Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1014 E. 2022/1054 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1014 Esas
KARAR NO: 2022/1054
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 01/07/2021
KARAR TARİHİ: 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkili şirketin —– bulunan dava dışı —— irtibata geçerek——– kullandığı —- satın alınması hususunda anlaştığını, buna göre dava dışı şirket ürünleri davalı —- şirketten temin ederek—– müvekkile satacağını bildirdiğini, varılan anlaşma gereğince müvekkili şirkete ürünleri davalı—– yüklenecek şekilde satın aldığını, bu satın alma karşılığında —– ödeme yaptığını, müvekkilinin satın aldığı ürünlerin —-davalı —— irtibata geçilmiş, bu hususta yazışmalar yapılmış ve akabinde bu ürünlerin —– yapılması hususunda —— üzerinden anlaşmaya varıldığını, anlaşmaya varıldıktan sonra davalı —– gerektirmesi nedeniyle ek ücret talebinde bulunmuş ve—–bildirildiğini, işlerinin biran önce görülmesini isteyen müvekkili şirket bu talebi de kabul ettiğini, varılan anlaşma gereğince tüm bilgi ve belgeler davalı —– teslim edildiğini, varılan anlaşmaya göre müvekkili şirket üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, kendisinden istenen nakliye ——- talep edilen bedeli yani —- davalı —- ödediğini, ——- nedeniyle müvekkili şirket —— gereken birtakım sertifikaların hazırlanması için davalılardan —— anlaşmış ve kendisinden bu işler için talep edilen parayı davalının —-hesabına ürün bildirimi ve takviye edici —– yapıldığını, bilahare—– nedeniyle de bu işlerin takibi için davalı—- anlaşmış ve Davalı—– hesabına ——ödeme yaptığını, bu aşamadan sonra müvekkili şirket tarafından satın alınan ürünlerle ilgili bu işlemleri takip edecek kişilerin bilgileri davalılara/birbirlerine verildiğini,————— davalı——- davalılar tarafından yapılmış ve takip edildiğini, taşımaya konu ürünler ithalatı yasak olmayan ürünler olduğunu, müvekkili şirketin satın aldığı ürünler yüklenmiş ve ——- sunulunca ürünlerin bir kısmının —– yazılan bilgilerin,—– taşıma evrakına yanlış yazıldığı ortaya çıktığını, bu yanlış yazılma nedeniyle ürünlerin ithalatı yapılamadığını, taşıma evrakındaki yanlışlık ortaya çıktıktan sonra müvekkil şirket, müvekkilin ürünleri satın aldığı şirket ile, bu malların üreticisi davalı——-davalı ve davalı —– arasında onlarca yazışmalar yapıldığını, bu yazışmalardan anlaşıldığı kadarıyla esasen kolay bir şekilde düzeltilebilecek bir hata davalılar tarafından düzeltilmemiş ve ürünlerin ithalatı yapılamadığını, tüm bu aşamalardan sonra davalı ——- ürünlerinin bulunduğu araçtaki diğer müşterilerine ait ürünleri teslim etmek için usulsüz birtakım işlemler yaptığını, ——- biri olan eşyaların,———- araç içerisindeki başka müşterilerine ait ürünleri boşaltıldığını, bu işlemden sonra artık aracın —- dönüşü de zorlaşmış ve araç uzunca bir süre ——– beklemek zorunda kaldığını, ürünlerin ithalatı yapılamadığını, davalı—–usulsüz mal boşaltılması vs işlemler nedeniyle de mallar tekrardan —- götürülememiş olmasına rağmen davalı —— müvekkili şirkete müracaat ederek, sanki tüm bu yaşananlardan kendisi sorumlu değilmiş gibi ekstra taleplerde bulunduğunu, davalı —-şirketinin bu taleplerine —- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile gerekli cevapların verildiğini, müvekkili şirket yıllar önce —– parasını ödediği, satın aldığı, yüzbinlerce lira yatırım, anlaşmalar yaptığı ürünleri davalıların kusurları sebebiyle alamamış, zarara uğradığını, satın aldığı ürünler özel saklama koşullarında bulunması gereken ürünler olup, kullanım süresi dolduğundan