Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2022/991 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/102 Esas
KARAR NO: 2022/991
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde müvekkiline ait —–nezdinde sigortalı —- plakalı aracın trafik kazası geçirmesi sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, söz konusu kazada —– aracın %100 kusurlu olduğu, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, birden fazla kez ameliyat olduğunu, ameliyat olma ihtimalinin devam ettiğini, yaşanan kaza neticesinde müvekkilinin bacağını kaybetme ve protez bacak kullanma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin alüminyum işi ile uğraştığını, kendisine ait şirketi ve fabrikası bulunduğunu, ortalama aylık —— arası bir gelire sahip olduğu, iş bu kaza sebebiyle uzun bir süre çalışamadığını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde davalı ——– nezdinde sigortalı olduğu, müvekkilinin kaza sebebiyle uğradığı bedensel zararın malullüğü oranında tazminatı ile geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı giderleri ve hastane masraflarının davalıdan tahsilini istediklerinin, açıklanan nedenlerle; meydana gelen trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan ve malul kalan davacı için; başkaca dava ve haklarımız ile manevi tazminat davası saklı kalmak üzere ve HMK 107 kapsamında fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik; —- sürekli iş göremezlik, —-geçici iş göremezlik,—— tedavi ve bakıcı giderleri tazminatlarının ilgili bilirkişilerce hesaplanarak temerrüt tarihinden itibaren olmak üzere HMK 107. Madde kapsamında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- maddi tazminatın ve işletilecek yasal faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasının anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açıldığı, başvuran tarafın genel şartlarda belirtilen belgeler ile müvekkili şirkete resmi bir başvuru yapmadığı, eksik evrak ile başvuru yapıldığı için dava şartı yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığının, dosyaya sunulan sağlık raporu üzerinden doğru bir maluliyet değerlendirmesinin yapılması mümkün olmadığından —– davacıda meydana gelen maluliyet oranının belirlenmesini gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin ——— ——— uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespitinin gerektiği, davacı şahsın ——- ile seyir halindeyken davaya konu kazaya karıştığı, kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giyip giymediğinin tespit edilmesinin, davaya esas trafik kazasında davacı tarafın kask ve koruyucu tertibat kullanmaması hali müterafik kusur indirimi sebebi teşkil ettiğini, davaya konu kazada davacının kask ve diğer güvenlik önlemlerini almadığının göz önünde bulundurularak kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe, bakıcı giderine ve rapor ücretine ilişkin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığı, davacı tarafın talebine konu geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından, tedavi gideri kapsamında olması sebebiyle, 6111 Sayılı yasanın 59. maddesi ile değiştirilen KTK 98 düzenlemesi gereği, müvekkili sigorta şirketinin değil —– sorumlu olduğunun, davacının geçici iş göremezlik tazminat taleplerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını ve sorumluluğun —— geçtiğinin, açıklanan nedenler gereği bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik talepleri yeni genel şartlar gereği teminat dışı olduğunun, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların müvekkili şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğinin, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğinin, açıklanan nedenlerle; öncelikle zamanaşımı def’inin ve gerekçeli itirazlarının dikkate alınarak mahkeme nezdinde görülen olan haksız ve hukuka aykırı davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle reddini, kazaya karışan araç sürücüsünün kusur durumunun tespiti için——- kusur raporu alınmasını varsa derdest ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacının maluliyet oranının tespiti için ——- hükümlerine göre rapor alınmasını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminat oranı ve miktarının tespiti için, ——- aktüer bilirkişiden —— yer alan verilere göre rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesini, aleyhlerine hüküm kurulacak olması halinde ——-tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenziline, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvurana yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia edilen beden gücü kaybına bağlı olarak açılan tazminat davasıdır.
Tensip doğrultusunda gerekli müzekkereler yazılmış ve ikmal edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekili —— tarihli feragat dilekçesinde özetle; tarafların harici olarak anlaşması ve davacının hür iradesi kapsamında davadan feragat ettiklerini, HMK 309 ve devamı maddeleri uyarınca feragat beyanı nedeniyle mahkemenizce davanın feragat nedeniyle reddini, her iki tarafça da vekalet ücreti ödemesine hükmedilmemesi ve feragat sebebi ile dava kesinleştirildikten sonra dosya kapsamında kalan harç ve giderlerin taraflarına iadesini talep ettikleri görüldü.
Davalı vekilinin——– tarihli dilekçesi ile; davacı tarafla sulh olunması ve davacı tarafın feragati bulunması nedeniyle dosyada ret kararı verilmesini, hiçbir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebimiz olmadığını bildirerek feragate ilişkin ret kararı verilmesini talep ettikleri görüldü.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı vekilince davadan feragat edildiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE;
2-Alınması gerekli 80,70 TL harç davacı tarafından dava açılışı sırasında peşin olarak yatırıldığından başkaca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.560,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca talep edilmediğinden, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.01/12/2022