Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/883 E. 2022/312 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/883 Esas
KARAR NO : 2022/312
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ: 08/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının—– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından —- olarak satın aldığı, davaya konu araç henüz garanti kapsamında olup,—–motor arızası verdiği, çalışmaz ve kullanılamaz durumda olduğu, davaya konu aracın arıza vermesinin ardından yetkili servis olan —- araçta meydana gelen arıza bildirildiği, servis tarafından davaya konu aracın motorunun tamir edilemeyeceği motorun değişmesi gerektiği belirtildiği, müvekkili tarafından — olarak alınan aracın ilk servis bakımı dahi gelmeden — motor arızası vermesi ve motorun tamir edilemeyecek derecede arıza vermesi aracın gizli ayıplı olduğunun en açık göstergesi olduğu, motor arızası vermesi öncesinde gizli ayıbın müvekkili tarafından bilinmesi veya fark edilmesi mümkün olmadığı, Türk Borçlar Kanunun 227. maddesi ayıp halinde alıcıya tanınan hakları düzenlendiği, ilgili madde müvekkiline satılanı geri vererek sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinde indirim talep etme, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını talep etme ve satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep etme hakkı tanıdığı, işbu madde kapsamında sayılan seçimlik haklar bakımından aracın motorunun sıfırı ile değiştirilmesini bu taleplerinin mümkün değilse aracın misli ile değiştirilmesini veya aynı değerde bir bir araçla değiştirilmesine, gizli ayıp ve davalının kusuru nedeniyle meydana gelen arıza nedeniyle müvekkilinin aracından mahrum kalmış olması nedeniyle maddi zarara uğradığı, bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– maddi tazminat taleplerinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile ödenmesine,
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satış sözleşmesi alıcı ve satıcı arasında kurulmuş olduğundan ve ithalatçı sıfatını haiz müvekkili şirketin işbu sözleşmede taraf sıfatı bulunmadığından, müvekkili şirkete yöneltilen işbu davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği, TBK’nın 227. maddesinde araçta bir ayıp olması halinde alıcının sahip olduğu hakların muhatabının açıkça satıcı olduğu düzenlendiği, satım sözleşmesinde taraf olmayan ithalatçı müvekkili şirketin araçta meydana geldiği ileri sürülen ayıplar bakımından herhangi bir sorumluluğunun ve aleyhine ikame edilen işbu davada taraf sıfatının bulunmadığı, dava konusu araçta herhangi bir ayıp söz konusu olmadığı, Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesinde malın ayıplı olmasına ilişkin tanımlar yapılmış; malın ayıplı sayılması için objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması, maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içermesi arandığı, ava konusu araçta ise mevzuatta tanımlanan anlamda üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmamakla beraber, araç niteliksel ve niceliksel vasıflarında maddi, hukuki veya ekonomik bir eksiklik taşımadığı, dava konusu aracın motorunda meydana gelen arızanın ayıplı olmasından kaynaklandığını iddia eden davacının bu durumu ispatla mükellef olduğu, tüm bu nedenlerle işbu haksız davanın müvekkili şirketin dava husumetinin olmaması sebebi ile usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın esastan reddine, vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarının davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ticari satıma konu olan davaya konu aracın ayıplı olduğundan bahisle ayıplı aracın satıcıya iadesi semenin ise davacıya iadesine dair alacak davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davacı vekilince —— tarihli dilekçe ile dava konusu iddia ve taleplerinden tüm sonuçları ile beraber feragat ettiklerini, davadan feragatlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı vekilince davadan feragat edildiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı olan 80,70-TL maktu harçtan dava açılışı esnasında peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md. 6 ya göre ön inceleme duruşmasından önce feragat edildiğinden, 500,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.360,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
7.Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.08/04/2022