Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/313 E. 2023/449 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/313
KARAR NO : 2023/449

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —-Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sevk ve idaresinde bulunan, kaza tarihinde Trafik Sicilinde davalı —-adına kayıtlı bulunan — plakalı tır ile,—-sevk ve idaresinde bulunan ve müvekkili —- adına Trafik Sicilinde Kayıtlı bulunan —- plakalı araç arasında 30.12.2021 tarihinde—– ilçesi — yolunda Maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, Maddi Hasarlı Kaza Tespit Tutanağı doğrultusunda tanzim edilen kusur raporuna göre, davalı araç sürücüsü —-%100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, kendi beyanı ile de müvekkilinin aracına çarptığının sabit olduğunu, aracın her iki sol kapısında büyük hasar meydana gelmiş olup kapıların tamamen boyandığını, müvekkiline ait aracın piyasa değeri 1.350.000 TL’nin üzerinde olduğunu, araçta gerçekleştirilen onarım/boya işlemleri ve TRAMER hasar kaydının işlenmesi ile aracın kaza nedeniyle orijinalliği yitirmiş olması dolayısıyla araçta değer kaybı meydana geldiğini, değer kaybına ilişkin ekspertiz raporun 91.800.00 TL değer kaybı tespit edildiğini, —- plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde—- poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, değer kaybı istemine ilişkin olarak 04.02.2022 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olup sigorta şirketi tarafından reddedildiğini, davalı tarafın kazaya asli kusuruyla sebebiyet verdiği anlaşıldığından ve bu husus maddi verilerle sabit olduğundan takdiri sayın hakimliğinizde olmak üzere, usul ekonomisi gereğince kusur yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığını beyan ile, değer kaybı tutarının bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmesini, zararın şu an için tam olarak tespitinin mümkün olmaması sebebi ile HMK(Md.107/1 Belirsiz Alacak Davası ) şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı tazminat bedelinin davalıdan haksız fiilin gerçekleştiği 30.12.2021 tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile birlikte ödenmesi yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmil edilmesini arz ve talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alınmış bulunan —– plakalı aracın, kazaya karıştığı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı zararının talep edildiğini, talepler haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, uyuşmazlık konusu değer kaybı zararının tespiti bakımından poliçe tanzim tarihi itibariyle geçerli güncel mevzuata göre değerlendirme yapılmak suretiyle tazminat hesaplanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, araçta oluşan hasar kasko sigortacısı —– tarafından giderilmiş olup, söz konusu tutarın müvekkili şirkete rücu edilmesi neticesinde talep edilen 10.000,00 TL’lik tutar söz konusu firmaya 29.03.2022 tarihinde ödendiğini, ödenen tutarın araç başı poliçe limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın öncelikle zararı ve zarar sorumlusunu ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafa ait araçta değer kaybı oluşmadığını, kusur oranının tespiti gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, Müvekkili şirket söz konusu zarardan azami olarak poliçe teminat limitleri dâhilinde sorumlu olduğunu beyan ile davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; trafik kazası nedeni ile davacının maliki olduğu araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır.Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, bilirkişi raporu ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir. Deliller toplandıktan sonra uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirmekle kusur ve değer kaybı yönünden rapor alınması için dosya makine mühendisi bilirkişi —– tevdi edilmiştir. 27/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 30/12/2021 tarihinde, saat 09:00 sıralarında, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —- yönetimindeki —- plaka sayılı —– marka kamyon ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde kontrolsüz şekilde sağ şeride girmek için manevra yaptığı sırada, sağ şeritte seyir halinde olan dava konusu araç sürücüsü —yönetimindeki —- plaka sayılı —– marka/tip, —– model otomobilin sol yan muhtelif kısımlarına çarpması sonucu maddi hasar ile neticelenen olayın meydana geldiği, taraflarca imzalanan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, olay yeri fotoğraflarındaki ve krokideki konumları, hasar durumları ve her iki sürücünün beyanlarından anlaşıldığı, kusur yönünden; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü—- yönetimindeki—- plaka sayılı —– marka/tip kamyon ile seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, sağındaki şeritte seyir halinde olan dava konusu otomobilin seyir