Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/139 E. 2022/394 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/139 Esas
KARAR NO : 2022/394

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —–verdiğini, bu kapsamda davalı —- çizimleri yaptığını ve ——— bedelli fatura düzenlendiğini ve davalıya ödemesi için mail yoluyla gönderildiğini, davalı tarafın müvekkilini sürekli oyaladığını ve ödeme yapmadığını bu nedenle—- takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, dava şartı— başvurulduğunu, ———- tarafından atanan arabulucu ile anlaşmaya varılamadığını beyan ederek,—- dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı şirketten tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ettiği gibi bir iş teslimi yapılmadığını, davacının müvekkili firmaya hazırladığı —- ücretinin fazlasıyla kendisine ödendiğini, daha sonra müvekkili ——- bir işi için kendilerinden —- istediğini ve —- yapacağı iş toplantısına —– ile gireceğini ve sunacağını bildirdiğini, buna rağmen davacı tarafın kendisinden istenen çizimi bu iş toplantısına yetiştiremediğini, üstüne bir de müvekkili ile dalga geçer gibi davranışlar içerisine girdiğini, davacının müvekkili firmadan istediği ücretin işte bu toplantıya yetiştiremediği çizimlerin ücreti olduğunu, üstelik müvekkilinin bu işin ücretinin yarısından fazlasını da ödediğini, aslında müvekkilinin davacıdan alacaklı olup bu konudaki haklarını saklı tutuklarını, ancak anlatıldığı gibi müvekkiline teslim edilen —- olmadığından davacı tarafın müvekkilinden ücret isteme hakkı olmadığını beyan ederek, haksız ve yersiz davanın reddine, davacı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere tarafımıza kötü niytet tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
——- tarihli müzekkere cevabı ile davacının —– tarihinde —– faaliyetleri, —————– devam ettiği, serbest meslek kazancına göre defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu gereğince ——mükellef olduğu bildirilmiştir.
Davacının —— serbest meslek kazancı beyan ettiği görülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler.
Türk Ticaret Kanunun 5.maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Aynı yasanın 4.maddesinde ise ticari davalar düzenlenmiş olup, buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda ve yasa maddesinde sayılan yasal düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olacağı öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; davalı tacir ise de davacının — olduğu, serbest meslek kazancına göre —-kazancı beyan ettiği, bu hali ile davacının tacir olmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği anlaşılmıştır. Davacı tacir olmadığı gibi, yukarıda açıklanan gerekçelerle dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre davacının ticari işletme işletmediği, bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için TTK 4. madde hükümlerinde belirtildiği üzere her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu hali ile eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli— Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.