Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1053 E. 2023/414 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1053 Esas
KARAR NO: 2023/414 Karar
DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 26/12/2022
KARAR TARİHİ: 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ———adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili—– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;—– icra dosyasında alacaklı taraf olan —–tarafından dosya borçlusu ——- karşı ilamsız icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibinde tebligatların ise ———- yapıldığı, takibin kesinleştirilmesi bu adreste olduğundan borçlu aleyhine bu adrese alacaklı tarafından haciz ve muhafaza talebiyle fiili hacze gelindiği, ancak hacze gelinen — tarihi itibariyle dava dışı —— şirket tarafından bu adres çoktan boşaltıldığı ve müvekkili şirket yeni eğitim yılı için bina yurt olarak tasarlanmaya başlandığı, fakat haksız ve hatalı olarak müvekkiliyle hiçbir ilişiği olmamasına rağmen dosya borçlusu ——– müvekkille ilişkilendirildiği ve müvekkillerinin eşyalarına el konulduğu, bundan sonra 06.12.2021 Tarihinde ise alacaklı tarafından müvekkilinin iş yerine tekrardan hacze gelindiği, müvekkili haciz baskısı altında davalıya 40.000 TL tutarında ödeme yapmak durumunda kaldığı, haciz safhasında davacı müvekkilleri yönünden hangi eşyanın hangisine ait olduğu tespit edilemediği için tüm müvekkilleri yönünden ———–dosyasıyla İstihkak Davası açıldığı, istihkak davasında incelenen belgeler ve tanık beyanları doğrultusunda lehlerine hüküm kurularak istihkak iddilarının kabulüne karar verildiği, her ne kadar davalı taraf beyhude bir çaba olarak ———-no’lu hükmünü istinaf etmişse de bunun bir sonucu olmayacağı dosya münderecatından anlaşıldığı, izah edilen ayrıca resen dikkate alınacak nedenlerle müvekkili —– yönünden istirdat taleplerinin kabulüyle 40.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni ticari faiziyle taraflarına iadesine, müvekkilleri ————-yönünden davalı taraf ile aralarında herhangi bir maddi hukuk ilişkisi olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket olan—- borçlu olan ——— alacağı tahsil etmek amacıyla ——- dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından —–dosyasına istinaden yapılan ödemenin haksız bir ödeme olmadığı, icra dosyası borçlusu olan ————ödemeyi yapan davacı arasında muvazaalı bir şekilde alacaklılardan mal kaçırma gayesiyle yapılan istihkak iddiası sebebiyle alındığı, istihkak iddiasına ilişkin detaylı açıklamaları zaten ilgili mahkemede yaptıklarını, istihkak dosyası halen derdest olduğu ve yargılamanın devam ettiği, istihkak dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği, kural olarak icra hukuk mahkemesince verilen istihkak, ihalenin feshi dışındaki kararlar kesin hüküm teşkil etmediği, ancak bekletici mesele yapılmasını talep edilen dava dosyası istihkak iddiasına ilişkin olması sebebiyle kuralın istisnası niteliğini taşımasından dolayı bekletici mesele yapılması hususunda herhangi bir hukuki engel söz konusu olmadığı, diğer üç davalı yönünden açıklama yapılacak olursa, diğer davacılar yönünden müvekkili şirket ile bir maddi ilişkilerinin olmadığının tespiti talep edildiği, bu talep somut olmadığından bu aşamada genel olarak açıklamada bulundukları, davacı tarafça açılmış olan dava somutlaştırıldığı vakit yapılan somutlaştırmaya ilişkin beyan verme haklarını saklı tuttukları, davacı vekilince belirtildiği üzere ödemeyi sadece bir davacı yaptığı, diğer davacıların ödeme ile bir ilgisi olmadığı, eğer diğer davacılar yönünden açılan dava menfi tespit davası ise bu davanın miktarının belirtilmesi gerektiği, ortada belirtilen bir miktarda söz konusu olmadığı, bu sebeple bu davacıların bu davayı açmakta hukuki bir menfaatleri söz konusu olmadığı, bu davacılar yönünden davanın usulden reddi gerektiği,—– yönünden istirdat talebi yönünden davanın reddine, ———- yönünden açılmış olan davada hukuki menfaatlerinin olmaması sebebiyle davanın usulden reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takibe karşı açılan menfi tespit- istirdat davasına ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,———– Esas sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davalısı —–tarafından dava dışı ——– aleyhine 120.659,50-TL Asıl Alacak ve 208,26-TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 120.867,76-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine dair hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine dair davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” hükmüne yer verilmiştir.
HMK’nun 114.maddesinde görevin dava şartı olduğu belirlenmiş, 115.maddesinde de dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı ilkesi getirilmiştir. HMK’nın 4.maddesinin (a) bendinde kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüleceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Tekmil dosya kapsamında davalı —- alacaklı sıfatı ile——– numaralı dosyası ile kira alacağından kaynaklanan örnek 13 takip başlattığı, takip talebinde borçlunun ise—– olduğu, davacılar ile dava dışı borçlu ——– davaya konu kiralanan gayrımenkulün halef/selef kiracıları olduğu, icra dosyasından hacze çıkılması üzerine , önceki kiracı olan borçlu ——- ait bir kısım evrakın davacılar nezdinde bulunması üzerine davacılardan ———- icra tehdidi altında 40.000,00-TL ödediği, davacıların talebinin de icra tehdidi altında ödenen 40.000,00-TL’nin istirdadı ve davalı ile hukuki ilişkileri/kira ilişkisi olmadığının tesbiti olduğu,, dosya arasında bulunan kira sözleşmesi ve tüm belgeler incelendiğinde, alacağın kira ilişkisinden kaynaklandığı, davacıların davaya konu taşınmazda borçlu ile halef/selef kiracı olduklarını beyan ettikleri, tüm bu hususların kira hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, her türlü kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu—————- anlaşılmış ve mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ————- Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli ———— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.11/05/2023