Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/103 E. 2023/340 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/103 Esas
KARAR NO : 2023/340 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari mal alışverişinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğu, müvekkili şirket ile davalı şirket alışverişinden bir cari hesap tutulmuş olduğu, işbu ekstreye göre davalının müvekkil şirkete 116.865,14-TL borcu bulunduğu, cari hesap ilişkisinden kaynaklı bu borç için müvekkilince davalı tarafla defalarca iletişime geçilmeye çalışıldığı fakat bir sonucu ulaşılamadığı, borcunu tahsil edemeyen müvekkili adına tarafınca 17.08.2021 tarihinde —– barkod numarası ile iadeli taahhütlü olarak ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 18.08.2021 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnameye rağmen davalı tarafın borcunu ödemeye yanaşmaması üzerine temerrüte düştüğü, müvekkilinin borcunu tahsil amacıyla —–İcra Müdürlüğü’nde —– Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalı tarafından işbu ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğundan bahisle —– İcra Müdürlüğü’nün——esas sayılı dosyasına yapmış itirazın iptalini, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir nam altında davacıya borcu bulunmadığı, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve cari hesaba dayalı bir ticari ilişki bulunmamasına karşın mesnedi belirsiz alacak kalemleri çıkarılarak alacaklı olduğu iddiasına itibar edilemeyeceği, dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine taraflar arasında bir alacak/borç durumu söz konusu ve iddia edildiği gibi borcun var olduğunu kabul eder/ispatlar mutabakat da bulunmadığı, alacak doğurur davacı tarafından müvekkiline verilmiş bir hizmet ve/veya teslim edilmiş bir mal da bulunmadığı, somut olayda taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı çekişmeli olduğu için davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerekeceği, fatura düzenlenmesi tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacı tarafından gerek sözleşmesel gerekse de cari ilişki nedeniyle teslim ve/veya ifa edilmiş bir mal/hizmet bulunmadığı ve sonuç itibariyle de bir teslim/ifa edilmeyen ve var olmayan ticari ilişki mesnet gösterilerek talep edilebilecek bir alacak da söz konusu olmadığı, işlemiş faiz talebi, faiz oranı ve türünün de hatalı olduğu, borcun varlığını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dosya kapsamında davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair ihtarname veya başkaca bir belge bulunmadığından temerrüdün, takip tarihi itibariyle gerçekleştiği kabul edilmesi gerektiği, temerrüt gerçekleşmeden faiz talep edilemeyeceğinden cihetle davacının işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, hiç bir suretle alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte, itiraza konu alacak likit olmamakla yargılamayı gerektirdiği, davacı yanın icra inkar tazminat talebinin reddi gerektiği, sonuç itibarıyle, takibe vaki itirazımının haklı ve hukuka uygun olması karşısında, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik talebini içeren huzurdaki davanın tümden reddine, aksine davacının haksız ve hukuka aykırı olarak takip yapmış olmasından dolayı davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,——- Esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 116.865,14-TL Cari Hesaba bağlı Asıl Alacak ve 750,82-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.615,96-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 02/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 07/01/2022 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.16/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden, davacının 2020-2021 yıllarına ait yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacının ticari defterlerinde özetle; taraflar arası ticari ilişkinin 16.03.2020 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana 41 adet toplam 266.752,14 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana çeşitli tarihlerde 13 parça halinde toplam 149.887,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, taraflar arası 05.08.2021 tarihinden sonra başkaca ticari ilişki olmadığı, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 28.12.2021 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 116.865,14 TL alacaklı olduğu görüldüğü, avalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defterlerini ibraz etmediği, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 28.12.2021 tarihinde davalı aleyhine——-Sayılı dosyası ile 117.615,96 TL (116.865,14 TL Cari Hesap Alacağı, + 750,82 TL İşlemiş Faiz,) alacağının tahsili amacıyla için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, takibin dayanağının “Cari Hesaba Dayalı Asıl Alacak” olduğu, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 28.12.2021 tarihi itibarıyla 116.865,14 TL alacaklı olduğu, bu alacağın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturalardan davalı yanın kısmi ödemelerin mahsubu sonucu kalan bakiye alacak olduğu tespit edildiği, ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmayacağı, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlaması gerektiğini, bu durumda takibe konu fatura ve dayanak belgelerini incelemek gerektiğini, dosyaya sunulu takibe konu faturalar üzerinde