Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2022/852 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/28 Esas
KARAR NO:2022/852
DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2017
ESAS NO : 2019/531 Esas
KARAR NO : 2019/1035
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:21/08/2019
KARAR TARİHİ:19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkili şirketin,— — üretimi gerçekleştiren, böylece insan ve çevre sağlığına yarar sağlayan bir şirkettir. Şirket faaliyeti kapsamında, — Bölgesi’nde yer alan tesiste üretim gerçekleştirilmektedir. Şirketin faaliyetini yürütmek amacıyla anılan tesiste bulunan makine ve teçhizatlar, —tarihli– Poliçesi ile sigortalandığını,— tarihinde saat —sıralarında, müvekkil şirkete ait tesiste gerçekleştirilen üretimin ana ünitesi olan “—-” —kaçağı tespit edilmiştir. Meydana gelen beklenmedik ve ani bu olaya, tesiste görevli — tarafından derhal müdahale edilmiştir.— kolonun gözetleme camı –iken açılmak istenmiş ve açılan GÖZETLEME CAMINDAN İÇERİ OKSİJEN GİRMESİ ile birlikte yüksek sıcaklık nedeniyle kolon alev almış ve zarar gördüğünü,
Söz konusu zararın, — poliçesinden karşılanması için sigorta şirketine başvuruda bulunulmuştur. Davalı sigorta şirketi tarafından —- şirketine gerekli incelemeler yaptırılmıştır. Yapılan — çalışması ile hasar ve hasarın meydana geliş şekli tespit edilmek istendiğini,Yapılan inceleme sırasında; “hasarın sigortalı makinede meydana gelen arızaya müdahale edildiği sırada, arızalanan makinanın sebep olduğu alevlenme neticesinde geliştiği” ispat edilmesine rağmen, hasar, davalı sigorta şirketince “—-” yerine, hatalı şekilde “—poliçesi” kapsamında değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Hatalı şekilde — poliçesinden değerlendirilen bu talep ayrıca —poliçesi muafiyeti içinde değerlendirilmek suretiyle reddedildiğini, Müvekkili şirkete ait olan sigortalı makinede meydana gelen toplam zarar—olduğunu, ancak davalı sigortacı söz konusu hasarı — poliçesinden değerlendirerek, poliçede mevcut— tutarındaki muafiyeti uygulamak suretiyle hasarın tamamım reddetme yoluna gittiğini,Sigortacının hasar talebinin karşılanmaması üzerine — tarihli ihtarnamesi keşide edilerek— tarihinde sigortacıya tebliğ edilmiştir. Söz konusu ihtara herhangi bir yanıt verilmemiş ve hasar ödenmediğini,
—kırılması poliçesi özel ve genel şartları gereği teminat kapsamında olduğunu,Meydana gelen hasarın acilen giderilmesi ve sistemin bir an önce çalışır hale getirilebilmesi için, makinenin onarım bedeli müvekkil şirket tarafından karşılanmış olup—onarım bedeli ödendiğini, bu hususun müvekkili şirket defter ve kayıtları ile ispat edileceğini,Müvekkili şirkete ait olan ve—meydana gelen zararın tespiti ile muafiyetler ile sovtaj bedeli tenzil edildikten sonra tespit edilecek gerçek zarar miktarının tespiti ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik— kısmının hasar tarihinden başlayan faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki kur karşılığı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Müvekkil şirket ile sigortalı —başlangıç-bitiş tarihli —poliçe numaralı — poliçe numaralı —-bulunduğunu, Davacı her iki poliçede de sadece sigorta ettiren olup müvekkil şirket sigortalısı —olduğunu,—sigortalarında sigorta ettiren kendi hesabına sigorta yaptırabileceği gibi başkası adına çıkarı korumak için de başkası adına sigorta yaptırabilir. Başkası (lehine) hesabına yapılan bir sigortada hak sahibi kural olarak o sigorta ile koruma altına alınmış olan kişi SİGORTALIDIR. Davacının sigorta ettiren sıfatı ile işbu davayı açma hakkı ve davayı takip yetkisi bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle davanın esasına geçilmeden davacının davayı takip yetkisi olmadığından ve dava etme hakkı bulunmadığı için aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin fabrikasında kullandığı makinaları davalı sigorta şirketine sigortalattırdığını, —günü bir makinada arıza tespit edildiğini, duruma müdahale edildiğini ancak kurtarılamadığını, davalı sigorta şirketince — poliçesi yerine hatalı şekilde —poliçesi kapsamında değerlendirilmeye çalışıldığını, davalı şirket aleyhine yaptıkları icra takibinin itiraz üzerine durdurulduğunu, —Asliye Ticaret Mahkemesi’nde gerçek zararın tespiti amacıyla—– sayılı dosyasının derdest olduğunu, her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan mahkememiz dosyasının — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davacının her iki poliçede de sadece sigorta ettiren olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının —Olduğunu, davayı takip yetkisi ve dava etme hakkı bulunmadığını, aktif husumet nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca Zamanaşımı ve derdestlik yönünden de davanın usulden reddini talep etmiştir.
İLK KARAR
Mahkememizce —tarih ve — esas, –sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI
— Hukuk Dairesinin —tarih ve — esas , — sayılı kararı ile ;Dava konusu sigorta poliçesi incelendiğinde, sigorta ettireninin davacı şirket, sigortalısının dava dışı —olduğu, sigorta ettiren davacı şirkete ait tesiste bulunan makine ve teçhizatların sigortalandığı görülmüştür. Buna göre sigorta poliçesi TTK 1454.m. uyarınca Başkası Lehine Sigorta mahiyetinde olup, maddede açıklandığı üzere sözleşmeden doğan haklar sigortalı — aittir ve sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir. Dava konusu poliçede sigorta tazminatının ödenmesini isteyecek tarafa ilişkin aksine bir hüküm yoktur. Ancak, dava dışı —-tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatinin bulunması halinde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi takdirde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Her ne kadar mahkemece sigortalı — tarafından verilen muvafakatname konulu yazının dava dışı sigortalının alacağını temlik niteliğinde olmadığı bu nedenle hukuken sigorta ettiren müvekkil şirkete talep ve dava kazandırmadığı gerekçesiyle davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de —- tarihli ara kararı gereğince dava dışı sigortalı— şirketine yazılan müzekkerede “davacının açmış olduğu davaya muvafakatinin bulunup bulunmadığı, davaya sebep borcun sona erip ermediği” sorulmuş olup verilen müzekkere cevabında ” davacıya huzurdaki davayı ikame edebilmesi için açık muvafakat verildiği” bildirilmiştir. Dava dışı sigortalı—vermiş olduğu açık muvafakat; davacının, davayı açıp yürütmesi için ona aktif dava ehliyeti sağladığı sabittir.— yöntemi ile kiralanan menkulün kiraları bitince mülkiyeti davacıya geçecek olup, davacının, davayı açmasında hukuki yararı vardır. Buna rağmen mahkemece bu husus göz ardı edilerek, gerekmemesine rağmen ayrıca temlikname şartı aranması doğru olmamaıştır. Buna rağmen dava dışı sigortalıya yazılan müzekkerede temliknamenin bulunup bulunmadığı sorulmamış, muvafakatname konulu yazının dava dışı sigortalının alacağını temlik niteliğinde olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi de hatalı olmuştur. O halde istinaf dilekçesine eklenen dava dışı sigortalı tarafından düzenlendiği iddia olunan— tarihli ” işbu —- sözleşmesine konu makine ve ekipmanların uğradığı hasar nedeniyle sigortalı olarak poliçeleri kapsamında sigorta şirketinden doğmuş ve doğacak hak ve alacakların davacı şirkete devrine” ilişkin temlikname gözetilerek söz konusu poliçeden kaynaklanan hak ve alacaklar davacıya temlik edilip edilmediği dava dışı sigortalıya sorularak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hukuka aykırı olmuştur.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince aktif dava ehliyeti yanlış değerlendirilerek ve usule uygun ön inceleme yapılıp, deliller toplanıp değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunun kabulü ile, HMK 353.1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesin olarak kaldırılmasına, dosyanın usulünce delillerin toplanarak yargılama yapılması ve karar verilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl dava ; sigorta hukukundan kaynaklanan tazminatın tahsili talebine ilişkindir.Birleşen dava; taraflar arasındaki Sigorta Hukukundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67/1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak yaptırılmak ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.Bu itibarla toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde;
— üretimi yapan bir tesisin bulunduğu, yan ürünleri —– arıtma aşamalarından geçerek—üretimi yapıldığı anlaşılmıştır.Davacı Sigortalı şirket beyanında—sıralarında, —üretimi yapan tesiste gerçekleştirilen üretimin ana ünitesi olan “—–” –kaçağının tespit edildiğini, Meydana gelen beklenmedik ve ani bu olaya, tesiste görevli — tarafından derhal müdahale edildiği, Makinedeki— boşaltılarak, kolonun gözetleme camı — iken açılmak istendiğini ve açılan gözetleme camından içeri oksijen girmesi ile birlikte yüksek sıcaklık nedeniyle kolonun alev aldığı ve zarar gördüğünü belirtmiştir.
—, ”Sigortalının ekli beyan yazılarında, — günü Saat — sıralarında —kolonunda — kaçağının tespit edildiği, kaçağa müdahale için sistemin kapatılarak soğumaya bırakıldığı, soğuması beklenirken herhangi bir müdahale yapılmadan gözetleme camında ani bir kırılma ve oksijenin kolona girişiyle alev alma meydana geldiği —” belirtilmiştir.
