Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/304 E. 2023/93 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/304 Esas
KARAR NO: 2023/93
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/04/2022
KARAR TARİHİ: 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ——adresindeki iş yerinde her çeşit yaş sebze ve meyve ticari ile iştigal ettiğini, davacının davalıya satıını yapmış olduğu yaş sebze ve meyve ürünlerinden dolayı davalıdan 60.064,42 TL alacağı bulunduğunu, davacının davalıdan cari hesap ekstresinde yer alan fatura alacaklarının ödenmesinin şifai olarak talep edilmiş ise de davalının sürekli davacıyı oyaladığını, davacının alacağın tahsili için borçlu aleyhine —- sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını. Borçlu tarafından yasal süre içerisinde icra takibine haksız yere itiraz edildiğini beyan ederek borçlunun ——– icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin devamını, borçlunun haksız ve niyetli. İtirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama masrafi ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu fatura muhteviyatı malların davalıya teslim edilmediğinden, davalının davacıya borcu bulunmadığını, davacıyla cari usul çalışılmakla, oluşan cari hesaba göre belirli aralıklarla ödeme yapıldığını, cari usulde yapılan çalışmada teslim edilen malların karşılığı davacıya ödenmekte olup, hesapların incelenmesinde davacının davalıya gönderdiği fatura muhteviyatında ki toplam 60.064,42 TL fatura bedelli malların davacı tarafça davalıya teslim edilmediğinin görüldüğünü. Malların davalıya teslimi için yapılan görüşmelerde, davacı, ödeme yapıldıktan sonra malları teslim edeceğini beyan ederek mal tesliminden kaçındığını. Malları, davalıya teslim etmeyen davacının teslim etmediği mallara karşılık bedel talep etmesi hakkaniyetle bağdaşmadığını beyan ederek; davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarıyla ücreti vekâletinde karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice Dava, ticari astımdan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla faturaya dayalı başlatılan ilmasız takipte, takip borçlusu (davalı) nun itirazı üzerine duran takibin devamını teminen açılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ——- Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ——-Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya satmış olduğu yaş meyve/sebzeden kaynaklı 60.064,42 TL alacağı bulunduğunu, bu tutarlı fatura borcunun ödenmediğini, yapılan takibe davalı tarafından haksız yere itiraz edildiği için davanın açtıklarını belirterek, davanın kabulü ile ——-sayılı takibine yapılan itiraz iptali ile takibin devamına, takip miktarı üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş; davalı vekili ise, taraflar arasında ticaretin var olduğunu, ancak fatura konusu malların davacı tarafından müvekkiline teslim edilmediğini, irsaliyelerin celp edilmesi halinde malların davacının deposunda olduğunun görüleceğini, teslim hususunun ispat edilmesi gerektiğini, bu hususun senetle ispatının gerektiğini, tanık deliline muvafakatlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce, ilgili takip dosyası, davalının 2021/2022 yıllarına ait ——– talep edilmiş; ayrıca görevli olup olunmadığı hususunda ilgili ticaret sicil müdürlüğü, esnaf odasına ve vergi dairesine müzekkere yazılmıştır.
—— cevabı gelmiş, “…” gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunamadığı belirtilmiştir.—-yazılan müzekkere cevap yazısında ise “bilanço esasına göre defter tutulduğu” belirtilmiştir.”(…) Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır”————–Dolayısıyla görevli olduğumuz tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.Mahkememizce 27/9/2022 tarihli ön incele duruşmasında uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi nedeni ile davacının davalı aleyhine başlattığı takibe karşı davalı tarafından ileri sürülen itirazın yerinde olup olmadığı, davacının alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı şeklinde belirlenmiş, aynı celsede tahkikat aşamasında geçilerek tarafların 2021 – 2022 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları ile BA/BS formları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık konusunda rapor alınmasına kara verilmiştir.1/1/2023 tarihli mali muhasip bilirkişi raporunda;”(…) Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, vergi dairesinden gelen davalı tarafların BA Formları ile her iki tarafından ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Sayın Mahkemenin kabulü halinde,
1)Tarafların Ticari Defterlerinin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden:Davacı şirketin ibraz ettiği 2021 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görülmüştür.Davacı şirketin ibraz ettiği 2022 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamalarının sürelerinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterinin noter kapanış onamasının son günü 30.06.2023 tarihi olduğundan, hesap döneni bitmediğinden yaptırılmadığı görülmüştür.Davalı şirketin ibraz ettiği 2021 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görülmüştür.Davalı şirketin ibraz ettiği 2022 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamalarının sürelerinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterinin noter kapanış onamasının son günü 30.06.2023 tarihi olduğundan, hesap dönemi bitmediğinden yaptırılmadığı görülmüştür.
2) Davacı Alacağı Yönünden:Davacı şirketin ticari defterlerine göre takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirketten olan alacağının 60.763,67 TL olduğu, davalı şirketin ticari defterine göre takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirkette olan borcunun 53.834,62 TL olduğu görülmüştür.Taraf ticari defterlerdeki (60.763,67 TL + 53.834,62 TL =) 6.929,05 TL tutarlı farklığın, davacının, 20.12.2021 tarihli——– seri no.lu 2.141,88 TL tutarlı ve 25.12.2021 tarihli ———- seri no.lu 4.787,17 TL tutarlı toplam 6.929,05 TL tutarlı davacı faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır.Davalı şirketin 2021 yılı BA Formunda davacı … Elder’den 25 adet belge/fatura ile KDV hariç 48.156,14 TL tutarında mal ve hizmet alışı gerçekleştirdiği görülmüştür.Davalının davacı ile olan 2021 yılı muavin dökümünde, davacıdan KDV dahil 26 adet fatura ile 45.652,27 TL tutarlı, KDV hariç 43.192,49 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığı, davalının 2021 yılı Ağustos ayı 3 fatura ile 1.452,16 TL tutarlı mal alışının istisna kapsamında bulunduğu yukarıda tespit edilmişti.
