Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/166 E. 2023/375 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/166 Esas
KARAR NO: 2023/375
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 09/09/2020
KARAR TARİHİ: 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul ve terkin talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından hizmet alımı ihaleleri kapsamından çalıştırılan ——– isimli hizmet alım yöntemi ile davalı alt işverenlik nezdinde çalıştığını, bu işçiler tarafından açılan davalar sonucu hükmedilen miktarlara ilişkin cebri icra sonucu toplam (30.201,80) TL. ödeme yapmak zorunda kaldığı, her bir alt işverenin kendi dönemlerindeki sürelerden sorumlu olduğunu, belirterek ödenen miktarın rücuna tazminini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın talep ettiği alacakların iflas tarihinden sonra doğduğunu, bu nedenle iflas alacağı olmadığı için davacı yanın kayıt kabul talebinin kabulünün mümkün olmadığını, iflas tarihinden sonra doğduğunu iddia ettiği alacağı için genel mahkemelerde alacak davacı açması gerektiğini, usulden reddine karar verilmesini, iflas masasında 3. Şahsın müflis şirkette çalıştığına ilişkin kayıt bulunmadığını, davayı ve rücu talebine ilişkin ödemelerin yapıldığını, 3. Şahsın müflis şirkette çalıştığını kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dilekçesinde belirtilen 3. Kişinin hangi tarihler arasında hangi firmada çalıştığının ne zaman işten ayrıldığının ve son işverenin kim olduğunu, yapılan ödemelerin hangi sebepler ve kalemler için yapıldığını imzalandı iddia edilen sözleşmelerin ve diğer bilgilerin belirtilmediğini, bu nedenle öncelikle bu hususun açıklanmasını talep ettiğini, ihale idari şartnamesinde teklif fiyata dahil olan giderler başlığı altında işçilerin sadece aylık ücretlerinin K.İ.K. payı vergilerin teklif fiyatın içerisinde olduğunu ifade ettiğini, teklif fiyatın içerisinde işçilere ödenecek kıdem tazminatının ve diğer işçilik alacaklarının yer almadığın, teklif fiyatın içerisinde yer almayan bir bedelin müvekkil şirketten rücu yolu ile istenmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız davanın tüm talepler yönünden reddini talep etmiştir.Davanın —- esas sayılı dosyasından tefrik olarak ——- görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği ve mahkememiz esasını alarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.Davalı (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde —– sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği, kararın temyiz ve karar düzeltme incelemelerinden geçtiği, ———- sayılı dosyası ile iflas işlemlerine başlandığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalı (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde ————eldeki davadan önce iflasına karar verilmiş iflas masası oluşturulmuştur. Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır.Dava ilk önce ——- davalı müflis şirket ile birlikte —— ————açılmış, davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkili kurum ile davalılar arasında akdedilen sözleşmeler nedeniyle müvekkili şirketin pota tekeli dışında kalan işlerinin davalı şirketlere ihale edildiğini, davalı şirketlerin işçilerden ———–iş akdini —–gereği emeklilik nedeniyle feshettiğini, işçinin kıdem tazminatı ile bakiye işçilik alacaklarının tahsili için müvekkili kurum ve davalılardan ——–dosya ile açılan davanın kabul edildiğini, kararın müşterek ve müteselsilen davalılar aleyhine verildiğini ve bu kararın istinaf aşamasından geçerek kesinleştiğini; anılı ilamın — takibe konulduğunu ve bu nedenle müvekkili kurum tarafından ——ödeme yapıldığını, ayrıca ilam kapsamında ödenen harçlar ile birlikte toplam 30201,80 TL ödeme yapıldığını; işçilik alacak ve yargılama harç ve giderlerinden davalı şirketlerin de sorumlu olduklarını, arabuluculuk