yapılan incelemede faturaların; davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenmiş olduğu, faturaların açık yani bedeli ödenmemiş fatura olduğu, fatura muhteviyatlarının “Yağ, Yakıt, Hava Filtreleri ve Takımları” bedeli olduğu, dosyada tarafların Ba-Bs form analizlerinin de mevcut olduğu, tarafların BA- BS formları 2020 yılında 11 belge karşığılı 69.177,00 TL yönünden, 2021 yılında ise 1 belge karşılığı 5.851,09 TL yönünden örtüştüğü, fatura muhteviyatındaki ürünlerin davalı yana —– ile gönderildiği, davalı yana imzası karşılığı teslim edildiği, faturanın tamamının E-Fatura olduğu, davalı yana elektronik ortamda tebliğ edildiği, faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığı, faturanın usulüne uygun düzenlendiği, fatura muhteviyatlarında ki muhtelif filtrelerin, davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiği kanaatine varıldığı, sonuç itibariyle davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi olan 28.12.2021 tarihi itibarıyla 116.865,14 TL asıl, 750,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.615,96 TL alacaklı olduğu, davacı yan 116.865,14 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya istinaden (Md.2) icra takip tarihi olan; 28.12.2021 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın cari hesap alacağından oluşan alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan itirazın iptali talepli olduğu, mahkememizce tarafların defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye sevk edildiği, 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, mahkememizin 01/12/2022 tarihli celsesinde davalı vekili hazır olmakla defter inceleme kararı verildiği, verilen kararın ve defterlerin mazeretsiz sunulmaması halinde uygulanacak olan yaptırım ve sonuçlarının davalı vekiline duruşmada —— nolu ara kararın b fıkrası gereğince tebliğ edildiği, davalının ise tüm bu yapılan ihtarata rağmen mazeretsiz olarak defterlerini incelemeye sunmadığı, davalı taraf bilirkişi raporuna her ne kadar yerinde inceleme talebinde bulunduklarından bahisle itiraz etmiş olsa da davalının süresinde- inceleme gününde hazır olmadığı gibi defterlerini de ibraz etmediği, defterlerinin bulunduğu yeri bildirip yerinde inceleme de talep etmediği, bu durumda davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesiyle defterlerinin bulunduğu yeri bildirip yerinde inceleme talep etmesinin de 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesine aykırı olduğu, bu durumda davalının ibrazdan kaçınmanın hukuki sonuçlarına katlanması gerekeceği, ayrıca incelemeyi yapan bilirkişinin daha önce başka dosyalarda davalının defterlerini yerinde incelemesinin ve fiiliyatta davalının defterlerinin nerede olduğunu/adresini bilmesinin de kanunun açık hükmü karşısında hukuken bir değer ifade etmediği, zira her dosyanın ayrı olarak değerlendirileceğinin de izahtan vareste olduğu, davalının yapmış olduğu itirazlarının süresinde defterlerini incelemeye sunmadığı, yerinde inceleme talep edip yerlerini mahkememize bildirmediği gerçeğini değiştirmeyeceği, davacı tarafa ait incelemeye sunulan incelenen defter ve dayanak belgelerden taraflar arası ticari ilişkinin 16/03/2020 tarihinde başladığının sabit olduğu, uyuşmazlığa konu 2020-2021 yılında davacının davalıya çeşitli tarihlerde 41 adet toplam 266.752,14 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından da faturalar düzenlendikten sonra davacıya 13 parça halinde toplam 149.887,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, dolayısıyla davacı defterlerinden davalının takip tarihi olan 28/12/2021 tarihi itibariyle 116.865,14-TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, takip öncesi ödeme ihtarının davalıya 21/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla bilirkişi raporunda usulüne uygun olarak hesaplanan takip öncesi işlemiş faiz miktarı her ne kadar 6.918,26-TL olsa da taleple bağlılık ilkesi ve itirazın iptali davası yargılamasının takiple bağlı olarak yapılacağı mahkememizce değerlendirilmekle takipte talep edilen 750,82-TL işlemiş faiz alacağının da davacı tarafça talep edebileceği mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın 116.865,14-TL asıl alacak ve 750,82-TL işlemiş faiz olamak üzere toplam 117.615,96-TL üzerinden açılan davanın kabulüne karar verilmiş, asıl alacağa taraflar tacir olmakla takip tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği mahkememizce değerlendirilmiş ve davalının itirazıyla davacının alacağına geç kavuşmuş olması ve alacağın likit olması da değerlendirilerek davacı yararına %20 icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 116.865,14 TL asıl alacak ve 750,82-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.615,96-TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 23.523,19-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Alınması gerekli 8.034,35-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.008,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.025,76-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 18.642,39-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 2.008,59-TL peşin harç ve 80,70-TL başvurma harcı toplamı 2.089,29‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 51,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.551,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.