artık bu ürünlerin kullanılması mümkün bulunmadığını, ürünleri getirip satacağı şirket ve kişiler ürünleri almaktan vazgeçtiği gibi ürünler gelmediği için müvekkili güvenilirliğini yitirmiş telafisi imkansız zararlara uğradığını, bunun yanı sıra ürünler sorunsuz bir şekilde gelmiş olsaydı satışından elde edeceği kardan da mahrum kaldığını, müvekkili şirket tarafından yapılan bu ödemelere ek olarak satın aldığı —–, ürünlerle ilgili gecikmelerin çözülmesi için—-işlerini görmesi için bir danışman ile anlaşmış ve bunun için de birçok ödemeler yaptığını, ayrıca bu ürünler sporcu içeceği olduğu için bu ürünlerle ilgili çeşitli branşlarda sporcularla anlaşılmış, bunlar için de tanıtım, yol gideri vs . ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin toplamı yaklaşık —– civarında olduğunu, davalıların müşterek kusurları nedeniyle müvekkil şirket ciddi manada zarara uğratıldığını, müvekkili şirket üzerine düşen edimlerin tamamını yerine getirdiğini, davalıların istediği tüm giderleri nakit olarak kendilerine ödendiğini, müvekkilinin uğradığı zarardan davalılar sorumlu olduğunu, davalılardan —- şirketi nakliye ve gümrükleme bedelini ve taşıma için gerekli tüm belgeleri almasına rağmen işini gereği gibi yapmadığından, —- gereğini tam olarak yerine getirmediğinden, —– taşıma sürecini tamamlayamadığından, birden çok müşteriye ait yükün transit sürecini birlikte organize edemediği gibi, hiçbir sorunu olmayan ürünü de ilgili —— işlemlerini yaparak ithalatını yapamadığı için, ürünleri —— iade ve bu aşamadaki taşıma sürecini gereği gibi ifa etmediği için malın tam zayiine sebebiyet verdiği için oluşan tüm zarardan sorumlu olduğunu, diğer davalılardan —– vekil özeni içinde —— gereği gibi yürütmeme ve vekalet görevinin ihmalinden, hiçbir sorunu olmayan ürünlerin ithalatını gerçekleştirememekten, diğer davalı kişilerle tam bir ——- nedeniyle sorumlu olduğunu, davalı ———– gerekli denetim ve belge düzenini kurması gerekirken bunu yapmadığı için, ürünlerle ilgili düzenlenen evrakları eksik, hatalı düzenlediği ve eksik hatalı olanları süresinde düzeltebilecekken bunları yapmadığı için sorumlu olduğunu, diğer davalı —– olmasına, ürünle ilgili gerekli belgeleri, sağlık sertifikalarını vs usulüne uygun olarak düzenlemediği ve bu eksiklik/hata nedeniyle ürünlerin ithalatının yapılmasına engel olduğu için sorumlu olduğunu, davalıların tamamı talep ettikleri ücretleri almalarına, müvekkili tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen zincirleme bir şekilde kendi aralarında yanlış bilgi akışı, yanlış evrak düzenleme ve sonucunda ürünlerin—– girişini sağlayamadıkları için tam kusurlu ve sorumlu olduklarını, dava konusu ürünün satın alınmasından gümrük aşamasına kadar davalıların hatalarının düzeltilmesi, ürünlerle ilgili gecikmelerin çözülmesi için —– da işlerini takibi için bir danışman ile anlaşmış ve bunun için de birçok ödemeler yapmış, başka danışmanlar tutmak zorunda kalmış, satın aldığı ürünün satışı, pazarlanması, reklamı, internet ortamında tanıtımı için sayfalar vs oluşturulmuş, binlerce lira reklam ve diğer yatırımlarda bulunduğunu, müvekkilinin uğradığı bu zararlardan davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin ödediği mal bedeli ve nakliye ücreti dışında —- bu işler için makbuzlu harcadığı para bulunduğunu, bunların dışında davalı —–ödendiğini, ayrıca malların satın alındığı şirkete ——- ödemesi yapıldığını, müvekkilinin uğradığı zararlar bunlarla da sınırlı kalmamış, satın aldığı ürünlerle ilgili olarak ülkenin birçok noktasında bu ürünlerin satışı için çeşitli