Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/898 E. 2023/54 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/898 Esas
KARAR NO: 2023/54
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2021
KARAR TARİHİ: 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- adına kayıtlı ve kendisinin sevk ve idaresinde olan —- plakalı aracın — tarihinde —– istikametinde düz bir şekilde seyir halinde iken; aynı yönde ilerleyen sürücüsünün —- olduğu ve davalı—– plakalı aracın arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafık kazası meydana geldiğini, davalı —-ait araç sürücüsünün müvekkili seyir halinde iken arkadan çarpmasından dolayı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanının meydana gelmesinde davalı —- ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, bu hususun taraflar arasında düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile sabit olduğunu, müvekkiline ait aracın kaza sonrası tamir edilmek amacıyla 03.08.2021 tarihinde servise götürüldüğünü, araçta yapılan eksper incelemesinde birtakım parçalarının değişmesi, bazılarının da onarılması gerektiği yönünde rapor tanzim edildiğini, meydana gelen kaza sebebiyle aracın —- tarihleri arasında toplamda 51 gün serviste kaldığını, aracın serviste kaldığı süreyi gösteren mail kayıtlarını ekte sunduklarını, ayrıca ekte sundukları servis faturasından da görüldüğü üzere araçta —– hasar meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın kaza sebebiyle uğradığı hasar ve onarım nedeniyle ciddi anlamda değer kaybettiğini, araçta 10.000-TL’den fazla değer kaybı oluştuğunu, ayrıca müvekkiline ait aracın bu kazadan dolayı değer kaybetmesinin yanında serviste kaldığı süre boyunca da kullanılamadığını, aracın uğradığı hasarın yanı sıra araç tamir süresi olan 51 gün kullanılamadığından, müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, müvekkilinin aracın serviste olmasından dolayı işe gidiş gelişlerinde kullanmak üzere yeni bir araç kiralamak zorunda kaldığından ve kendisine de ikame araç tahsis edilmediğinden 3. Bir şahıstan 5.000-TL ye bir araç kiralamak zorunda kaldığını, buna ilişkin makbuz örneğini ekte sunduklarını, müvekkiline ait aracın bu zaman dilimleri arasında serviste kalmış olduğunun ilgili servis kayıtlarıyla da sabit olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybının ödenmesi amacıyla ilgili sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından kazanç kaybı taleplerinin poliçe kapsamında kalmadığından bahisle reddine, değer kaybı taleplerine karşılık olarak da 2.447-TL ödeme yapılmasına karar verildiğini ve işbu ödemenin ilgili İBAN numarasına yatırıldığını, sigorta şirketi tarafından ödenen değer kaybı miktarı gerçek zararı karşılayamadığından ve kazanç kaybı poliçe kapsamında bulunmadığından dolayı fark değer kaybı alacağının her iki davalıdan ve kazanç kaybı alacağının ise araç maliki olan —–tahsili amacıyla —- tarihinde —- başvuru yapıldığını, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 01/08/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda aracı hasara uğrayan müvekkilinin, —–aracında meydana gelen zarar karşılık şimdilik,100-TL fark değer kaybının her iki davalıdan ve 100 TL kazanç kaybının ise davalı —— kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini müvekkili adına vekaleten arz ve talep etmiştir.

CEVAP:Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu kazaya karışan—- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde —– ile sigortalı olduğunu, zamanaşımı itirazını sunduklarını, ayrıca davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, öncelikle davanın esasa girilmeksizin usulden reddini talep ettiklerini, başvuru sahibi vekilinin kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacı yanın değer kaybı taleplerine ilişkin işbu yargılama öncesinde — tarihinde başvuran vekili —– ödendiğini, davacı yanın zararı karşılanmış olduğundan haksız davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca aynı poliçe teminat limitleri dahilinde davacı tarafın kaza tarihindeki —–rücuen tazminat ödemesi yapıldığını, değerlendirme yapılırken poliçe teminat limitleri bakımından işbu ödemenin de nazara alınmasını talep ettiklerini, ayrıca sigortalı araç yönünden yapılan kusur değerlendirilmesinin kabulünün de mümkün olmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, kazada davacı yana ait aracın %100 kusurlu olduğu talep konusu hadise kapsamında gerek kaza tespit tutanağı gerekse sair belgeler ile sabit olduğunu, gerek sigortalı araç işleteni, gerekse de müvekkil şirketin dava konusu kaza kapsamında, KTK md.86 vd. gereği tazmin sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini talep ettiklerini, öncelikle davanın usulden reddini, aksi kanaatte olunması halinde müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığından davanın esastan reddini, teminat dışı olan sair gider taleplerinin reddini, ticari faiz taleplerinin reddini, yargılama gideri ve de vekalet ücretinin ise karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —- bünyesinde faaliyet gösterdiğini, sadece —-markası ile yaklaşık —- kiralama yaptığını, ana sözleşmesinde de araç kiralama yapacağına dair madde bulunduğunu, davaya konu trafik kazasına karışan ve sürücüsü ihbar olunan —- plakalı aracın —– tarafından —– kiralandığını, bu bakımdan davalı müvekkili şirkete davada husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının, dava öncesinde sigorta şirketine başvurma ve akabinde talebin olumsuz karşılanması halinde—- nezdinde talepte bulunma dava şartını yerine getirmemiş olduğunun ortaya çıktığını, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacağın tamamen belirlenmiş olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle usulden reddi gerektiğini, hiçbir kabul anlamına gelmemekle birlikte olaya ilişkin tutulan ve davanın esasını teşkil eden trafik kazası tespit tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, trafik kazası neticesinde tutulan Trafik Kazası Tespit Tutanağında belirlenen kusur oranları kabul edilmemekle, taraflara atfedilen kusur oranlarının yeniden belirlenebilmesi için dosyanın alanında uzman bilirkişi tarafından incelenerek