği, dolayısıyla müflis şirketin İİK m. 302 hükmünde konkordato projesinin kabulü için alternatifli olarak öngörülen her iki çoğunluğu da sağladığı,
3)İflas tasfiyesinin devamı halinde adi alacakların alacaklarına muhtemel kavuşma oranının on binde 8,4 olarak hesaplandığı, müflis tarafından konkordatoya tabi borçların %2’sinin ödenmesi teklif edildiğinden, konkordatonun iflas tasfiyesinin devamına nazaran alacaklıların lehine olduğu,
4)Davacı şirketin konkordatoya tabi borç ödemelerini, tasdik edilen konkordato sebebiyle iflasın kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3.ayın sonunda %2 oranında nakden ve defaten ödeme şeklinde revize eden taahhüdü ile bu teklif kaynaklarla orantılı kabul edileceği,
5)Davacı —–şirketinin 206. maddenin birinci sırası kapsamında kalan 244.200,45 TL tutarındaki borç için İİK.m.305 f.1-b 4’e göre teminat gösterdiği —–. İcra Dairesinin ——İflas sayılı dosyasında bulunan paranın 244.200,45 TL’lik kısmının 206. maddenin birinci sırası kapsamında kalan borçların ödenmesinde kullanılmak üzere blokede tutulmasına, bu konuda —–. İcra Dairesinin—–İflas sayılı dosyasına bildirimde bulunulmasına, işlem sonucunun bildirilmesine mahkememizin 11.9.2023 tarihli ara kararıyla karar verilmiş ve karar iflas idaresine tebliğ edilmiş,iflas idaresi de 21.9.2023 tarihli kararla mahkeme kararının uygulandığını,bu rakama bloke konulduğu bildirmiş olmakla teminat şartı da sağlanmıştır.
6)Konkordatonun tasdikine karar verilebilmesi için 60.701,99 TL tutarında harç yatırılması için müflis şirket vekiline tebliğ edilen ara kararına göre Mahkemenin 11.9.2023 tarihli ara kararına göre 10.10.2023 tarihinde dosyaya yatırıldığı, Tasdik duruşması için belirlenen gün ve saatin, iflas içi konkordatoyu düzenleyen İİK m.309, f.2 hükmünün atıf yaptığı İİK m.304 hükmünde öngörülen usule göre ilan edilmesi gerektiğinden Mahkememizin 11.9.2023 tarihli ara kararına uygun olarak Basın İlan Kurumu ve —– gazetesinde edildiği, Müflis şirketler yetkilisi —- 18.10.2023 tarihli duruşmada hazır bulunarak dinlendiği yapılan yargılama ve toplanan deliller dikkate alınarak ; Davacı Müflis —- tarafından açılan asıl dava yönünden ;
Davanın KABULÜ ile ; İFLAS İÇİ KONKORDATONUN TASDİKİ İLE ” Konkordatoya tabi borçların iflas tarihi itibariyle karşılığının % 87 tenzilatla % 13 oranında konkordato tasdiki kararının kesinleşmesi ile tasdik edilen konkordato sebebiyle iflasın İİK.nun 309/5 ve İİK.nun 182 maddeleri uyarınca kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3. ayın sonunda nakden ve defaten ödenmesine,”
Davacı müflis —— tarafından açılan ve mahkememiz dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen —– esas sayılı dava yönünden ; Davanın KABULÜ İLE, İFLAS İÇİ KONKORDATONUN TASDİKİ İLE, “Konkordatoya tabi borçların iflas tarihi itibariyle karşılığının % 98 tenzilatla % 2 oranında konkordato tasdiki kararının kesinleşmesi ile tasdik edilen konkordato sebebiyle iflasın İİK.nun 309/5 ve İİK.nun 182 maddeleri uyarınca kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3. ayın sonunda nakden ve defaten ödenmesine,” İİK’nun 306/son maddesi uyarıca tasdik kararının —– Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalın da ilan edilmesine, Mahkememizce 11.09.2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştkur.

HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı Müflis —– tarafından açılan asıl dava yönünden ;
Davanın KABULÜ ile ;
İFLAS İÇİ KONKORDATONUN TASDİKİ İLE ” Konkordatoya tabi borçların iflas tarihi itibariyle karşılığının % 87 tenzilatla % 13 oranında konkordato tasdiki kararının kesinleşmesi ile tasdik edilen konkordato sebebiyle iflasın İİK.nun 309/5 ve İİK.nun 182 maddeleri uyarınca kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3. ayın sonunda nakden ve defaten ödenmesine,”
2-Davacı müflis —–tarafından açılan ve mahkememiz dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen —- esas sayılı dava yönünden ;
Davanın KABULÜ İLE,
İFLAS İÇİ KONKORDATONUN TASDİKİ İLE, “Konkordatoya tabi borçların iflas tarihi itibariyle karşılığının % 98 tenzilatla % 2 oranında konkordato tasdiki kararının kesinleşmesi ile tasdik edilen konkordato sebebiyle iflasın İİK.nun 309/5 ve İİK.nun 182 maddeleri uyarınca kaldırılması kararının kesinleşmesini takip eden 3. ayın sonunda nakden ve defaten ödenmesine,”
3-İİK’nun 306/son maddesi uyarıca tasdik kararının —–Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ,
4-Mahkememizce 11.09.2023 tarihinde verilen ;
a) İflas nedeniyle tasfiye halinde —-.İcra Müdürlüğünün —– iflas dosyasından İİK.nun 206 maddesinin 1 fıkrası kapsamında kalan alacaklılar ile ilgili olarak 244.200,45 TL’nin,
b) İflas nedeniyle tasfiye halinde —–.İcra Müdürlüğünün—– iflas dosyasından İİK.nun 206 maddesinin 1 fıkrası kapsamında kalan alacaklılar ile ilgili olarak 5.317.622,23 TL nin davacılar tarafından açılan konkordatonun tasdiki davasında teminat teşkil etmek üzere söz konusu bedeller üzerine başkasına ödenmemeleri ve bloke edilmesi konusundaki İHTİYATİ TEDBİR KARARININ DEVAMINA,
4-KARAR HARCI
a-Tasfiye Halinde —— yönünden alınması gereken 481.838,95 TL konkordato onama harcı davacı şirket tarafından 10/10/2023 tarihinde yatırılmış bulunduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
b-Tasfiye Halinde—— yönünden alınması gereken 60.701,99 TL konkordato onama harcı davacı şirket tarafından 10/10/2023 tarihinde yatırılmış bulunduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, Dair davacı vekilleri ve hazır olan konkordato komiseri ve hazır olan alacaklı vekillerinin yüzüne karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a madde hükmü uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden itibaren, itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.