Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/298 E. 2023/491 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/401
KARAR NO : 2023/447

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin elektrik dağıtım lisansı kapsamında faaliyette bulunduğunu, sorumluluk alanı genelinde tüketicilere enerji sağlamaya ilişkin faaliyetleri yürüttüğünü, dava dışı—— elektrik perakende satış hizmeti sunduğunu, müvekkilinin ise kendi coğrafi bölgesinde elektrik şebekesinin kurulması ve işletilmesi ve bu minvalde elektrik dağıtım hizmeti sağlamakla yükümlü olduğunu, davalının —– numaralı tesisatına kayden elektrik enerjisi kullandığını, müvekkilinin kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davacının dava dışı ——firması ile karşılıklı herhangi bir perakende satış sözleşmesi imzalamaksızın enerji kullanımı yaptığının 24/03/2021 tarihinde tespit edildiğini ve kullanım yerinin elektrik enerjisinin kesilerek sayacın —–nolu mühür ile mühürlendiğini, davalı aleyhine —– seri numaralı Kaçak Elektrik Tüketim Tutanağı düzenlendiğini, bu kapsamda kaçak elektrik kullanımı yapan davalının enerjisinin, müvekkili tarafından kaçak elektrik enerjisi tespit tutanakları, mühürleme belgeleri düzenlenerek kesildiğini, bahse konu tutanak ifa edilmediğinden bedelin tahsili amacıyla—–İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasında icra takibi ikame edildiğini, ancak davalının haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, takibin kaldığı yerden devamına, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle hükmolunan bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası, tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.—– İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 8.062,80-TL Asıl Alacak, 266,61-TL işlemiş Faiz ve 47,99 TL KDV olmak üzere toplam 8.377,40-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 29/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 12/07/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Emsal Yargıtay kararları gereğince; aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan birisi dava konusu da olan kaçak elektrik kullanımı tespit tutanaklarına göre, dava konusu 24.03.2021 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağında kayıt altına alınan adreste daha önce 19.02.2021 tarihinde de yine perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanımı yapıldığı gerekçesiyle kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı düzenlendiği, dolayısıyla daha önce de perakende satış sözleşmesi olmaksızın kaçak elektrik kullanımı tespiti yapılan adreste sayacın mühürlendiği ve elektriğin kesildiği halde elektrik kullanımına devam edildiği, bunun da asıl olarak Yönetmeliğin 42.1.(ç) maddesinde tanımlandığı şekilde, kesilen elektriğin yükümlülükler yerine getirilmeden açılarak kullanımı tespiti uyduğu, dolayısıyla dava konusu 24.03.2021 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitinin hem perakende satış sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanımı yapılması hem de kesilen elektriğin açılarak kullanılması tespitlerine uyduğu için kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiğinin kesin olarak anlaşıldığı, dava konusu 24.03.2021 tarihli tespit tutanağı olmak üzere önceki 19.02.2021 tarihli tespit tutanağında da muhatabın—- Şirketi olduğu, ancak davanın ”—- karşı açıldığı anlaşılmakla birlikte, —- firma bilgileri sayfasına göre, kaçak tespitine konu —– adresinde tespit tarihlerinde ”—–Şirketi” nin faaliyette olduğunun anlaşılması sebebiyle, asıl sorumlunun bu şirket olduğu yönünde kanaate varılmış, iki şirket arasında bir bağ olup olmadığı ve davalının sorumluluk durumu açısından hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, yapılan hesaplamalar sonucunda; kaçak elektrik kullanımı yapıldığı belirtilen dönemde tüketimi doğru şekilde kaydetmiş sayaç endeks değerleri kullanılarak hesaplanan tüketim miktarı kullanılarak, tespit tarihindeki birim fiyatlarla normal tarifenin 2 katı üzerinden yapılan hesaplama ile 09.04.2021 son ödeme tarihli fatura bedeli 7.863,58.-TL, 11.06.2021 takip tarihi itibariyle toplam borç bedelinin 8.090,92 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Açılan davanın kaçak elektrik tüketimi sebebiyle yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı istemli itirazın iptali davası olduğu, davaya ve takibe konu 24/03/2021 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı ve 19/02/2021 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağında da hakkında tutanak tanzim edilen şirketin —- Şirketi olduğu, ancak davanın —– karşı açıldığı, dosyada mevcut —– firma bilgileri sayfasına göre de, kaçak tespitine konu —- adresinde tespit tarihlerinde ‘—– Şirketi” nin faaliyette olduğunun anlaşıldığı, bu sebeple kaçak tüketimden davalının mesul olmadığı, davalının eldeki davada pasif husumetinin bulunmadığı mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davacının takipte kötü niyeti ispat edilememekle; kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından, dava açılışı esnasında peşin alınan 101,18-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 78,72‬ TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.560,00-TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 8.377,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.