Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/813 E. 2022/937 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/813 Esas
KARAR NO:2022/937

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili——Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 18/02/2020 tarihinde imzalanan —-Hizmet Sözleşmesi ve ekleri uyarınca, davalının müvekkili şirketten sunucu barındırma hizmeti satın aldığını, davalının sözleşmenin imzalanmasından sonra ilk aylar ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 2020 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının hizmet kaynaklı borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile —— esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan ederek borçlunun —–esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —– Esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.067,00-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 14/06/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
01/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı vekili tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı görüldüğünden davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacı tarafa ait ticari defterlerin incelenmesinde; Taraflar arası ticari ilişkinin 28.02.2022 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana 14 adet toplam 23.232,28 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana 9 parça halinde toplam 16.701,26 TL tutarında ödeme yapıldığı, taraflar arası 30.09.2020 tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 26.03.2021 tarihi itibarıyla 6.531,02 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı tarafa gönderilen inceleme için kesin süreyi içeren 12/05/2022 tarihli duruşma zaptının 08/06/2022 tarihinde bizzat davalı asile tebliğ edilmesine rağmen incelemeye katılmadığı, ticari defterlerini ibraz etmediği, taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 26.03.2021 tarihinde davalı aleyhine—– Sayılı dosyası ile 7.067,00 TL (6.530,00 TL Asıl Alacak (Fatura Alacağı), + 537,00 TL İşlemiş Faiz,) bedelli alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, takibin dayanağının fatura alacağı olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 4 adet toplam 9.105,20-TL tutarlı faturadan kalan 6.530,00-TL asıl alacak takibe konu edildiği, ancak salt fatura düzenlenmesinin adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu
kılmayacağı, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve —– itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya
hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlaması gerektiğini, bu durumda takibe konu fatura ve dayanak belgelerinin incelenmesi gerektiğini, dosyaya sunulu takibe konu edilen bakiyeyi oluşturan faturalar üzerinde yapılan incelemede; davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenmiş olduğu, faturaların açık yani bedeli ödenmemiş fatura olduğu, fatura muhteviyatlarının “——-” olduğu, faturaların tamamının —— olduğu, davalı yana elektronik ortamda tebliğ edildiği, diğer bir ifade ile faturaların davalı yana tesliminde dosya kapsamında ihtilaf olmadığı, (olamayacağı,) faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığı, faturaların usulüne uygun düzenlendiği, fatura muhteviyatlarında ki hizmetin davacı yan tarafından davalı yana verildiği kanaatine varıldığı, davalı asil tarafından takip dosyasına itiraz edildiği, dava dosyasına cevap dilekçesi sunulmadığı, fatura muhteviyatındaki hizmetin taraflar arası akdedilen 18/02/2020 tarihli ——– Hizmet Sözleşmesi ile verilmeye başlandığı, devam eden süreçte ise hizmet içeriğinin değişmemesine rağmen davalı yanın davacı yana ilk 3 aylık hizmet bedelini eksiksiz ödediği, verilen hizmetin istenilen kalitede olmadığına ilişkin yaptırılan bir —– tespiti olmadığı gibi, davalı yan tarafından takibe itiraz dilekçesi ekine sunulan ispata yeter olmayan mail yazışmaları dışında, dosyada somut bir bilgi belge sunulmadığından ve takibe konu faturaların davalıya tebliğ noktasında —– taraflar arası ihtilaf olmamasına rağmen, davalı yan tarafından davacı yana iade muhteviyatlı bir faturada düzenlenmediği de tarafımızdan görüldüğünden, davalı yanın “hizmetin istenilen kalitede olmaması” iddiasına itibar edilmediği, tarafımızdan incelenen davacı yanın ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 26.03.2021 tarihi itibarıyla (6.531,02 TL alacaklı olmakla birlikte talebi ile bağlı ) 6.530,00 TL alacaklı olduğu, davacı yanın 6.530,00 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; 26.03.2021 