Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 E. 2022/994 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/100 Esas – 2022/994

ESAS NO : 2022/100 Esas
KARAR NO : 2022/994

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve ———– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında davalı yan tarafından —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin müvekkiline—– tarihinde tebliğ edildiği, takibe dayanak senet sureti incelendiğinde, müvekkilinin şirket kaşesi üzerine imza attığı, açıkta imzasının bulunmadığı görüleceği,i iş bu senetten kaynaklı olarak müvekkilinin şahsı için icra takibi hukuken açılamayacağından, haksız takibin iptali için —— sayılı dosyası ile takibin iptali davası açıldığı, İcra mahkemesinin takibin iptali ile alakalı vereceği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden, müvekkilinin—–sayılı dosyasından ve takibe dayanak senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti için huzurdaki davayı açmak gereği hasıl olduğundan bahisle müvekkiliin —–dosyasından ve takibe dayanak senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlular——-, hakkında ——- sayılı takip dosyasıyla, icra takipleri başlatıldığı, yine —–hakkında——- dosya ile de takip yapıldığı, belirtilen bu icra takiplerinin dördünde de takibin dayanağını oluşturan senetlerde; borçlu —–üzerinde şirket adına—– tarafından atılan —— altında kendi adına olmak üzere yine—- tarafından atılan “———-, ayni takip dayanağı senette davacı —–tarafından atılmış “— imza olduğu, halbuki davacı —-, şirketi temsilen sadece “——bu durumda ——, dört ayrı senede, her birine—- olmak üzere “—-tane imza attığı, dava konusu senette de kaşenin üzerine şirket yetkilisi —-tarafından atılan iki imza şirket adına; kaşenin altındaki yine —– adına atılan iki imza ise —— olarak kendi adına atıldığı, imzaların başladığı nokta da dikkate alındığında alttaki iki imzanın kaşe dışına atılmak istendiği görüleceği, yine senetler tanzim edilirken hayatın olağan akışının ve ticaret hayatının olağan akışının dışında senede şirket yetkilisi —–adet imza atmasının nedeni de, taraflar arasında şirket yetkilisi ———– olarak sorumlu olacağının kararlaştırılmış olduğu, davacı — takiplerindeki borcun esasına yönelik bir itirazı olmadığı, imzasına da itiraz etmediği, aksine imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği, yine davacı —- aynı tanzim ve vade tarihli senetlere dayanan —-sayılı takip dosyaları ile —– dosyasına karşı da herhangi bir dava açmadığı, bu takiplerde taşınmazlarının satışı için işlemlere başlanıldığı, üzerine kayıtlı araç için yakalama şerhi konulduğu, alacaklı şirketlere ciddi anlamda borçlanan, bu borçlarını ödemeyen şirket yetkilisi ve borcun kefili—- karşı huzurunuzdaki davadan başka yine bu senede ilişkin takibin iptali davası da açtığı, söz konusu dava,—- sayılı dosya olarak derdest olduğundan bahisle re’sen göz önüne alınacak sair sebeplerle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,————bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettiği tüm deliller, —-dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine—- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu —-tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından icra takibine itiraz edilmediği, ancak eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Açılan davanın davalı tarafından başlatılan takibe konu bono sebebiyle davacının menfi tespit istemine ilişkin olduğu, icra dosyasının ve bono aslının dosyaya celbedilerek mahkememizce incelendiği, incelenen takibe konu bono üzerinde davacı ——olduğu, davacının imzalarına itiraz etmediği, davacının borçlu olan ——– düzenlendiği tarihte yetkilisi olmakla—– üzerine şirket kaşesini basarak 4 tane de imza attığı, bononun geçerli olabilmesi için borçlunun bir imza atmasının kanunen yeterli olacağı, ancak uygulamada çift imza atıldığının da müşahade edildiği, bu imzaların üstte olan iki tanesinin bariz şekilde kaşe üzerine atıldığı, bu durumda bu imzalar ile davacının yetkilisi olduğu şirketi borç altına sokma iradesi ile hareket ettiğinin mahkememizce kabul edildiği, ancak altta olan iki imzanın ise bir kısmının kaşe üzerinde kalmasına rağmen çoğunun kaşenin altında bulunduğu, esasen davaya konu edilen bonolar haricinde davacının davalı ile olan ticari ilişkisi sebebiyle vermiş olduğu başkaca bonolar da bulunduğu davalı vekili tarafında cevap dilekçesi ekinde sunulan davaya konu bono ile aynı tarihte düzenlenen —– — incelendiğinde davacının yine bono metninin üzerinde 4 adet imzası bulunduğu, 2 tanesinin borçlu —- altına atıldığı, diğer ikisinin ise kaşe altına atılmakla —– hükmünde olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 700 v.d maddeleri uyarınca ——ön yüzüne atılacak imzanın —–hükmünde olduğu, bu durumda çoğu kısmı — dışına atılmış olan tek imzanın dahi davacının bonoya konu borçtan — sıfatıyla şahsen sorumluluğunu gerektireceği, davacının aynı tarihte imza ettiği diğer bonolarda bu hususu — yerine getirerek davaya konu bonoda imzalarının az bir kısmını —- olma iradesinin olmadığını savunmasının dürüstlük kuralına uymayacağı ve hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği, mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 5.020,12-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.939,42‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan ——–göre belirlenen 44.154,54-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.