Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/243 E. 2023/254 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/243 Esas
KARAR NO: 2023/254
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ: 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —–Maddesi gereğince — adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili—–Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde—– plakalı araç karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili —– çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, ilgili kazada yaya konumunda bulunan müvekkili —– yaralanarak sürekli malul hale geldiği, kaza ile ilgili olarak —– soruşturma sayılı dosyasında bulunan kaza tespit tutanağı ve diğer belgeler ile de sabit olduğu üzere davalıya sigortalı —– plakalı aracın kusurlu olduğu, bilindiği üzere —– sigorta ettirenin üçüncü kişilere verdiği zararı karşılamak üzere oluşturulmuş bir sigorta türü olduğu, dolayısıyla kazaya sebebiyet veren şoför haricinde, kazadan zarar gören konumunda olan müvekkilinin üçüncü kişi olması sebebiyle zararlarının tazmininin sigorta şirketinden talep edilebileceğinin kabulü gerektiği, müvekkilinin kazadan sonra —– tedavi gördüğü, gerçek maluliyet oranının kaza tarihi itibariyle geçerli olan —– göre belirlenmesi için—– sevki gerektiği, maluliyetinin tespiti sonrasında, müvekkilinin kusursuz olması da göz önünde bulundurularak yapılacak aktüer hesaplamanın ilgili yasal hükümler ve içtihadlar doğrultusunda —- ve —– hesaplama yöntem ile yapılması gerektiği, belirsiz alacak olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500 TL sürekli işgöremezlik, 500 TL geçici işgöremezlik olarak toplamda 1.000TL cismani zarar tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —- plakalı araç müvekkil şirket tarafından ——- sigortalandığı, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkil —–limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğu, yapılacak yargılamada tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiği, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temini gerektiği,—– kararlarına göre trafik polisi bilirkişinin yaptığı kusur incelemesi yeterli olmayacağından, bu konuda uzman öğretim görevlisi bilirkişiler yahut —– aracılığıyla kusur incelemesi yapılmasını, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için —- sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi —– tabi olduğunun sayın mahkemenizce tespit edilmesi gerektiği, davacıların —- kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini, kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla, aktüeryal rapor hazırlanabilmesi için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine; tarafları lehine yargılama gideri ile karşı vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararının tazmini talebidir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, —— sayılı dosyası ile dosyamız içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin olarak dosyamız arasına celbedilen —— soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; davaya konu kaza nedeniyle davalının sigortalısı hakkında soruşturmaya başlanıldığı, soruşturma sırasında dosyamız davacısının yasal temsilcileri annesi ve babası ile davalının sigortacısı —— arasında uzlaştırma usulünün uygulandığı ve taraflar arasında düzenlenen 28/06/2018 tarihli uzlaştırma formu ile tarafların uzlaştıkları, davacının beyanında tüm dava haklarından feragat ettiğini bildirdiği, soruşturma neticesinde taraflar arasında uzlaşma hükümleri uygulandığından bahisle — —-sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini olduğu, davacı tarafça davalıya sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle davalının doğan maddi-cismani zarardan sorumlu olduğundan bahisle zararının tazmini talep ettiği, bununla birlikte 5271 sayılı CMK’unun 253/19 madde ve fıkrasında “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, —— yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” düzenlemesine yer verildiği, edimin defaten yerine getirildiği ve 2.000-TL’nin davacının yasal temsilcisi sıfatıyla annesi —–teslim edildiği, uzlaşmanın bu şekilde sağlandığı, davacı ve dava dışı araç sürücüsünün soruşturma sırasında uzlaştıkları, davacının, davalı sigorta bakımından tazminat hakkını saklı tuttuğuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı gibi tüm dava haklarından feragat ettiğini beyan ettiği, ayrıca 5271 sayılı Yasa hükmüne göre uzlaşmanın hukuki sonucu olarak davacının işlenen suç nedeniyle tazminat davası açamayacağı ve CMK’nın 253/19. maddesi dikkate alınarak davacının tazminat talep hakkı bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE
2-Dava adli yardım talepli olarak açılmış olduğundan alınması gerekli 179,90 TL maktu karar harcının ve 179,90 TL başvurma harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 9,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/03/2023