Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/263 E. 2022/288 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/263 Esas
KARAR NO : 2022/288

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- sevk ve idaresinde bulunan ve araç işleticisi ——— devrilmesi sonucu yaralandığını, şoförün yorgun, dalgın ve uykusuz bir şekilde araç kullanmasından direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, sürücü hakkında —- sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını ve sürücünün cezalandırılmasına karar verildiğini, olay neticesinde müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü bedeninde kalıcı hasar ortaya çıktığını, kaburga kemiğindeki tedavi edilemez hasar neticesinde %8 oranında engel durumu ile karşı karşıya kaldığını, kazaya sebep olan aracın —–tarafından —- ile,— tarafından — sigortalandığını, araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde oluşan maddi kayıplara ilişkin olarak söz konusu sigorta şirketlerine müracaat edildiğini, ancak müracaat neticesinde davalı … şirketleri tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, akabinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır yaralandığını, kalıcı engel durumu ile karşılaştığını, uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin ağır travmalar yaşadığını ve yaşı gereği bu durumun iyileşme sürecini zorlaştırdığını, kaza sonucu çalışma hayatından mahrum kalan müvekkilinin fiziksel ve ruhsal olarak çok acı çektiğini ve kazanın kendisinde bıraktığı bu olumsuz etkilerle yaşamaya başladığını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin bedensel zarara uğraması nedeniyle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat yönünden davanın kabulü ile 30.000 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar—-tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; —-müvekkili şirket tarafından — ile sigortalı olduğunu, aracın 28/01/2017 tarihinde karıştığı kazada,—- tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan— Sayılı Torba Kanun’un 17.maddesi ile Karayolu Taşıma Kanunu’nda değişiklik yapıldığını ve — yürürlükten kaldırıldığını,—– poliçelerinin, aynı araç için düzenlenen —-poliçelerinin vadesinin dolması veya ilgili mevzuat uyarınca sonlandırılması halinde ayrıca bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceğini, bu nedenlerden ötürü söz konusu tazminat talebin teminat dışı olduğunu, kaza tarihinde geçerli olanın Karayolları— sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun— sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinde 100.000 TL kombine tek limit teminat sınırı olduğunu, dava konusu olay ile ilgili birçok dava ikame edildiğini, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davaya konu talebin sigorta poliçesi teminatında bulunmaması nedeniyle, sigortalı araç sürücüsünün atfı kabil kusuru bulunmaması nedeniyle, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 09/04/2021 tarihli kusur bilirkişi raporunda özetle; davala — yönetimindeki—— yerleşim yeri dışında, gündüz vakti bölünmüş ——— istikametinden — seyir halindeyken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını ve yol özelliklerini de dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp yol üzerinde kalacak ve tehlike yaratmayacak şekilde seyrine özen göstermediği, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek sağ taraftan yol dışı kalıp devrilerek olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 sayılı KTK’nun 47/d ve 52/b maddelerini ihlal ettiği kanaatine varıldığı, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’nun——- yolcu konumunda bulunduğu, olayın oluş şekli ve aracın son konumu da dikkate alındığında olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından olayın oluşumunda kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyetinin tespiti için dosya kül halinde —- tarihinde yürürlükte olan — tarih ve — sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek — yönetmeliğine göre düzenlenen 07/12/2021 tarihli raporda özetle; davacının vücut engellilik oranının %8 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden aldırılan 10/03/2022 tarihli raporda özetle; davacının Geçici ve Sürekli Maluliyet Zararları;
davacı …— tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; 1,5 ay/ 45 gün süre ile Geçici iş göremezlik zararının, kaza da yolcu konumunda bulunan ve kazanın
oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 1.766,19 TL olduğu, “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında
Yönetmelik” e göre; % 8 maluliyet oranı sonrası, kaza da yolcu konumunda bulunan ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 98.285,76 TL olduğu, toplam maddi zararının 100.051,95 TL olabileceği, davalı —— limitleri dahilinde 06.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olduğu, —ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında davalı … —- toplam ödemiş olduğu tutarın dosyada bulunan belgelerden denetlenemediği) ancak; davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan sulh ve ibraname ile, maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerinin belirtildiği, işbu ibranamede — maddi tazminat+ 6.655,00 TL faiz +
8.080,00 TL ham vekalet ücreti + 1.930,00 TL yargılama gideri+ 7.680,00 TL vekalet ücreti olmak üzere
toplam 80.345,00 TL üzerinden tarafların anlaştıkları ve 24.01.2022 de sulh oldukları, alınan 24.01.2022 tarihli ibraname de; davacının yapılan sulh anlaşması dahilinde ödenen işbu miktar ile,—-işleteni ile araç sürücüsü yönünden —. Sayılı dosyası ile bu dava konusu olayla ilgili olarak yapılabilecek her türkü dava ve takip hakkında sigorta şirketi yahut ——- numaralı —sigortalısından veya kaza anındaki sigortalı araç sürücüsünden maddi tazminat talebinde bulunmayacağını, yapılan sulh anlaşması gereği mahkemece davanın feragat yönünden reddine karar verilmesini talep edeceklerini kabul ve beyan ettikleri, bu itibarla ve verilen görev çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; uyuşmazlık konusu maddi tazminat taleplerinin (geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet tazminatı) tümü yönünden davacıların talep hakkı sona ermiş olduğu, nitekim sulhun maddi hukuktaki etkisi borcu, usul hukukundaki etkisi ise davayı sona erdirdiği, öte yandan diğer davalıların alacaklıya karşı müteselsil olarak borçlu bulunduklarına ilişkin duraksama bulunmadığı, müteselsil borçlulukta alacaklı ile borçlulardan birinin sulh sözleşmesi yapması halinde,
akdedilen sulh alacaklıyı tam olarak tatmin ediyorsa bundan bütün borçlular yararlanabilecekleri, bu noktada Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca esas alınması kriter alacaklının teklif edilen tutar ile borcun tamamı yönünden uyuşmazlığın sona erip ermediği yönündeki iradesi olduğu, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 145. maddesi ( T.B.K. 166. md.) hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulabilecekleri, ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusu olacağı, bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması gerektiğinin Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda; davalı … Yönünden; davalı …—– düzenlenen poliçe incelendiğinde;
—– numaralı———- kaza tarihinde teminat altında olduğu, —-sulh anlaşması ve feragat nedeni ile davalı … şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiği, davacıların davalı … yönünden alınan maddi tazminat ödemesi ve anlaşma gereği davadan feragat ettikleri, davanın davalı … yönünden konusuz kaldığının, davalı ———-; Sıralı Sorumluluk dahilinde ve sulh anlaşması ve maddi tazminat talepleri yönünden feragat nedeni ile davalı — yönünden davanın konusuz kaldığının, Davalı Araç İşleteni ve Sürücüsü Yönünden; Sıralı Sorumluluk dahilinde, araç işleteni ve sürücüsü ile müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunan davalı … şirketinin davacı ile yapmış olduğu sulh anlaşması ve maddi tazminat talepleri yönünden feragat nedeni ile davalı araç işleteni ve sürücüsü yönünden davanın konusuz kaldığının takdir ve hukuk değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekili 09/02/2022 tarihli dilekçesi ile ekte sunulan ibraname ve sulh anlaşması gereği, davacı taraf il maddi tazminat talebine ilişkin olarak sulh olduklarını, sulh anlaşması gereği davacının davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini, manevi tazminat talebi ile ilgili olarak ise, poliçe teminatının tükenmesi sebebiyle sorumlu olmadıklarını, yapılan sulh anlaşması gereği maddi tazminat yönünden davacı taraf ile karşılıklı şekilde —- talepleri bulunmadığını, sulh anlaşması nedeniyle maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, tarafların bu hususta anlaştıklarından vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince 03/03/2022 tarihli celsede davalı …— karşı açmış oldukları davadan tüm talepleri yönünden feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığı beyan edildiğinden Mahkememizin 03/03/2022 tarihli celsesinde davalı … yönünden davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tefrik olan bu dosya bakımından talebin davacıların trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi zararın davalı ….——- tazmini talepli olduğu, yargılama sırasında davacı tarafça davalı .—– yönünden davadan feragat edildiği, davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. Maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Her ne kadar davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider, delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu