Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/110 E. 2022/108 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/110 Esas
KARAR NO : 2022/108
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile seyir halindeyken emniyet şeridine girmek suretiyle aracın ön kısımlarıyla emniyet şeridinde duraklama halinde olan —-plakalı çekici tarafından çekilen —- plakalı yarı römorkun arka kısımlarına çarpması neticesinde çift taraflı ölümlü, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili — ayağında kısalma olduğunu, ağız çene bölgesindeki yaralanmadan dolayı —- ay burnundan beslenmek zorunda kaldığını, konuşma kabiliyetinin azaldığını, kaza neticesinde müvekkilinin iş göremez hale geldiğini, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere —– zorunlu bir hal olmaksızın emniyet şeridinde park halinde olmasının asli kusurlu bir hareket olduğunu, üstelik seyir halinde olan diğer araçları uyarmak maksadıyla herhangi bir uyarıcı işaret kullanmadığını, dolayısıyla kazanın meydana gelmesinde — araçta yolcu olarak bulunan müvekkili —- kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu olayda sürücü ile müvekkili —-arasında yakın akrabalık —- taşıyanın da menfaati bulunması karşısında hatır taşıması nedeniyle indirim uygulanmasının söz konusu olamayacağını, — plakalı aracın kaza tarihi itibariyle —- sigortalı olduğunu, bu poliçe ile kaza tarihi itibariyle kişi başı sakatlanma halinde — ve kişi başı tedavi gideri olarak da —- olmak üzere toplam—- teminat sağladığını, —plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı—- olduğunu, bu poliçe ile kaza tarihi itibariyle kişi başı sakatlanma halinde — kişi başı sağlık gideri olarak da —- sağladığını, müvekkilinin kaza nedeniyle sol ayağında kısalma olduğunu, ağız çene bölgesindeki yaralanmadan dolayı yedi ay burnundan beslenmek zorunda kaldığını, gözünde hasar oluştuğunu ve iki kez beyin ameliyatı olmak zorunda kaldığını, konuşma kabiliyetinin azaldığını, işbu kaza sebebiyle müvekkilinin sürekli iş göremez hale geldiğini, müvekkilinin uğradığı sürekli iş göremezlik zararına istinaden şimdilik —— maddi tazminat bedelinin davalıların poliçelerinde yer alan sakatlık teminatında karşılanması gerektiğini, müvekkilinin kaza sonucunda en azından %100 iş göremez halde olduğu ve geçici iş göremezlik süresince bakıma muhtaç hale geldiğini, kazada müvekkilinin annesinin de vefat ettiğini, dolayısıyla tüm iyileşme sürecinde bakıma muhtaç olduğunun apaçık ortada olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin bakıcı zararına istinaden şimdilik —- maddi tazminatın bedelinin davalı —-karşılanması gerektiğini, davalı —- poliçeye istinaden teminat limitleri içinde — iş günü içerisinde ödeme yapması ihtarının—-tarihinde tebliğ edildiğini, davalı —- poliçeye istinaden teminat limitleri içinde — iş günü içerisinde ödeme yapması ihtarının –adet ekiyle birlikte iadeli taahhütlü usulde —- tarihinde tebliğ edildiğini, davalı—- içerisinde ödeme yapmayarak—- de sekiz iş günü içerisinde ödeme yapmayarak —– tarihinde temerrüte düştüğünü, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik asgari —- maddi tazminat bedelinin diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde davalı —-tarihinde itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacılar tarafından dava konusu kazaya ilişkin müvekkili şirkete başvurulduğunu, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği’ne göre düzenlenmiş heyet raporunu müvekkili şirkete iletilmediğini, davacı tarafın başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere sakatlık tazminatı talebinde bulunan davacının kazadan kaynaklanan maluliyet oranının genel şartlara uygun olarak tespiti bakımından dosyanın adli tıp kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte tüm bakıcı giderlerinin tedavi teminatı kapsamında olduğuna dair karar verilmesi halinde—–tarafından karşılanması gerektiğini, bu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının talebine konu geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri talebinin reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin davacının teminat kapsamında yer alan taleplerinden yalnızca sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamalarında gelirin asgari ücret olarak alınması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan—tarihli bilirkişi raporunda özetle; —tarihinde meydana gelen kazada; dava dışı—– müteveffa sürücü —- %85 oranında kusurlu olduğu, dava dışı—- sürücüsü —- %15 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu —–plakalı araçta yolcu konumunda olduğundan olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Kaza tespit tutanağında; Çarpışma noktasının banket alanı üzerinde olduğu, otomobile ait fren izi bulunmadığı, meydana gelen kaza neticesinde müteveffa sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun84/f maddesine bağlı olarak 56/1a maddesi gereğince asli kusurlu olduğu, Sürücü—– ise yine aynı kanunun 47/1d maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir.
—- hitaben bilirkişi —-tarafından düzenlenen raporlarda; her iki sürücünün de kusurlu oldukları belirtmiştir.
—- heyetli düzenlenen bilirkişi raporunda; müteveffa sürücü —-asli ve tamamen kusurlu olduğu, sürücü —- kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Dosyada mevcut — tarihli bilirkişi raporunda; müteveffa sürücü — %85 oranında kusurlu, sürücü — %15 oranında kusurlu olduğu, yolcu —- kusursuz olduğu belirtilmiştir.
—aldırılan —-tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —- göre kişinin tüm vücut engellilik oranının %64 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceği, kişinin göz bulgularını değerlendirmek üzere — yıl sonra yeniden muayeneye gönderilmesi görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
— tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı—– geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle——– hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ibraz edeceği meslek bilinmemekle —-oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren—- kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi boyunca bir başkasının sürekli bakımına muhtaç durumda olduğu, kişinin göz bulgularını değerlendirmek üzere — yıl sonra yeniden muayeneye gönderilmesi kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- tarihli kusur raporunda özetle; Müteveffa sürücü —–sevk ve idaresindeki araç ile seyrini; olay mahalli özelliklerini dikkate alıp, yola gereken dikkatini vererek kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, seyirle görüşün açık olduğu olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası ile sağ doğru yönelerek banket alanında duraklamakta olan diğer sürücü idaresindeki çekiciye bağlı yarı römorkun arka kısımlarına önlemsizce çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sürücü—– sevk ve idaresindeki yarı römork bağlı çekici ile yolun banket alanı üzerinde nizamlara uygun bir şekilde duraklama yaptığı sırada, gerisinden gelen müteveffa sürücünün idaresindeki araç ile kontrolsüzce gelerek çekiciye bağlı yarı —-arka kısımlarına çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, müteveffa sürücü —, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü —-kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince— tarihli dilekçe ile davalı — yönünden davadan feragat edildiğinden Mahkememizin——yönünden davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tefrik olan bu dosya bakımından talebin davacıların trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi zararın davalı — tazmini talepli olduğu, yargılama sırasında davacı tarafça davalı —- yönünden davadan feragat edildiği, davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. Maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Her ne kadar davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider, delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta hafta içerisinde——– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.10/02/2022