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın taraflar arasında yapılan 18/02/2020 tarihli —– Hizmet Sözleşmesi çerçevesinde davacının düzenlemiş olduğu faturalar gereğince cari hesap alacağının tahsili talepli yapılan takibe itirazın iptali istemli olduğu, mahkememizce icra dosyasının, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinin dosyaya kazandırıldığı, davacının 2020-2021 yılı ticari defterlerinin de ilgili yıllara sari olmak üzere bilirkişi vasıtası ile incelendiği, davalının verilen cevap dilekçesi sunmadığı, verilen inceleme gününde de defterlerini incelemeye sunmadığı, davacı vekili tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmakla sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacı defterlerinde davacı tarafından davalıya 14 adet olmak üzere toplam 23.232,28 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından da davacıya 9 parça halinde toplam 16.701,26 TL tutarında ödeme yapıldığının okunduğu, davacının kendi defterlerine göre davalıdan takip tarihi olan 26.03.2021 tarihi itibarıyla 6.531,02-TL alacaklı olduğu, takibin dayanağının fatura olduğu, davacı tarafından davalıya düzenlenen 4 adet toplam 9.105,20-TL tutarlı faturadan bakiye 6.530,00-TL asıl alacağın takibe konu edildiği, dosyaya sunulmuş olan takibe konu edilen bakiyeyi oluşturan faturalar incelendiğinde; faturaların açık yani bedeli ödenmemiş fatura olduğu, fatura muhteviyatlarının “—–olduğu, faturaların tamamının—– olduğu, davalı yana elektronik ortamda tebliğ edildiği, diğer bir ifade ile faturaların davalı yana tesliminde dosya kapsamında ihtilaf olamayacağı, Faturaların davacı tarafından usulüne uygun düzenlendiği, mahkememizce de fatura muhteviyatlarında ki hizmetin davacı tarafından davalıya usulünce verildiğinin kabul edildiği, davalının faturalara süresinde itiraz ettiğine dair de dosya kapsamında delil olmadığı, davalı asil tarafından sadece takip dosyasına itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, fatura muhteviyatındaki hizmetin ilk olarak taraflar arası akdedilen 18/02/2020 tarihli —–Sözleşmesi ile verilmeye başlandığı, devam eden süreçte ise hizmet içeriğinin değişmemesine rağmen davalı yanın davacı yana ilk 3 aylık hizmet bedelinin eksiksiz ve sorunsuz ödendiği, verilen hizmetin istenilen kalitede olmadığına ilişkin davalı tarafça yaptırılan bir tespit olmadığı gibi, davalı tarafından takibe itiraz dilekçesi ekine sunulan mail yazışmalarının da itirazı varit göstermediği, dosyada bu hususu ispat edecek somut bilgi belge bulunmadığı, takibe konu faturalar ——olmasına rağmen davalı tarafından davacıya iade faturası da düzenlenmediği, tüm bu sebepler göz önüne alınmakla davalının takipte itiraz dilekçesinde bildirdiği davacıdan aldığı hizmetin istenilen kalitede olmadığı iddiasının ispat yükü davalı üzerinde olmakla ispat edilemediği mahkememizce anlaşılmış, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 6.531,02 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak 6.530,00-TL asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, takip öncesi davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosya kapsamında belge olmamakla işlemiş faiz talebi reddedilmiş, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu bu durumda davacının alacağına geç kavuşacağı değerlendirilmekle icra inkar tazminatı koşullarının da somut olayda oluştuğu mahkememizce değerlendirilmiş ve açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—— Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 6.530,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 1.306,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Davanın kabul edilen 6.530,00-TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 446,06-TL nisbi karar harcının 119,66-TL’lik bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 326,40-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan—— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 119,66-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı toplamı 178,96‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 2.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 112,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.612,00-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.879,28-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 732,72 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 949,71-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazineye irat, kaydına, kalan 370,29-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—— BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.