durumunu dikkate almadan kontrolsüz şekilde sağa yöneldiği, sağ şeritteki dava konusu aracın sol yan kısmına çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (Karayolundan faydalananlar. trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar), 56/a-1 (Sürücülerin; geçme ,dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları yasaktır), — (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) Maddelerini ihlal ettiği anlaşılmış olup, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu araç sürücüsü —- yönetimindeki —- plaka sayılı —-marka/tip, —- model araç ile sağ şeridi takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde solundaki şeritten kontrolsüz şekilde sağa yönelen kamyonun çarpması sonucu hasar aldığı kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, tramer kusur durumunun tarafınca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğu, değer kaybı yönünden; 30/12/2021 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, (Değer Kaybı Hesaplamasında; Dava konusu —–plaka sayılı aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmışlık düzeyi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıllı kaza kaydının bulunmadığı hususu, parça-malzeme-işçilik kalemlerinin şekli-niteliği, 30/12/2021 tarihli kaza sonucu araçta oluşan hasara ait hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği ve TRAMER hasar sorgusunda hasar tutarı 10.000,00 TL bulunması hususları da dikkate alınarak Yargıtay Kararları doğrultusunda değerlendirilmiştir) (Yargıtay —-Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve —–sayılı kararı) KTK.m.90’da yer alan “ve genel şartlar”da ifadesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Serbest Piyasa Koşullarına göre değerlendirmede; dava konusu—- plaka sayılı—- marka/tip, —–model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer düşüklüğü tutarının Yargıtay Kararları doğrultusunda (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle” serbest piyasa koşullarında ortalama 15.000,00 TL değer düşüklüğü olabileceği değerlendirilmiş olup, sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında; (15.000,00 TL Değer Düşüklüğü) x %100 kusur oranı = 15.000,00 TL olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DEĞER ARTIRIM
Davacı vekili 06/04/202 tarihli değer artırım dilekçesi ile; Değer kaybı tazminatını 15.000,00-TL’ye arttırmış, tamamlama harcını yatırmış ve değer artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Açılan davanın trafik kazasından kaynaklı değer kaybı bedelinin tazmini talepli olduğu, davacının—-plakalı aracın maliki olduğu, davalının ise dava dışı —- maliki olduğu diğer araç olan—–plakalı aracın ZMMS’cisi olduğu, davalı şirketin düzenlemiş olduğu poliçe ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği zararları poliçe limitleri dâhilinde üçüncü kişilere karşı tazmin ile mükellef olduğu, hasar bedelinin yanında değer kaybı bedelinin de ZMMS genel şartları çerçevesinde poliçe kapsamında kaldığı, mahkememizce aldırılan 27/12/2022 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, bu doğrultuda davacı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusursuz olduğu davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü—– ise meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, bu durumda meydana gelen zarardan davalı sigorta şirketinin ZMMS hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, davacının meydana gelen kaza sebebiyle aracında 15.000,00-TL değer kaybı olduğu, davalı tarafından davadan önce davacının kasko şirketine hasar bedeli olarak 29/03/2022 tarihinde 10.000,00-TL ödeme yapıldığı, poliçenin tükenmediği, davacının nihai değer kaybı zararının 15.000,00-TL olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın yerleşik Yargıtay içtihatları çerçevesinde doğru olarak yapıldığı mahkememizce anlaşılmış ve davanın bakiye değer kaybı zararı olan 15.000,00-TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, davacının dava öncesinde davalıya başvurusunun davalıya 07/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmadığından 16/02/2022 tarihinde temerrüdün oluşacağı kabul edilmiş, her iki araç hususi olmakla yasal faize hükmedilmiş ve açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile
15.000,00-TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan 16/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Alınması gerekli 1.024,65-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 240,00-TL harç olmak üzere toplam 320,70-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 703,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 80,70-TL peşin harç, 240,00-TL ıslah harcı ve 80,70-TL başvurma harcı toplamı 401,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 104,25-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.604,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.