sürecinin işletildiğini, davalı şirketlerin kendi dönemleriyle sınırlı olarak sorumlu olduklarını belirterek toplam 30201,80 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemesince 11/9/2020 tarihli tensiple birlikte yukarıda anılı iş mahkemesi kararı ile ilama dayalı takip dosyası ve —-davacı ——- ndeki ilgili tüm evrak ve kayıtlar talep edilmiş; 1/2/2022 tarihli ön incelem duruşmasında, dosya, tasfiye halinde olmaları nedeniyle davalılardan —- yine—– bakımından tefrik edilmiş; mahkemelerinin — dosyasında —– bakımından dosya üzerinden 2/2/2022 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, karar 1/3/2022 tarihinde kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesini müteakip talep üzerine dosya 3/3/2022 tarihinde Mahkememize tevzi edilmiştir.Mahkememizce, tensip doğrultusunda; İflas işlemlerini yürütmekle görevli olan ——— yazılarak;
a-İflas kararının kesinleşip, kesinleşmediği,
b-İkinci alacaklılar toplantısının yapılıp, yapılmadığı,
c-Müflis tasfiyesinin İİK 218 ve219 madde hükümleri gereğince basit veya adi tasfiye şeklinde olmak üzere hangi tasfiye şeklinin uygulandığının,
d-İİK’nun 219 madde hükmü gereğince adi tasfiye şeklinde yürütülmesine karar verilmiş ise, ikinci alacaklılar toplantısı yapılarak ——— seçilip seçilmediği, seçilmiş ise, iflas idare memurlarının açık kimlik ve adresleri ile, masayı müştereken veya münferiden temsile yetkili olup olmadıklarının bildirilmesi,
e-Davacının iflas masasına kayıt kabul istemi ile ilgili olarak verilmiş bulunan dilekçesi üzerine iflas masasınca verilen masa red kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğinin bildirilmesi ve İİK 166 madde hükmü gereğince yapılan ilanların hangi gazetelerde ve hangi tarihte yapıldığının belirtilmesi,
f-Davacı tarafından kayıt kabul istemi ilgili iflas idaresince verilecek kararın kendisine tebliği için İİK 223. Madde hükmü gereğince gider verilip verilmediğinin bildirilmesinin istenilmesine,
g-Davacının alacak kayıt talebi hakkında kabulüne karar verilip verilmediği, verildi ise miktarının ve sırasının bildirilmesine,
h-Davalıların kayıt kabulüne karar verilen alacaklarınınmiktarı ve sırasının bildirilmesine,
—– Karar sayılı dosyasının celbine,—– Esas sayılı doyasının celbine, —- müzekkere yazılarak dava dışı — ait hizmet dökümlerinin celbine, ——–müzekkere yazılarak Müflis Şirket ile arasında yapılan sözleşme, teknik ve idari şartname, hizmet işleri genel şartnamesi ve sair tüm belgelerin mahkememiz doyasına celbine, ——sayılı dosyasının celbine karar verilmiştir.
Mahkememizce, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, iflas dosyası,—- kayıtları, banka kayıtları, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İflas müdürlüğü tarafından gönderilen 08/03/2023 tarihli yazı cevabında;—– esas sayılı dosyasından verilen —- sayılı dosyasından verilen iflas kararının kesinleştiğini, tasfiyenin adi tasfiye usulüne göre yapıldığı, davacı yanın —– kayıt numarası ile 18.555,71.-TL, 226 sıra numarası ile 14.128,25.-TL ve ——numarası ile 13.395,17.-TL alacak kayıt taleplerinde bulunulduğunu, tanzim olunan sıra cetveline alacak taleplerinin kabul edilerek 4 üncü sıraya alındığını, tebliğ gider avansının yatırıldığını sıra cetveli ilanı ve masa kararının mahkememiz davacısına 29/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, sıra cetveli ve derece kararının ———-, ilan edildiğini, düzenlenen sıra cetveli hakkında devam eden kayıt kabul davalarının bulunduğunu, sıra cetvelinin henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.Mahkememizce, 14/6/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık, davacı tarafından dava dışı 3. Kişiye işçilik alacaklarına istinaden ödenen bedelin müflis şirketten rücuen tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı, kayıt kabul davası koşullarının oluşup oluşmadığı şeklinde belirlenmiş, aynı celsede tahkikata geçilerek, dosya mali muhasip bilirkişi ile işçilik alacakların uzman bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir.Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/11/2022 tarihli raporda özetle;”(…) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından hizmet alımı ihaleleri kapsamından çalıştırılan ——– isimli hizmet alım yöntemi ile davalı alt işverenlik nezdinde çalıştığını, bu işçiler tarafından açılan davalar sonucu hükmedilen miktarlara ilişkin cebri icra sonucu toplam (30.201,80) TL. ödeme yapmak zorunda kaldığı, her bir alt işverenin kendi dönemlerindeki sürelerden sorumlu olduğunu, belirterek ödenen miktarın rücuna tazminini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Sigortalı ——
—————- Karar
7.597,86 TL Kıdem Tazminatı
887,85 TL Ücret Alacağı
9.724,59 TL Fazla Çalışma Ücreti
423,48 TL Başvuru, Peşin ve Islah Harcı
497,91 TL Başvuru, Peşin ve Islah Harcı
2.185,24 TL İlam Vekalet Ücreti
21.316,93 TL İlamda Hükmedilen Miktarlar Toplamı
———— Esas29.698,75 TL 27.04.2018 Tarihli İcra Ödemesi 409,09 TL 09.05.2018 Tarihli İstinaf Harç Ödemesi 93,96 TL 16.06.2020 Tarihli Bakiye Karar Harcı Ödemesi 30.201,80 TL Toplam Ödeme Miktarı ——— Sayılı kararında: “İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir” şeklindedir.
Bu itibarla, —– yukarıda belirtilen içtihadı doğrultusunda, rücuya tabi tutulan ve ödemeye esas alınan, kesinleşen mahkeme kararı ve icra dosyasındaki verilere göre, dönem sorumlulukları aşağıda tespit edilecektir.———Sayılı kararında: Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.” şeklindedir.Dava dosyasında mevcut ——-sayılı dosyasına sunulan 15.02.2022 tarihli raporda, 887,85 TL. ücret alacağı ve faizi ——sorumlu olduğu durumuna göre değerlendirme yapılmış ise de, ——- isimli işçi tarafından —– sayılı dosyasında——— aleyhine olarak yöneltilmesi ve ücret alacağını son işverenden talep etmesi nedeniyle, 887,85 TL. ücret alacağının son işverenin sorumluluğunda olduğu durumuna göre değerlendirme yapılacaktır.
———- kararında özetle; “…Sözleşmelerin diğer hükümleri incelendiğinde, davacı ——– çalıştırılacak işçilerle ilgili işe başlama, çalışma koşulları, denetleme, mali haklarının ödenmesiyle ilgili denetim ve kontrolün tamamen elinde bulundurduğu ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Dairemizce aynı nitelikteki sözleşmeden kaynaklanan ve işçilerin iş mahkemesinde açtığı benzeri davalarda, işveren kurumla yükleniciler arasında sözleşmelerin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmayıp muvazaa olduğu sonucuna varılmış ve benzeri kararlar derecattan geçerek kesinleşmiştir. Hal böyle olunca tacir olan davalının çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak davacı Bakanlığın da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir …” demektedir.Rücu hakkının bulunup bulunmayacağına ilişkin takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacı tarafın sigortalıya ödediği miktarın 6098 Sayılı Borçlar Kanunun genel hükümleri çerçevesinde rücu edebileceğinin kabulü halinde bu taktirde: 1. Seçenekte tamamının rücu edilebileceği; 2. Seçenekte ise 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 167/4. Maddesine göre yarısını rücu edilebileceği esasına göre alacak tutarları ayrı ayrı belirlenerek takdire sunulacaktır.(…) NOT: Dava dosyasında mevcut ———–sayılı dosyasına sunulan 15.02.2022 tarihli raporda, 887,85 TL. ücret alacağı ve faizi——– olduğu durumuna göre değerlendirme yapılmış ise de, ———— isimli işçi tarafından ———- aleyhine olarak yöneltilmesi ve ücret alacağını son işverenden talep etmesi nedeniyle, 887,85 TL. ücret alacağının, sigortalı işçinin en son sigortalı olarak çalıştığı alt işveren ——– sorumluluğunda olduğu durumuna göre seçenekli değerlendirme yapılmıştır.Tarafımızdan tanzim olunan iş bu rapor ile dosyaya sunulan raporlar arasındaki farkın sebebi, alt işverenliklerin sorumluluk dönemleri, ——– süreler baz alınarak oranlama yapılmasından ve ücret alacağı sorumluluğu belirlenirken, söz konusu alacak kaleminin içerisine, yargılama gideri ve icra harç ve giderleri sorumluluk oranlarının da ilave edilerek değerlendirme yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Sonuç ve Kanaat : Hukuki durumunun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacı kurum tarafından davalı alt işverene karşı açılan iş bu davada, davacının rücuan talep hakkının bulunduğunun kabulü halinde 2 seçenekli değerlendirme yapıldığı,
a) Tasfiye Halinde ——- sorumlu olduğu ve 887,85 TL. ücret alacağından son işveren dava dışı ————- sorumlu olduğu duruma göre rücuan talep edilebilecek alacak miktarları:
Ödeme Sebebi Miktar Ödeme Tarihi %50 %100
İcra Ödemesi 8.689,96.-TL 27.04.2018 4.344,98.-TL 8.689,96.-TL
İstinaf Başvurusu 725,03.-TL 09.05.2018 62,52.-TL 125,03.-TL
Bakiye Karar Harcı 28,72.-TL 16.06.2020 1.436,00.-TL 28.72.-TL
Toplam 8.843,72.-TL 4.421,86.- TL 8.843,72.-TL
b) Tasfiye Halinde —— ücret alacağından iş bu dosyadaki davalı işverenin sorumlu olduğu duruma göre rücuan talep edilebilecek alacak miktarları:
Ödeme Sebebi Miktar Ödeme Tarihi %50 %100
İcra Ödemesi 9956,50.-TL 27/4/2018 4978,25.-TL 9956,50.-TL
İstinaf Başvurusu 125,03.-TL 9/5/2018 62,52.-TL 125,03.-TL
Bakiye Karar Harcı 28,72.-TL 16/6/2020 14,36.-TL 28,72.-TL
Toplam 10110,25.-TL 5055,13.-TL 10110,25.-TL
Davaya konu rücu alacağından, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı yanın sorumlu tutulması gerektiği,” belirlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve özellikle rapor içeriği birlikte değerlendirilmesi neticesinde; dava dışı işçi—–davacı şirket bünyesinde ancak davalının çalışanı olarak istihdam edildiği, davacı şirket ile davalı tasfiye halindeki şirket arasında akdedilen sözleşmede rücuya dair bir hüküm bulunup bulunmadığına bakılmaksızın iş tanımının davacı şirketin faaliyet konusuyla bütünleşik olması nedeniyle davacı tarafından ödenen tutarların, çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydıyla alt işveren olan davalı şirketten talep edilebileceği; yukarıda anılı ——- tarihli kararında da belirtildiği üzere tarafların ödenen tazminatlardan yarı yarıya sorumlu oldukları anlaşılmış; talebin 887,85 TL lik tutarın daha önce davalı işverene değil, dava dışı ——- sorumluluğunda olduğunun kabulü ile hesaplamalardan (a) bendindeki hesaplamaya itibar edilmiş, 6098 sayılı Yasanın 167 nci maddesi gereği davacı şirketin ödemiş olduğu tazminatın yarısı oranında davalı şirkete rücu edebileceği kabul edilerek (%50 sorumluluk esasına göre) 4.421,86.-TL tazminatının iflas masasına kayıt ve kabulüne (miktar itibariyle kesin olmak üzere) karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1.-4.421,86.-TL Tazminatının iflas masasına kayıt ve kabulüne, aşan istemin reddine,
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 179,90.-TL’nin ve 179,90.-TL peşin harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafından yapılan 2.000,00.-TL bilirkişi ücreti, 38,25.-TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.038,25.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %43 haklılık oranına göre 876,45.-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.-Davacı kendisini sini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.421,86.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6.-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.789,71.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
7.-Kararın kesinleşmesi halinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar olarak kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 02/05/2023