Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/849 E. 2022/241 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/849 Esas
KARAR NO : 2022/241

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline satışı yapılan araç hakkında, satıcıya ve vekalet verilen karşı aracın hasarlı olarak satışından kaynaklı masraflara ve aracın bedelinin daha yüksek gösterilerek müvekkilinin zarara uğratılmasına ilişkin, vekalet verenin kardeşi olan —- sahibine ise müvekkilinin zararının—– kullanımdan kaynaklı —— giderilmesi talebine ilişkin müvekkili tarafından aracın satış bedelinden—- tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle vekil ——- tarafından iadesine karar verilmesini beyan ederek, Hasarlı aracın alım-satımı yapılmış olması ve araç alım-satımı———- çalışanı tarafından aracın kaza karıştırılması nedeniyle —- bedelininin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile vekil——- tahsiline, Aracın müvekkilinin rızası hilafına —–tarafından kullanımı sırasında ——- ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte ———— tahsiline, aracın onarımda kaldığı süre boyunca ——– olarak belirlenecek tutarın tazminine dair belirsiz alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’nin ticari temerrüt faiziyle davalılar —- tahsiline, aracın uğradığı hasarlardan ötürü oluşan ve raporla belirlenecek değer kaybının tazminine dair belirsiz alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’nin —tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —– dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, bir davanın ticari dava sayılmasına bağlanan en önemli sonucun o davanın ticaret mahkemesinde görülmesi ve buna bağlı olarak özel birtakım usul kurallarına tabi olduğunu, buna göre hangi davaların ticari davalar olduğu konusunda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın mutlak olarak ticari sayılanlar dışında, bir hukuk davasının ticari olarak nitelendirilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiğinin açıkça vurgulandığını, görevli mahkemenin——— Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kira bedeli ve değer kaybı alacak kalemlerinin belirlenebilir bir alacak niteliğinde olduğundan belirsiz alacak davası şeklinde açılması sebebiyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, herhangi bir sorumluluğu olmadığını, davanın öncelikle Mahkemenim görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden ve haksız ve hukuka aykırı bulunması nedeniyle esastan reddine, tüm yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar —- mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; —- plakalı araç için fazla ödenen—- aracın onarımı için ödenen —– onarımda kaldığı süre için kazanç kaybı ve hasarlı olarak satın alınan aracın değer kaybından kaynaklanan bedelin tahsili istemine ilişkindir.
—- davalılarda ——— usulüne göre defter tuttuğunu—- zarar beyan etiğini bildirmiştir.
—– kazanç elde etmeyen sürekli yükümlülüğü gerektiren bir faaliyet yürütmemekle birlikte, —— kullanılmasının yaygınlaştırılması hakkındaki 4358 Sayılı Kanunun’nun 2. Maddesinde belirtilen—- —–kullanmak zorunda olanlar için öngörülen——–rastlanıldığını bildirmiştir.
———— belirli bir mala tahsis edilmiş—- başladığını,—-beyan döneminin henüz gelmediğini, hangi usulde defter tuttuğuna dair kayda rastlanılmadığını bildirmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler.
Türk Ticaret Kanunun 5.maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Aynı yasanın 4.maddesinde ise ticari davalar düzenlenmiş olup, buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda ve yasa maddesinde sayılan yasal düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olacağı öngörülmüştür.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanun’un 11.maddesinde ———-tanımlanmıştır. “(1) Ticari işletme,—- sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. (2) Ticari işletme ile —– arasındaki sınır, —-çıkartılacak kararname ile belirlenir.” Yine aynı yasanın 12.maddesine göre tacir, bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişidir. 15.maddesinde ise; —- olsun —- belirli yerlerinde sabit bulunsun, — sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11.maddenin 2.fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen —-düzenlemesi bulunmaktadır.
5362 sayılı — Kanun’un 3/a maddesine göre; ——- belirlenen —– dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya —niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile — bulunan —-ve———-
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde;—— cevabi yazısında davacı——– mükellefiyet kaydı ve ortaklık bilgisine rastlanmamış olup —–olduğunun bildirildiği görülmüş ve davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tacir olmadığı gibi, yukarıda açıklanan gerekçelerle dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre davacının ticari işletme işletmediği, bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için TTK 4. madde hükümlerinde belirtildiği üzere her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu hali ile eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli —–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.