Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/859 E. 2021/1398 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/859 Esas
KARAR NO: 2021/1398
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — sevk ve idaresindeki —-plakalı aracın müvekkiline orta refujden karşıya yaya olarak geçerken ön sol kısmı ile çarptığını, bu çarpma neticesinde müvekkilini yola savurduğunu, araç yolunda sağ yolun sağ kısmında bulunan yaya kaldırımına sağ ön lastiğini çarpar ve kaldırıma sürterek —- ileride durduğunu ve bu kaza sonucunda müvekkilinde ağır derecede yaralandığını, yoğun bakıma girdiğini, kaza sırasında — yaşında olan müvekkilinin ameliyat geçirdiğini, yürüyemeyz evlatlarının bakımına muhtaç kaldığını, kazada davalı araç sürücüsü—- kusurlu bulunduğunu, trafik kazasında müvekkilinin söz konusu hususun — soruşturma sayılı dosyasına konu olduğunu—— sayılı dosyasının sonuçlandığını, müvekkilinin kazadan sonra kötürüm seviyesine geldiğini ve destek olmadan yürüyemez hale geldiğini belirterek, müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari— maddi tazminatın ——- manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan —– tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu sürücü sevk ve idaresindeki —- düzenlediğini, şirketin poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu,—– alınmış raporların taraflarınca kabul edilebilirliği bulunmadığını, davacının dava konusu kaza nedeniyle var ise maluliyetinin tespitinin yetkili kurumolduğunu, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, sigortanın bir zenginleşme aracı olmadığını, sigorta şirketinin sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamı değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödenmesi gerektiğini, kusur oranın öğrenilmesinden sonra, davacının geçici/sürekli sakatlık iddialarının araştırılması gerektiğini, davacıda gerçekten kısmi işgücü kaybı olup olmadığını, davaya konu trafik kazası ile davacının iş gücü kaybı arasında illiyetlik bağının bulunup bulunmadığını hususlarının araştırılması gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın külliyen reddine, görev ve yetki yönünden reddine, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte usulüne uygun şekilde hasar başvurusu yapılması gerektiğini, müvekkilimizin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizden ve tüm ferilerinden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığının tespitine, sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından reddine, mahkeme aksi kanaatte ise kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespitine, kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespitine ve hesaplamanın —- yapılmasına, sağlık ve bakıci/tedavi giderleri yönünden müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığından bu husustaki davacı talebinin reddine,—– iş göremezlik tazminat taleplerinin reddine, müvekkili şirket açısından ihtiyati tedbir/haciz taleplerinin reddine, müvekkil şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
— plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle söz konusu aracın sürücüsü ve ——sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen dosya, mahkememizin — esas numarasına kaydolmuştur.
Mahkememizin—Esas sayılı dosyasında düzenlenen tensip zaptı ile davalı sigorta şirketi yönünden arabuluculuk son tutanağını sunması için davacı tarafa —– haftalık kesin süre verilmiştir. davacı vekili, —- tarihli celsede arabulucuya davadan önce başvurulmadığını beyan etmesi üzerine—-aleyhine açılan davanın tefrikine karar verilerek mahkememizin —– sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvuruşmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Eldeki dava bakımından; —- plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle söz konusu aracın sürücüsü ve—–ve manevi tazminat istemli dava açtığı, —- davalılar arasında ——–bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiği, görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dosyasının— kaydedildiği, davalı —- yönünden davanın ticari dava olduğu, bu hali ile bu davalı yönünden davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olduğu, davacı vekiline anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini mahkememiz dosyasına sunmak üzere —– haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin—- tarihli celsede arabulucuya davadan önce başvurulmadığını beyan etmesi üzerine—-kaydedildiği,——– davacı tarafça dava şartının yerine getirilmediği, iş bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte de olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı değerlendirilerek davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre maddi tazminat davası bakımından, 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/12/2021