Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/122 Esas
KARAR NO : 2023/207
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (kambiyo senetlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine —-.İcra Müdürlüğü’nün—–.sayılı takip dosyası ile boş senede dayalı olarak 150000,00 TL asıl alacak üzerinden takibe girişildiğini, takibin halen derdest olduğunu, müvekkilinin 2015 yılında davalıdan aldığı paraya karşılık davalıya 2/10/2015 tarihli 81000,00 TL tutarlı senet verdiğini, bu senedin yanında bir de boş senet verdiğini; müvekkilinin davalıya olan bu borcunu, davalının —– bulunan hesabına 2015 ve 2016 yıllarında parça parça olmak kaydyla ödediğini, paraları—kendi kimlik numarasını belirterek yatırdığını, davalının iki yıl sonra 81000,00 TL tutarlı senedi göstererek 73000,00 TL asıl alacak tutarlı senedi —–.İcra Müdürlüğünden takibe giriştiğini, müvekkilinin davalıyala görüşmesi neticesinde davalının müvekkiline ” 31000,00 TL verdiğinde dosya kapanır” dediğini; —–.İcra Müdürlüğü’nün —–.sayılı dosya üzerinden takipte bulunulduğunu, 81000,00 TL tutarlı senedin bir kısım ödemeleri yapılınca takibe devam edilmediğini, ancak daha sonra yine davalı elinde bulunan ve boş olarak verilen senedin doldurularak ve senet bedeline de 150000,00 TL yazılarak takibe konulduğunu, bunun herhangi bir ticari ilişkiye dayanmadığını, davalı ile görüşmelerinde tek borcunun olduğunun davalı tarafından beyan edildiğini, ses kayıtlarının dosyaya ibraz edileceğini, tanıkların bildirileceğini, boş olark verilen senetten kaynaklı borçlu olunmadığını belirterek müvekkilinin —-.İcra Müdürlüğü’nün —–.sayılı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve yüzde yirmi kötüniyet tazminatı hükmedilmesini talep etmiştir.Davacı vekili ayrıca 21/2/2022 tarihli dilekçesi ise tanıklarını bildirmiş ve davalı ile müvekkillerinden —- telefon görüşme kayıtlarını içerir CD ve —— ekran görüntülerini dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konusunun —-.İcra Müdürlüğünde başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine dair olduğu, dolayısıyla 22. İcra Müdürlüğündeki dosyanın bu uyuşmazlıkla bir ilgisinin bulunmadığını, kaldı ki parça parça 50.000,00 TL ödeme yapıldığını iddia eden davacının bu hususu usulüne uygun ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında birden çok alacak-borç ilişkisinin bulunduğunu, davalının beyanlarında çeliştiğini, zira önce 2015-2016 yıllarında ödeme yapıldığının, daha sonra ise icra takibinden sonra ödeme yapıldığının belirtildiğini; müvekkilinin aldığı her iki senedin de borç ilişkilerinin farklı olduğunu; kambiyo senedinin koşulsuz şartsız borç ikrarı olup bağlı olduğu borç ilişkisinden mücerret olduğunu, yüksek mahkeme kararlarının da bu doğrultuda olduğunu; —-İcra Müdürlüğü’nde takibe konulan senedin tüm şekil şartlarını haiz eksiksiz bir kambiyo senedi olduğunu, her ne kadar boş olarak verildiği iddia olunsa da bu iddianın soyut olup ispattan yoksun olduğunu; kaldı ki açık bono olsun veya olmasın somut olayda hukuka aykırı bir durumun bulunmadığını, senedin açığa imza şeklinde olduğu kabul edilse dahi bu senedin tarafların aralarındaki anlaşmaya aykırı düzenlendiği iddiasının yine yazılı delil ile ispatlanabileceği; taraflar arasındaki yazışmaların yanlış yorumlandığını ve konuşma kayıtlarına asla muvafakatlerinin bulunmadığını, bunların hukuka aykırı delil mahiyetinde bulunduğunu, davacı tarafın senede karşı tanık dinletme taleplerinin de kabul edilmemesi gerektiğini, muvafakatlerinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, davacının, aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile (örnek 1) başlatılan takibe konu 1/1/2019 tanzim, 1/1/2020 vade tarihli senetten kaynaklı davalıya borçlu bulunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.Tensiple birlikte ilgili takip dosyası Uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.Takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının davalı …, borçlularının davacılar olduğu, 150.000,00 TL asıl ve 40.230,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 190230,00 TL üzerinden başlatılan takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile (örnek 1) başlatıldığı, takibe konu senedin 1/1/2019 tanzim, 1/1/2020 vade tarihli bono olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizin (—–) numaralı celsesince ön inceleme yapılmış, uyuşmazlık konusu, davalı tarafından davacılar aleyhine 01/01/2020 tarihli 150.000,00 TL bedelli senedin tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacıların davalıya borçlu olup olmadığı, senedin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulup doldurulmadığı, taraflar arasında takip ve dava konusu senedin düzenlenmesini gerektiren bir ilişki bulunup bulunmadığı ve senedin bedelsiz olup olmadığı şeklinde belirlenmiştir.
Davacı tarafından dosyaya ibraz olunan ses kayıtlarının çözümü için ilgili kayıtlar bilirkişi incelemesi ve çözümlemesine tabi tutulmuş, 3/6/2022 tarihli rapor ile dökümü yapılmıştır. Davalı vekili, kendilerinin bilgisi dahilinde olmaksızın kayıt altına alınarak temin edilen kayıtlara kesinlikle muvafakatlerinin bulunmadığını defaten beyan etmişlerdir.
Mahkememizce (—–) numaralı celse ara kararında davacı asilin isticvabına karar verilmiş, müteakip celsede beyanına başvurulan davacı asil, “Gösterdiğiniz numara ve mesajlaşma kaydı bana aittir, ben toplam 81.000,00.-TL borç verdim ve vadesinde herhangi bir faiz talep etmedim, takibe konu 150.000,00.-TL tutarlı senet ise davacının borcunu vadesinde ödememesi nedeni ile uğramış olduğu zarara karşılıktır, hatırladığım kadarı ile davacı tarafça sadece 8.000,00.-TL ödenmiş, ayrıca icra dosyasına gelen 10.000,00.-TL tutar olduğunu hatırlıyorum” demiştir.
Mahkememizce, davalı asilden 03/06/2022 tarihli konuşma dökümündeki beyanları sorulmuş; davalı asil, “Ben asıl borç ödenmediği için ikinci takibi yaptım, dolayısı ile asıl borcun ödenmesini teminen takip başlatıldı, konuşmalarımda da bu hususu teyit ettim” demiştir.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosyadaki belge ve delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle somut olaya uygulanması gereken 6100 sayılı Yasanın 201 inci maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz.Davalı taraf, takibe dayanak senedin, teminat senedi olduğunu ve bedelsiz kaldığını kabul etmediğine göre davacı yan işbu bononun teminat amacıyla verildiğini, bedelsiz kaldığını yukarıda açıklandığı şekilde geçerli delillerle ispat etmek zorundadır. Bunun dışında elinde kayıtsız şartsız borç ikrarını içerir bir bono bulunan davalının ayrıca alacağının nereden kaynaklandığını açıklama mecburiyeti bulunmadığı gibi bonoda yazılı miktarda alacaklı olduğunu kanıtlama yükümlülüğü de bulunmamaktadır. O halde, davacı taraf, dava konusu bononun iddia edildiği şekilde teminat olarak verildiğini, bedelsiz kaldığını geçerli başka yazılı delillerle ispatlayamaması; davacı tarafın usulüne uygun tein etmediği ve davalı tarafça da açıkça muvafakat edilmeyen ses kaydı ve dijital içeriklerine de dayanılamayacağı göz önünde bulundurularak ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli 179,90.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.561,63.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.381,73.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.