Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/143 E. 2023/68 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/143 Esas
KARAR NO: 2023/68
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 23/02/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının—– gereğince ——adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——– Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigortalısı —– Tarafindan ihraç edilen emtiaların bir kısmının —– taşınma faaliyeti sırasında hasarlandığının tespit edildiğini, bu sebeple sigortalısına ödeme yapıldığını, TTK 1472 maddesi kapsamında sigortalısının halefi sıfatıyla davalı taşıyıcı —– bulunulduğu, rücuen tazminatın tahsili talebiyle——-sayılı dosya ile başlatılan takibe borçlullavalının haksız itirazı üzerine, arabuluculuk başvurusundan sonuç alınamaması nedeniyle, duran takibin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik——-üzerinden devamını, haksız itiraz nedeniyle davalının %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, iddia edilen hasara ilişkin müvekkili şirkete hak düşürücü süre içerisinde ihbar yapılmadığını, dava konusu zararın, sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi gerektiğini belirterek usul yönünden davanın reddini talep ederek, esas yönünde zarar iddiası ve miktarının davacı tarafça ispat edilemediğini, olaydan 3 ay sonra ekspertiz raporu alındığını, gönderinin ambalajlanması ve etiketlenmesinin taşıyıcının yükümlülüğünde olmadığından iddia edilen hasardan müvekkili şirket sorumlu tutulamayacağını, ilgili taşımanın ——— şekli ile gerçekleşmesi nedeniyle herhangi bir hasar doğmuş olsa dahi bu iddia ve/veya zarar tazmininin alcı tarafından ileri sürülebileceğini, mahkeme aksi kanaatte olsa dahi sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddi gerekeceğini, itirazlarının kabulü ile haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ——– sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —– asıl alacak —- İşlemiş faiz olmak üzere toplam —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin yetki itirazı mahkememiz yetkili olmakla ön inceleme duruşmasının —– nolu ara kararı ile reddedilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak CMR uzmanı ekonomist bilirkişi —– rapor alınmasına karar verilmiştir.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasına sunulan tüm belge ve delillerin incelenmesi sonucunda davaya konu olayın davacının sigortalısının davadışı —-müşterisine, peşin ödeme, —— teslim şekliile satmış almış olduğu,—– nakliyesinin akdi ve fiili taşıyıcı olarak davalı ——- firmasının üstlendiği ve sigortalı firmaya navlun faturası düzenlediği tespit edildiği, —— belgesi düzenlediği ve taşınacak olan emtiayı, davacının sigortalısı gönderenin adresinden ——- tarihinde sağlam olarak yüklediği, CMR üzerinde taşıyanın aksi şerhinin mevcut olmadığı tespit edildiği, bu durumda, taşıyıcının emtiayı sağlam ve eksiksiz bir şekilde aldığına karine teşkil ettiği, dosyaya sunulu olan CMR belgesine göre; alıcıya teslimde —- adet baza cinsi emtianın hasarlı olduğunun CMR belgesi üzerine şerh düşüldüğü görüldüğü, bunun dışında sürücünün katılımı ile düzenlenmiş bir hasar tutanağı mevcut olmadığı, alıcının bu —— adet baza hasarının, yerine yenileri gönderilmek suretiyle giderildiği, alıcının ve göndericinin beyanlarından anlaşıldığı ancak alıcının eşyanın teslim tarihi olan —- tarihinden —– sonra davacının sigortalısı göndericiye bunların haricinde dışında da hasar olduğunun tespit edildiğini bildirdiği görüldüğü, dosyaya sunulu olan —–fotoğraflardan bir kısmının farklı bir taşımaya ait farklı mallara ———— olduğu, araç üzerinde sadece ——- yana koyulmuş baza tipi emtianın olduğu bunların da alt ve köşe kısımlarından hasar aldığı görüldüğü, bunların dışında sunulan yatak hasarları fotoğraflarında dış ambalaj olan naylon üzerinde lekeler olduğu görülmekle birlikte bunların ambalajın iç kısmına geçtiğine dair bir belirti bulunmadığı, eşyanın ebadı itibarıyla araçtan tek tek ve taşındığı göz önüne alındığında, fotoğraftan da açıkça görüleceği üzere, söz konusu yatak üzerindeki hasarın görülememesinin mümkün olmadığı, görüldüğünde de CMR üzerine şerh düşüleceğinin açık olduğu tespit edildiği, bu nedenle —– adet baza dışındaki hasarın, nakliye esnasında meydana geldiğine ilişkin iddianın eksper raporunun da evrak üzerinden yapıldığı da göz önüne alındığında, ispat edilemediği anlaşıldığı, CMR üzerine düşülen şerh nedeniyle—– adet baza cinsi emtianın hasarlandığı emtiada meydana gelen hasarın, davalı veya onun taşıma ifa yardımcıları tarafından bilinçli bir şekilde zarar verme kastıyla veya zarara sebebiyet vereceğini bilerek bir kastın varlığına işaret eden bir unsurun bulunmaması nedeniyle ağır kusur hali söz konusu olmadan, taşıma esnasında meydana geldiği sübuta eren—— cinsi emtiadaki hasardan sorumlu olacağı görüşüne ulaşıldığı, dava konusu olayda, davalı —– akdi ve fiili taşıyıcı olduğu, taşıma işinde meydana gelen ve gerçek zarar tutarının, —– olduğu, gerçek zarar tutarının meydana gelen zarardan davalı taşıyıcının, CMR Konvansiyonu 23. Madde 3. Paragraf gereği hesaplanan sorumluluk sınır olan —– altında kaldığından gerçek zarar