Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/92 E. 2021/1302 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/92 Esas
KARAR NO: 2021/1302
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine faturaya dayalı olarak — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine dayanak olarak —— bedelli faturaların gösterildiğini, bu faturaların davalı tarafından gerçeği yansıtmayacak şekilde tek taraflı olarak düzenlendiğini, müvekkilinin davalı ile fatura kesilmesini gerektirecek bir ticari ilişkisi olmadığını, faturala karşılığında müvekkiline mal teslimi yapılmadığını veya hizmet verilmediğini, malın tesliminin veya hizmet verildiğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini belirterek; —– müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine dayanak teşkil eden faturaların irsaliyeler ile sabit olduğunu, davacının imza ile teslim aldığı irsaliyeli faturaya —-günlük süre içerisinde itiraz etmediğini, fatura karşılığı mal ve hizmetin alındığını, bu hususun —- tarihli davacıya ait Karşıt İnceleme Tutanağındaki ifade ile ikrar edildiğini, davacının kendisine gönderilen ihtarnameye de itiraz edilmediğini, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 72. Ve devamında düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-mahkememiz davalısı tarafından —— tarihinde tebliğ edildiği, icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen—-tarihli raporda özetle; davacının— yılına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının —- yılına ait ticari defterlerinin süresi içinde kapanış tasdikleri yaptırılmadığından kendisi lehine delil vasfının bulunmadığı, davacının ticari defter kayıtlarında takip konusu edilen üç fatura da dahil olmak üzere davalı tarafından düzenlenen toplam — adet faturanın kayıtlı olduğu, herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, davalının ticari defter kayıtlarında da anılan faturaların kayıtlı olduğu, ayrıca davacı tarafından — parça halinde yapılan toplam —- tutarında ödemenin kayıtlı olduğu, davacının takip konusu faturalar nedeniyle davalı yana borçlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça yemin deliline başvurulduğu bildirilmiş olmakla, hazırlanan yemin metni davalı şirket yetkilisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmuş, şirket yetkilisince Mahkememizin —– tarihli duruşmasında yemin eda edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının belirtildiği; davalı tarafça, takip dayanağı faturalara konu hizmetin verildiği savunularak, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça; takip konusu —- adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun ——- kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine —— uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. —–
Somut olayda, davacı tarafından davalı ile herhangi bir ticari ilişkilerinin olmadığı, takibe dayanak faturalara konu hizmetin verilmediği iddia edilerek eldeki dava açılmıştır. Ancak dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile takip konusu faturaların davacının ticari defterlerine kayıt edildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı yanın ticari defterlerinin süresinde kapanış tasdiki yapılmadığından kendisi lehine delil olamayacak ise de, davacının usulünü uygun olarak düzenlenmiş ticari defter kayıtları kendisi aleyhine kesin delil niteliğindedir. Davalı tarafından düzenlenen faturalar, davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna göre, taraflar arasında ticari ilişkinin kurulduğu ve fatura konusu hizmetin verildiğinin kabulü gerekmektedir. Aksinin ispatı, anca davacı tarafından usulüne uygun düzenlenmiş yazılı ve kesin delilleri ile mümkündür. Ancak dosya kapsamında hizmetin alınmadığına dair yazılı herhangi bir delil sunulmamıştır. Davacı tarafından yemin deliline başvurulmuş ise de, davalı şirket yetkilisi tarafından yemin eda edilmiştir. Bu nedenlerle davacının, davalı yana borçlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin —– tarihli ara kararı ile dava konusu icra takibi hakkında İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca tedbir kararı verildiği, tedbir kararının uygulandığı, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalı yana borçlu olduğunu bilmemesinin kendisinden beklenemeyeceği dikkate alınarak, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
Dava değerinin %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Mahkememizce verilen —– tarihli tedbir kararının kaldırılmasına,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30 TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan 3.415,50 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.356,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 22.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.. 02/12/2021