yeniden belirlenmesinin zaruri olduğunu, araçta değer kaybı bedeli oluştuğu iddia edilmişse de bahsi geçen miktarın kabul edilemez olduğunu,—- plakalı araç hakkında—– mevcut olduğunu, bu nedenle sigorta poliçesinin muhatabının —– olduğunu ve aracın kaza anında sigortalı olduğunun sabit olduğunu, —–incelendiğinde, davacının talebi olan miktarın sigorta limitleri dahilinde olduğunun da açıkça görüleceğini, buna rağmen davacının —— plakalı aracın sigortalı olduğunu bildiği halde müvekkilini davalı göstererek huzurdaki davayı ikame etmiş olmasının anlaşılamadığını, aracını kullanamaması sebebi ile uğranılan araç mahrumiyet bedeli açısından da müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacıya ait aracın 51 gün boyunca bakım işlemi görmesi nedeniyle oluştuğu iddia olunan zararın müvekkili şirketten talep edilmesinin hakkaniyet dışı olduğunu, davacı yanın avans faizi taleplerinin de reddi gerektiğini, davanın, kazaya karışan aracın kiracısı —- ihbarını, —– dolayısıyla müvekkili yönünden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilmiş bu davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddini, bu talebin kabul görmemesi halinde ise sonuç olarak esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, maddi hasarlı trafik kazası sonucu oluşan değer kaybı ve kazanç kaybının isteminden ibarettir.
19/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kusur yönünden davalı taraf sürücüsü —- plaka sayılı—– marka araç sürücüsü) —– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, dava konusu (—- plaka sayılı —— araç sürücüsü davacı —- kusursuz olduğunu, —- plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı —–kusursuz olduğunu, davaya konu kazaya ait ——kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin — şirketler arası mutabakat ile sonuçlanan durumu değerlendirmesinde de; dava konusu — plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu,—- sayılı araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, diğer —–sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak tespit edildiği, —- kusur durumunun tarafınca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğunu, değer kaybı yönünden: —- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğunu, serbest piyasa koşullarına göre değerlendirmede; dava konusu —- plaka sayılı —— oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının —– doğrultusunda (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle; serbest piyasa koşullarında 11.000,00 TL olabileceğinin değerlendirildiğini, sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında 11.000,00 TL olabileceğini, —— tarihli yazısında —— hasar dosyasından tarafınıza ödenmesi gereken aşağıda dökümü yapılan hasar tazminatı —— gönderilmiştir” şeklinde belirtildiği, Mahkemece belirtilen ödemenin kabulü halinde kalan bakiyenin —– olduğu, aracı kullanamamaktan doğan zarar yönünden: davacıya ait aracın hasarının onarımı süresince kullanılamamasından doğan net kararın hesaplamasında; davacının talebi ve tarafınca tespit edilen makul onarım süresi için ayrı ayrı hesaplama yapılmış olup, nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacı tarafın talebi yönünden; 51 gün x 250,00TL/gün — 12.750,00 TL olarak hesaplandığı, (Davacı tarafın 5.000-TL lik kazanç kaybı talebinin olduğu) tarafınca hasarın şekli niteliği dikkate alınarak tespit edilen makul onarım süresi dikkate alındığında; 12 gün x 250,00TL/gün – 3.000,00 TL olabileceği, ( —— kararlarında belirtilen makul onarım süresi) 3.000,00 TL Kazanç Kaybı Tutarı (Net) x %100 Kusur oranı) 3.000,00 TL olabileceği kanaati bildirilmiştir.
01/09/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili adına fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar aleyhine açtıkları fark değer kaybı ve kazanç kaybı davasında; fark değer kaybı alacağına karşılık 100,00TL, kazanç kaybına karşılık 100,00 TL talep edildiğini, bilirkişi incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde talep ettikleri alacaklarından farklı olarak müvekkilinin 11.000-TL fark değer kaybı alacağı, 3.000-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 14.000 TL alacağının olduğu tespit olunduğunu, değer kaybı yönünden ; 8.522,55-100 = 8.422,55TL, kazanç kaybı yönünden; 3.000-100=2.900-TL arttırdığını, ıslah yolu ile toplamda dava değeri= 11.522,55 TL olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacının kusursuz olduğu, dava konusu —— plaka sayılı araçta meydana gelen toplam değer kaybı tutarının 11.000,00 TL olabileceğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, —- tarafından 2.477,45 TL ödeme yapıldığı, kalan bakiyenin 8.522,55 TL olduğu, bilirkişi tarafından hasarın şekli ve niteliği dikkate alınarak tespit edilen makul onarım süresinin 12 gün olabileceğinin ve kazanç kaybı tutarının 3.000,00 TL tespit edildiği dikkate alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
8.522,55 TL değer kaybının 100,00 TL’lik kısmına davalı sigorta şirketi yönünden 25/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı —— yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 8.422,55 TL ‘lik kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3.000,00 TL kazanç kaybının davalı —– 100,00 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren, 2.900,00 TL’lik kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 787,10 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 196,00 ıslah harcı olmak üzere toplam 255,30 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 531,80 TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden 582,17 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin ( davalı sigorta şirketi yönünden 8.522,55 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla ) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 196,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 314,60 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 81,60 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 1.581,30 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiği takdirde, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
7-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.24/01/2023