Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/125 E. 2022/998 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/125 Esas
KARAR NO : 2022/998

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——-Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ürün satışı ve teslimini yaptığı, bunu yaparken tüm satışı ve teslimlerini, herbir sevkiyat için düzenlenen sevkiyat fişleri ve bunlara göre düzenlenen faturalar ile mal teslimini gerçekleştirdiği, akabinde hem bu faturaları davalı tarafa gönderdiği, hem de bağlı bulunduğu vergi dairesine satış beyanında bulunduğu, davalı taraf da kendisine gönderilen bu fatura ve içeriklerine TTK madde 21/2’de öngörülen sürede ve yine TTK madde 18/3’te öngörülen yazılı şekilde hiçbir itirazda bulunmadığı hatta bağlı bulunduğu vergi dairesine bu faturalara konu malları satın aldığına dair alış beyanında da bulunduğu, müvekkili kendi cari hesap kayıtlarında davalı taraf için açılan Cari Hesapta davalının aldığı malları borç hanesine, yaptığı ödemeleri ise alacak hanesine kaydetmek suretiyle cari hesap ilişkisi oluşturduğu, avalı taraf için oluşturulan bu cari hesapta, müvekkil şirketin davalıdan itirazın iptaline konu faturalardan kaynaklı bakiye alacağı kaldığı, müvekkili şirketin işbu cari hesap ekstresinde kayıtlı 12.10.2018 düzenleme tarihli 11.10.2018 ödeme vadeli 6.238,66 USD tutarlı Faturadan kaynaklı bakiye alacağı için, ——Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, Davalı/borçlu tarafın icra dosyasına sunmuş olduğu 06.12.2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, bunun üzerine icra takibinin durduğundan bahisle, borçlunun ——- Sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili icra dairesi ve mahkemenin ——İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğu, dosyanın yetkili ——Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davacı taraf, —–İcra Dairesinin —— Sayılı icra takip dosyasınına mesnet teşkil ettirdiği 12.10.2018 tarih ve ——No lu 6.238,66 USD tutarlı faturadan kalan bakiye 2.980,08 USD alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, fiili ödeme tarihinde kur üzerinden ödeme talep ettiği, davacı tarafın bu talebi haksız ve hukuki himayeden yoksun olduğu, şöyle ki; icra takibine ve davaya konu fatura alacağı her ne kadar USD bazında değerlendirilmişse de faturanın içeriğinde belirtildiği üzere alım satım tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılarak fatura borcunun 37.395,16 TL.(kur 5.994,1) olduğu sabitlendirilmiş ve fatura ile ödenmesi gereken borç likit hale geldiği, alacaklı tarafın döviz cinsinden borcun tahsili talebinde bulunma hakkı olmadığı, zira muhasebeleştirilirken TL.olarak belirlendiği, bu nedenle diğer bir deyişle usd bazında kesilen fatura alacağı o günkü kur üzerinden türk lirasına çevrilerek ödenecek miktar belirlendiği, davacı tarafın 12.10.2018 tarihli faturadan kaynaklanan 2.980,08 USD üzerinden borcun tahsili talebinde bulunma hakkı olmadığı, müvekkilinin borcu, davaya konu alacağa mesnet teşkil ettirilen faturada belirtildiği üzere 37.395,16 TL. borçtan kalan bakiye 17.862,88 TL olduğu taraflarınca kabul edilmiş ve icra takip dosyasına da bu hususta beyanda bulunulduğu, davacı tarafın faturadan kaynaklı alacağının USD olarak talep edileceği konusunda fatura ve sözleşme üzerinde herhangi bir meşruat bulunmadığı gibi, taraflarına bu hususta da keşide edilmiş bir ihtarname ve ihtar keşide edilmediği, bu itibarla USD bazında icra takibi ve dava ikamesi hakkı bulunmadığından bahisle yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız davanın reddine, kötü niyetli davacının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ——Esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ödenmeyen fatura bedeli olan 2.980,08-USD’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 02/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 06/12/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde ——bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.23/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili tarafından incelemeye sunulan 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden, davacının 2018-2019-2020 yıllarına ait yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacının ticari defterlerinde özetle; taraflar arası ticari ilişkinin 14.02.2018 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana 7 adet toplam 91.789,88 TL tutarından fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana 73.927,00 TL tutarında ödeme (Çek- Havale) yapıldığı, taraflar arası 12.10.2018 tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 23.11.2021 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 17.862,88 TL alacaklı olduğu görüldüğü, davalı vekili tarafından incelemeye sunulan 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden, davalının 2018-2019-2020 yıllarına ait yılı ticari defterlerinin davalı lehine delil vasfının bulunduğu, davalının ticari defterlerinde özetle; taraflar arası ticari ilişkinin 14.02.2018 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana 7 adet toplam 91.789,88 TL tutarından fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana 73.927,00 TL tutarında ödeme (Çek- Havale) yapıldığı, taraflar arası 12.10.2018 tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı, incelenen davalı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 23.11.2021 tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yana 17.862,88 TL borçlu olduğu görüldüğü, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın, davacı yanın, 23.11.2021 tarihinde davalı aleyhine ——-sayılı dosyası ile 2.980,08 USD bedelli alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe (17.862,88 TL asıl alacak tutarı dışındaki kısmına) kısmi itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, takibin dayanağının “12.10.2018 Tarihli —— 6.238,66 USD tutarlı faturadan kalan 2.980,08 USD bakiye alacak” olduğu, tarafların ticari defterinin birebir örtüştüğü, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen tüm faturaların (7 faturanın da) davalı yanda kayıtlı olduğu, (kaldı ki tüm faturaların aylık olarak —— bildirim sınırı üzerinde kaldığı, tarafların faturaların —— bildirimini eksiksiz olarak yaptığı, yine davalı yan tarafından davacı yana yapılan tüm ödemelerinde davacı yanda kayıtlı olduğunun görüldüğü, diğer ifade ile tarafların ticari defterlerinin ödemeler ve faturalar yönünden tam mutabakat halinde olduğu, iki tarafın ticari defterinde de takibe konu faturadan sonra taraflar arası ticari ilişki olmadığı, takibe konu fatura (dikkate alınmadığında) düzenlendiği tarihte, davacı yanın davalı yana 19.532,28 TL borçlu olduğu, diğer bir ifade ile takibe konu fatura ( davalı yan tarafından davacı yana 19.532,28 TL avans ödemesi yapıldığı, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen takibe konu “12.1/0.2018 Tarihli —— 6.238,66 USD (karşılığı 37.395,16 TL) tutarlı ——-muhteviyatlı” fatura ile davacı yanın davalı yandan 17.862,88 TL alacaklı duruma geçtiği, takibe konu fatura muhteviyatındaki gıda takviyelerinin davacı yan tarafından davalı yana —— nolu sevk irsaliyesi ile teslim edildiği, davacı yan tarafından davalı yana fatura muhteviyatındaki noktasında dosya kapsamında ihtilaf olmadığı, takibe konu faturadan sonra taraflar arası ticari tarafın ticari defterine göre de takip tarihi olan 23.11.2021 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 17.862,88 TL alacaklı olduğu, tarafına tevdi edilen dava dosyası incelendiğinde, taraflar arasındaki ihtilafın, taklbe dayanak olarak gösterilen fatura ödemesinin USD (Amerikan Doları) cinsinden yapılıp yapılamayacağı ve eğer yapılmıyor ise kur farkı istenip istenemeyeceği noktalarında toplandığı, takibe dayanak fatura incelendiğinde faturanın 6.238,66 USD tutarlı olarak düzenlendiği ve fatura üzerinde “——Fatura vadesinde döviz olarak veya —– Döviz satış kuru üzerinde hesaplanarak ödenecektir.” düzenlemesinin (şerhinin) mevcut olduğu, düzenlemeden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki ticaret TL üzerinden değil USD üzerinden yapılacağı ve vade sonunda tarafların birbirlerine Kur farkı ödemekle yükümlü oldukları, bir sözleşmeye dayanmayan faturanın soyut olarak muhatabına gönderilmesi ve muhatabın faturaya itiraz etmemiş olması onun kesinleştiği sonucunu doğurmayacağı, faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı taktirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğacağı, huzurdaki davada ise davalı yan tarafından faturaya süresinde itiraz edilmemesi ile kesinleşen fatura içeriğinden de anlaşılacağı gibi, davacı yanın davalı yandan alacağını USD olarak talep edilebileceği, iki tarafın ticari defterinde de; takibe konu fatura için davalı yan tarafından davacı yana 19.532,28 TL avans ödemesi yapıldığının tarafımızdan görüldüğü, yapılan avans ödemesinin fatura üzerindeki kur (1 USD – 5.9941 TL) ile 3.258,58 USD ye tekabül ettiği, takibe dayanak olan 6.238,66 USD tutarlı faturadan davalı yanın 3.258,58 USD avans ödemesinin mahsubu ile davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan itibarıyla 2.980,08 USD alacaklı olduğu, davacı yanın 23.11.2021 tarihli icra takibinde 2.980,08 USD tutarındaki alacağı için 3095 Madde 4/a’ya göre faiz talep ettiği, davacı yan 2.980,08 USD alacakları için 3095 sayılı yasaya istinaden (Md.4/a) icra takip tarihi olan; 23.11.2021 tarihinden itibaren değişen oranlarda faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın fatura-cari hesap alacağından oluşan alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan itirazın iptali talepli olduğu, takip talebi incelendiğinde takibin 12/10/2018 tarihli——seri numaralı 6.238,66-USD faturadan kalan bakiye alacak olan 2.980,08-TL için yapıldığı, davalının ödeme emrine itirazda cari hesap borcunun 17.862,88-TL olduğunu bu bedeli aşan tüm borca, faize ve saire itiraz ederek takibin durdurulduğu, mahkememizce tarafların defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye sevk edildiği, 23/09/2022 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, tarafların incelemeye iştirak ederek ticari defterlerini inceleme için sundukları, tarafların incelenen ilgili yıllara ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, tarafların incelenen defterlerinin birbirini teyit ettiği, taraflar arasında muhasebesel herhangi bir çekişmenin de bulunmadığı, her iki tarafın ticari defterlerine göre de davacının davalıdan 17.862,88-TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, mahkememizce celb edilen tarafların ilgili yıllara ait —— formlarının da örtüştüğü, davaya ve takibe konu faturalar her iki tarafta da kayıtlı olmakla takibe konu faturaların davalı yana teslimi ve davalı yanın kayıtlarına alındığı noktasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, dosyada ihtilafın takibe dayanak teşkil eden faturanın USD olarak düzenlenmekle davacının davalıdan ödemeyi USD olarak talep edip edemeyeceği, edemeyecek ise kur farkı talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı, takibe dayanak fatura incelendiğinde fatura üzerinde “iş bu fatura vadesinde döviz olarak veya —— döviz satış kuru üzerinden hesaplanarak ödenecektir.” kaydının olduğu, bu durumda tarafların arasındaki ticaretin usd üzerinden yapıldığı ve vade zamanında tarafların birbirlerine ya usd cinsinden ödeme yapacakları yahut kur farkı ödemesinin davacı tarafından talep edilebileceği ve davalının fatura bedelini usd cinsinden ödemediği takdirde davacının kur farkını talep etme hakkına haiz olduğu, kaldı ki davalının faturaya süresinde itiraz da etmediği mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın kabulüne karar verilmiş, davalının itirazıyla davacının alacağına geç kavuşmuş olması ve alacağın likit olması da değerlendirilerek davacı yararına %20 icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—— Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 2.980,08-USD asıl alacak üzerinden devamına,
2.980,08-USD’ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğince değişen ve değişecek oranlarda faiz işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen (2.980,08-USD x 11,21 TL=33.406,69-TL) = 6.681,33-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-2.980,08-USD’nin dava açılış tarihi olan 16/02/2022 tarihindeki karşılığı 40.678,09-TL üzerinden belirlenen 2.778,72-TL nisbi karar harcının 224,70-TL’lik bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 2.554,02-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a——-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 224,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı toplamı 305,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 130,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.130,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
ç-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.