anlaşmalar yapmış, ön mutabakatlar sağladığını, ürünler gelmediği için yıllarca ticaretle uğraşan müvekkili şirket hem müşterililerini hem de güvenilirliğini yitirdiğini, müvekkilinin bu şekilde zarara uğramasında davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; huzurdaki davanın belirsiz alacak davasının şartlarının mevcut olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin taraf ehliyeti bulunmadığını, zorunlu arabuluculuk görüşmelerine ilişkin müvekkiline herhangi bir tebligatın yapılmadığını, müvekkili şirketin—— yalnızca dava dışı —– ilişki içerisinde olduğunu, müvekkili şirketin iştigal konusu yalnızca gıda üretimi ile sınırlıdır ve taşıma ve ——- kapsamına dahil olmadığını, Müvekkil Şirket basiretli bir tacir gibi davranarak hiçbir yükümlülüğü ve sorumluluğu bulunmamasına rağmen dava dışı—— ilişkisi nedeniyle gümrük sorunlarının çözülmesi adına tüm desteği sağlamıştır. Müvekkil şirketin ürünlerin taşınmasına ilişkin herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını —— karar veren ilk derecede mahkemesi de belirtildiğini, —– tartışılmıştır. Sonuç olarak ilk derece mahkemesi Müvekkil Şirketin yardımcı kişi sıfatının bulunmadığına karar verip, yalnızca satıcının adına ürünleri diğer Davalı taşıma şirketine teslim ettiğini ve bu nedenle herhangi bir sözleşmesel yükümlülüğü bulunmadığına kanaat kılmıştır. Bu nedenle mülkiyetin ürünlerin taşıma şirketine teslim edilmesiyle birlikte dava dışı——- geçtiği kabul edilmiştir. —- edilmiş olsa dahi, sözleşmesel bir yükümlülüğü ve sorumluluğu bulunmaması nedeniyle işbu hata sebebiyle herhangi bir sorumluluğu doğmadığını, davanın şartları bulunmadan belirsiz alacak davası olarak açılması sebebi ile ve arabuluculuk şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE aksi halde, Müvekkili Şirket olan ——– işbu davada taraf ehliyetine sahip olmadığından HMK’nun 114 /1-d bendi uyarınca husumet itirazlarlarının KABULÜ ile davanın HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE, Davanın Mahkemenin taktir yetkisi kapsamında usulden ve husumet yokluğundan reddedilmemesi halinde, ESASTAN REDDİNE, karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; hukuki niteliği itibariyle taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacak davasına ilişkindir.
Mahkememizin —- sayılı dosyasından —- tarihli duruşma ara kararı ile davalı —- açılan davanın tefrikine ve ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, tefrik edilerek mahkememizin —– numarasına kaydı yapılmıştır.
HMK 115 madde hükmü gereğince mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
7155 sayılı Abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin takibin başlatılması usulü hakkındaki kanunun 20. Madde hükümlerinde—— tarihli ve 6102 sayılı T.T.K’nun 5. Maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Mahkememizin —- Tarihli ara kararı ile davacı vekiline davalı —- arabuluculuk tutanağı aslını sunmak üzere süre verildiği, aksi halde davalı —–davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verileceğinin ihtar edildiği,
Davacı vekili —- tarihli duruşmadaki beyanında ” Davalı—- kurulu bir şirket olup,———– beyan etmiş olup, davalı—— arabuluculuk tutanağı aslını sunulmadığı, bu hali ile dava tarihinden önce sonuçlanmış arabuluculuk tutanağı bulunmadığı ve eldeki davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmakla, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 80,70 TL başvurma ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
HMK 138 maddesi gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.16/12/2022