Buna göre, davalının defterlerinde kayıtlı KDV hariç (43.192,49 – 1.452,16 =) 41.740,33 TL tutarlı mal alışı ile 2021 yılı BA formunda bildirmiş olduğu KDV hariç 48.155,56 TL tutarlı mal alışı arasında (41.740,33 – 48.155,56 =) 6.415,81 TL uyumsuzluk bulunmaktadır.Bu tutarda, davalının defterlerinde kayıtlı olmayan, davacının 2021 yılı Aralık ayı 2 adet KDV dahil 6.919,05 TL tutarlı, KDV hariç 6.415,79 TL tutarlı faturaları ile uyuşmaktadır.Ayrıca, davalı taraf takip ve dava konusu cari hesabı oluşturan fatura örneklerini incelemeye sunmuştur, İş bu faturaların içerisinde davalı defterlerinde kayıtlı olmayan, 20.12.2021 tarihli —- seri no.lu 2.141,88 TL tutarlı ve 25.12.2021 tarihli ——- seri no.lu 4.787,17 TL tutarlı toplam 6.929,05 TL tutarlı davacı faturaların olduğu görülmüş olup, söz konusu faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmakla, dosya kapsamında davalının faturalara yasal 8 günlük itiraz süre içerisinde itiraz edildiğine dair dayanak belgede bulunmamaktadır.
3) Takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere,
Davalının defterlerinde kayıtlı olmayan ancak, davalı tarafa tebliğ edilen 2 adet 6.929,05 TL tutarlı faturalara konu malların davalı tarafından teslim alındığın kabulü halinde, davacının davalından takip tarihi itibariyle cari hesap alacağının 60.793,37 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça 03.03.2022 tarihli takipte 60.064,42 TL alacağın tahsili talep edildiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacı alacağın 60.064,42 TL olduğu, 60.064,42 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği,Davalının defterlerinde kayıtlı olmayan ancak, davalı tarafa tebliğ edilen 2 adet 6.929,05 TL tutarlı faturalara konu malların davalı tarafından teslim alınmadığının kabulü halinde, davacının davalından takip tarihi itibariyle 53.884,62 TL alacaklı olduğu, 53.884,62 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği” belirlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve özellikle muhasip bilirkişi raporuna birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin ticari defterlerine göre takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirketten olan alacağının 60.763,67 TL olduğu, davalı şirketin ticari defterine göre takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirkette olan borcunun 53.834,62 TL olduğu, taraf ticari defterlerdeki (60.763,67 TL + 53.834,62 TL=) 6.929,05 TL tutarlı farklığın, davacının 20.12.2021 tarihli ———seri no.lu 2.141,88 TL tutarlı ve 25.12.2021 tarihli
—– seri no.lu 4.787,17 TL tutarlı toplam 6.929,05 TL tutarlı davacı faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı; bu farkı oluşturan faturalardaki malın teslimi hususunun davacı tarafça ispatı gerekirken buna dair herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı; buna göre davalının defterlerinde kayıtlı olmayan ancak, davalı tarafa tebliğ edilen 2 adet 6.929,05 TL tutarlı faturalara konu malların davalı tarafından teslim alınmadığının kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 53.834,62 TL alacaklı olduğu, 53.834,62 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 53.834,62.-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %15,75 ve değişen oranda avans faizi işletilmesine, alacağın nevi ve mahiyeti gereği likit olduğunun kabulü ile %20 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Not/Düzeltme: Kısa kararda her ne kadar takibe 53.884,62 TL asıl alacak üzerinden devamına ve buna bağlı olarak belirlenen 10.776,92 TL inkar tazminatına karar verilmişse de bu durumun sehven yapıldığı, raporun son kısmındaki 53.884,62 TL nin aslında 53.834,62 TL olduğu, zira (60.763,67 – 6.929,05) çıkarma işleminin sonucunun 53.834,62 TL olduğu anlaşıldığından yapılan bu hata işbu gerekçeli kararda resen düzeltilerek, kısa karardaki “53.884,62 TL” ve “10.776,92” TL kısımları, sırasıyla 53.834,62 TL ve 10.766,92 TL olarak düzeltilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1.——- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 53.834,62.-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %15,75 ve değişen oranda avans faizi işletilmesine,
Alacağın nevi ve mahiyeti gereği likit olduğunun kabulü ile, %20 si olan 10.766,92 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.680,86-TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan 725,44 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.955,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafından yatırılan 725,44 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı toplamı 806,14 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 1.600.00-TL bilirkişi ücreti, 145,50 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.036,00-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %99 oranında olmak üzere 1.565,91 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 6.179,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, kabul/red oranına göre, 1.184,19 TL’sinin davalıdan, bakiye 135,81 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 02/02/2023