Dosya üzerinde yapılan incelemelerden ve kullanma kılavuzunda yapılan incelemelerde, — içindeki— ayrıştırıldığı —-altında ve — yapıldığı ve olay anında ise kolon içi sıcaklığın— civarında olduğu anlaşılmaktadır.
Hasar gören makinenin “Kullanım ve Bakım Talimatında” sıcaklığın — düşmesi beklenerek müdahale edilmesi gerektiği belirtilmesine karşın, görevli personel tarafından yapılan ani müdahale neticesinde yangın meydana gelmiştir. Dava dosyasına sunulan grafiklerde de cihaz sıcaklığının — düşmesi beklenmeden —müdahale edildiği, yangına operasyonel hatanın neden olduğu, yani hasarın kaynağı esasında, makinede oluşan arızaya yapılan hatalı müdahale esnasında meydana gelen yangındır.
Dosya kapsamı, tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde hasarın sigortalı– kolonundaki makine arızasından kaynaklı— kaçağından kaynaklandığı ve bu kaçağa hatalı müdahale sırasında yangın olayının meydana geldiği, bu durumun—tarihli –raporunda ve — tarihli talimat yolu ile düzenlenen Bilirkişi Heyet Raporunda da açık şekilde tespit edildiği görülmüştür.Makine Kırılması Genel şartlarının “Teminatının Kapsamı” başlıklı 1. Maddesinin k. Fıkrasında “İşletme personelinin veya üçüncü şahısların ihmali, kusuru, hatası, dikkatsizliği veya sabotajından” kaynaklı hasarların/zararların Makine Kırılması ve teminatı kapsamında değerlendirileceği, belirtilmiştir.
—yer alan üretim tesisinde bulunan makine ve teçhizatlar —tarafından —numaralı—tarihli — ile sigortalanmıştır. Davacı sigorta ettiren dava dışı —dava dışı sigortalının sigorta şirketinden doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarını davacıya devir ve temlik ettiği anlaşılmıştır.Davacı sigortalının hasar gören– onarım maliyetinin —- olacağı , — tenzili ile hasarın — olduğu, — için hasarın — minimum —tenzili muafiyet bulunduğu, — Esas sayılı takip dosyasına konu ettiği, davalının derdestlik itirazının yerinde olmadığı,TTK’nun 1427 maddesi gereğince riziko ile ilgili belgelerin sigortaya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmalarını bitirince ve her halde 1446. Maddeye göre yapılacak ihbardan — gün sonra sigorta tazminatının muaccel olacağı, TTK 1427/4 fıkra gereği ” borç muaccel olunca sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer ” hükmü gözetildiğinde davalı sigortacının —rapor tarihi itibariyle temerrüde düştüğü,
6102 Sayılı TTK’nun 1420 maddesine göre belirlenen– yıllık zamanaşımı süresinin davalı sigortacının temerrüt tarihiden itibaren dolmadığı, icra takibi ile kesildiği, her iki davanın da süresinde açıldığı belirlenmiştir.Mahkememizce resen yapılan hesaplama ile — temerrüt tarihi ile — takip tarihi arasında — gün için davacının 3095 Sayılı 4/a maddesi gereği — işlemiş faiz talep edebileceği belirlenmekle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN ;
1-DAVANIN KABUL ile :
—temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN ;
2-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;
— Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin ;—asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olmadığından inkar tazminatı ve aşan isteminin reddine,
ASIL DAVADA
KARAR HARCI;
3-Davanın kabul edilen — bölümünün dava değeri olan —üzerinden belirlenen — nisbi karar harcının, — bölümü dava açılırken peşin olarak alındığından bakiye— karar harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davanın kabul edilen — bölümünün dava değeri olan —üzerinden davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen—maktu avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ;
4-Davacı tarafından yatırılan — başvurma harcı, — peşin harcı, —-vekaletname harcının —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA,
KARAR HARCI;
5-Davanın kabul edilen —bölümünün dava değeri olan —üzerinden belirlenen— nisbi karar harcının,—bölümü dava açılırken peşin olarak alındığından bakiye — karar harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
6-Davanın kabul edilen — bölümünün değeri olan —üzerinden davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen — nisbi avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davanın reddedilen —bölümünün değeri olan—- üzerinden davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen— nisbi avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ;
8-Davacı tarafından yatırılan — başvurma harcı, —- peşin harcı, —-vekaletname harcının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN YAPILAN YARGILAMA GİDERLERİ
9-Asıl ve birleşen davanın davacısı tarafından bozmadan önce yapılan — tebligat gideri ile —-bilirkişi inceleme gideri,— keşif harcı, —talimat tanık ücreti ve bozmadan sonra yapılan — tebligat gideri ile — bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam — asıl ve birleşen davanın kabul ve red oranları gözetilerek —asıl ve birleşen davanın davalısından alınarak asıl ve birleşen davanın davacısına verilmesine, kalan — ise asıl ve birleşen davanın davacısı üzerinde bırakılmasına,
10-Asıl ve birleşen davanın davalısı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren — hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.