tutarını tazmin ile mükellef olacağı, davalı taşıyıcının CMR Konvansiyonu 30’uncu madde hükmünce zamanında ihbar edilmeyen hasar iddiasından sorumlu tutulamayacağı, Davacı sigorta şirketinin elde etmiş olduğu halefiyet gereğince, zararın meydana gelmesinde tek başına sorumlu olduğu tespit edilen fiili taşıyıcı davalı ——- zamanında ihbar edilen kısımla ilgili —–edebileceği, davacı sigorta şirketinin takipteki işlemiş faiz talebinin yerinde olamayacağı, rücuen talep edebileceği tutar için ise, 3095 Sayılı Kanun’un 2/2 maddesi gereği takip tarihinden itibaren avans faizi oranında faiz talep edebileceği, davacının —— sayılı dosyası nezdinde başlatmış olduğu takibin asıl alacak tutarı olarak ——kısmı için takibin devamını talep edebileceği, alacağın likit olduğunun söylenemeyeceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde;açılan davanın davacının sigortacısı olduğu dava dışı —– tarafından yine dava dışı ve —— satılan taşımaya konu bir takım yatak ve bazanın davalı tarafından taşınması sırasında hasarlanması sebebiyle davacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin rücusu talepli açılmış itirazın iptali davası olduğu, taşıma işinin akdi ve fiili taşıyıcı olarak davalı —— tarafından gerçekleştirildiği, davalının davaya konu CMR belgesini düzenlediği, taşınacak olan emtiayı dava dışı sigortalının adresinden ——- tarihinde sağlam olarak yüklediği, CMR üzerinde taşıyanın hasarlı teslim aldığına dair herhangi bir şerhinin olmadığı, bu durumda davalının taşımaya konu emtiayı sağlam ve eksiksiz bir şekilde aldığının mahkememizce kabul edildiği, incelenen CMR belgesine göre teslimde —– emtianın hasarlı olduğunun CMR üzerine şerh düşüldüğü görüldüğü, bunun haricinde sürücünün katılımı ile düzenlenmiş bir hasar tutanağın ise dosya kapsamında mevcut olmadığı, dava dışı sigortalının baza hasarlarını yerine yenileri göndermek suretiyle izale ettiği, alıcının eşyanın teslim tarihi olan —– gün sonra davacının sigortalısı göndericiye bunların haricinde dışında da hasar olduğunun tespit edildiğini bildirdiği, sunulan yatak hasarları fotoğraflarında dış ambalaj olan naylon üzerinde lekeler olduğu görülmekle birlikte bunların ambalajın iç kısmına geçtiğine dair bir belirti bulunmadığı, eşyanın ebadı itibarıyla araçtan tek tek ve taşındığı göz önüne alındığında, fotoğraftan da açıkça görüleceği üzere, söz konusu yatak üzerindeki hasarın görülememesinin mümkün olmadığı, görüldüğünde de CMR üzerine şerh düşülmesinin gerekeceği, tüm bu sebeplerle —— hasarı dışındaki yataklarda meydana geldiği iddia edilen hasarın nakliye esnasında meydana geldiğine ilişkin iddianın ispat edilemediğinin mahkememizce kabul edildiği, CMR üzerine düşülen şerh nedeniyle 3 adet baza cinsi emtianın taşıma esnasında hasarlandığının ise sabit olduğu, davalının ise akdi ve fiili taşıyıcı olmakla bu hasardan sorumlu olduğu, taşıma esnasında meydana gelen zararın gerçek tutarının —– olduğu, gerçek zarar tutarının meydana gelen zarardan davalı taşıyıcının, CMR Konvansiyonu 23. Madde 3. Paragraf gereği hesaplanan sorumluluk sınır olan —– altında kaldığından gerçek zarar tutarını tazmin ile mükellef olacağı, yataklarda meydana geldiği iddia edilen hasardan yönünden ise davalı taşıyıcının CMR Konvansiyonu 30’uncu madde hükmünce zamanında ihbar edilmeyen hasar iddiasından sorumlu tutulamayacağı mahkememizce anlaşılmış ve —– tarihli bilirkişi raporu gerekçeli bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmakla davanın —- üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, davacının takip öncesi ihtarını takipteki asıl alacak miktarı olan —- üzerinden yaptığı ve fakat dava değerini ise —– işlemiş faiz olmak üzere toplam —– bildirerek davasını açtığı, bu durumda davaya ve harca esas bedel yönünden takip öncesi yapılmış geçerli bir ihtar bulunmadığı, dolayısıyla davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, yine bu sebeple alacağında likit olmayıp yargılama neticesinde sarahiyet kesbettiği mahkememizce anlaşılmış ve işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı talepleri reddedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—- sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —— asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak miktarı yapılan yargılama sonucunda sarahiyet kesbedip likit olmamakla icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- KARAR HARCI;
a-Davanın kabul edilen 2.943,70-TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 201,08-TL nisbi karar harcının 80,70-TL’lik bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 120,38-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.943,70-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 125,53-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı toplamı 161,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 77,75-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.577,75-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.513,22-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 64,53-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 1.266,01-TL’sinin davalı taraftan, kalan 53,99-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.26/01/2023