Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/878 E. 2022/593 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/878 Esas
KARAR NO : 2022/593

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, ——tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığını, ——- adresinde bulunan sigortalı deposunun üst katında bulunan işyerine ait ——- patlaması sonucu üst katı basan sular sigortalının deposuna sızdığını, Su basması olayı tahminen sabaha karşı olduğundan durum—– başlamasıyla fark edildiğini, Sızmanın olduğu bölümdeki ürünler zarar gördüğün, ürünlerin tekrar satışa uygun olmadığını, olaya neden olan tesisat sigortalı ile aynı iş merkezinde tekstil tabakalama ve — uğraşan Davalı —- kiracı olarak bulunduğu ve Davalı —— depoda bulunan tuvalet — hortum olduğundan davalıların kiracı ve mülk sahibi olarak sorumlulukları olduğunu, davalı—-ise mülk sahibi Davalı —– sorumluluğu söz konusudur. Davalı —– Nezdinde bulunan —— olduğunu, Dava konusu olay sonrası yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda, sigortalı iş yerinde——– olup, müvekkil şirket tarafından hasar miktarının tamamı sigortalısına ödenmiştir. Hasarlanan malların sovtajı yapıldı ve —- bedeli alınmıştır. —— Bu nedenle—– etmektedir. Hasar tutarından —– tutarı çıkarılarak— davalılardan — talep edildiğini, Müvekkili şirket, davallıların %100 kusuruna karşılık gelen ödenen tazminat miktarının tamamına TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef ve TBK m. 183. Maddesi uyarınca alacağın temliki uyarınca alacaklı olduğunu, alacağa ilişkin olarak başlattığımız—- numaralı dosyasına yansıyan takibe, borçlular tarafından herhangi bir borcunun bulunmadığını, elle tutulur bir sebep gösterilmeksizin, borca, faizine ve tüm fer’ilerine itiraz edilmiş olması hukuken korunamayacağını— gönderilen ödeme emrine karşı yaptığı haksız itirazların iptalini ve takibin devamını, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —bulunan diğer davalı ——- faaliyet konusu sebebi ile oluşan ve poliçe teminatına dahil olan hasarlar sebebi ile çıkacak tutarların, müvekkil şirket tarafından ödemesinin yapılacağına ilişkin poliçe tanzim edildiğini, . Davacının sigortalısının ürünlerinin mevcut olduğu depoda meydana gelen su hasarı neticesinde bir kısım hasarların oluşmuş olduğu beyan edilmiş ve düzenlenen ekspertiz raporuna göre davalı şirketlerden talepte bulunulduğunu, Ancak düzenlenen ekspertiz raporunda meydana gelen hasarın toplamda ——- tespit edilmiş olmakla, davacı tarafın talep etmiş olduğu miktarın fahiş olduğunu, talep edilebilecek hasar tutarı, dava dışı sigortalının uğramış olduğu zarar miktarı ile sınırlı olmakla, yapmış oldukları maliyetlerin dikkate alınarak çıkan tutarın taraflarına talep edilmesi gerekirken, henüz yapmamış oldukları maliyetler ve uğranılan kar kaybı dahil edilerek hesaplanan hasar tazminatı talep edildiğini, ilk olarak davanın aktif husumetten aksi kanaatte olunması halinde davalı müvekkil aleyhine açılmış olan işbu haksız davanın esastan reddini ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete, işbu dava ile ilgili husumet yöneltilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu zararın meydana gelmesinde müvekkilin kusur ve sorumluluğu bulunmamakla birlikte, söz konusu hasar tespiti, objektiflikten uzak bir şekilde yalnızca davacının beyanları doğrultusunda belirlendiğini, davacı tarafından, dava dışı sigortalıya yapılan ödeme sigorta poliçesi kapsamı dışında yapılan— ödemesi niteliğini haiz olması—- bu tutarın müvekkilden rücuen tahsili mümkün olmadığını, davacının talep ettiği bedel ile ekspertiz bedeli ile uyuşmadığını, davacı tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda —- konusu olup, işbu sovtaj tutarı, hasar tutarını geçtiğini, davanın taraf sıfatı yokluğu sebebiyle usulden reddini, davacı tarafça ikame edilen haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı işbu davanın esastan reddini, davacı taraf aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini saygılarımızla talep etmiştir.
Davalı —– dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, müvekkili şirket iddia olunan hasarın meydana geldiği yerin maliki olmamakla birlikte, söz konusu hasarın meydana gelmesinde de hiçbir kusur ve sorumluluğu olduğunu, davacı,—- dosyası aracılığıyla müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlayıldığını, tarafımızca haksız ve mesnetsiz takibe yasal süresi içinde itiraz edildiğini dava dilekçesi ekinde yer alan ekspertiz raporunda sigorta tazminatının mevcut olmadığı tespit edildiğini, davacının tarafı olduğu poliçede %2 tenzili —— aldığını, bu kapsamda yükümlülüğü olmadığı halde ödenen bedelin rücuen tahsili talep edilemeyeceğini, davanın pasif husumet yokluğu ve diğer usuli nedenlerle reddini, davacı taraf aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—–. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, kiracı sıfatına haiz müvekkil şirket ——-olan tesisat borusunun patlamasında kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, davacının tarafı olduğu poliçede %2 tenzili — yer aldığını, bu kapsamda yükümlülüğü olmadığı halde ödenen bedelin rücuen tahsili talep edilemeyeceğini, davacının talep ettiği bedel ile ekspertiz bedeli uyuşmamaktadırdavacı tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda — söz konusu olup, işbu—tutarı, hasar tutarını geçtiğini, diğer davalılarla kira ilişkisi bulunmayan müvekkil şirket yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; davanın esastan reddini, davaya konu hasar bedeli likit olmayıp yargılama sonucu belirleneceğinden, davacı/alacaklının kötü niyetli şekilde icra takibi başlatmış olması neticesinde %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazda davalıların maliki, kiracısı ve iş yeri sigortacısı olduğu taşınmazdan akan suların davacının sigortalısına kiralanan depoya sızması sonucu meydana gelen hasar nedeniyle sigortacı tarafından ödenen hasar bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.—- sayılı kararında bu husus “sigortacının——-kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği öngörülmüştür.
Somut olaya bakıldığında; hasarın meydana geldiği anataşınmazın, kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu; davalıların maliki, kiracısı ve iş yeri sigortacısı olduğu taşınmazdan akan suların davacının sigortalısına kiralanan depoya sızması sonucu meydana gelen hasar nedeniyle davalılara husumet yöneltildiği görülmektedir. Bu durumda, anataşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu açıktır (—-numaralı kararı). Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli — Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —-vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi