Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/803 E. 2021/1282 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/803 Esas
KARAR NO : 2021/1282

DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine ait şirkette—- yılında müvekkiline ait iş yerinde— başladığını, — müvekkilinin— yapma kararı aldığını ve bu——— satışların bedellerini tahsil ederek şirket kasasına girdiğini, şüphelinin —-satışlarının başladığı ilk zamanlarda tahsilatları şirket kasasına geçirdiğini ve — kazandıktan sonra, davalının davacı müvekkiline ait malları—– sattığını ve satılan ——– kendisinin imzaladığını, ancak satılan malların bedellerini davalının şirket hesabına yatırmadığını, bu durumdan durumdan şüphelenen müvekkilinin davalıyı takibe aldığını ve davalının müvekkiline ait malları satıp faturasını kestiğini ancak bedellerini davacıya ödemediğini tespit ettiğini, müvekkilinin davalıyı çağırdığını ” şirkete ait —— sattığını faturaları kestiğini ve malların satış bedellerini şirkete ödemeyerek——– suçunu kabul ettiğini, —– mevcut olduğunu, o gün işten ayrıldığını ve bir daha —- bulunulduğunu, davalının müvekkilinin —— olduğunu, davacının hesap hareketlerinin araştırıldığında davalının zimmetine geçirdiği miktarın kesin olarak tespit edilebileceğini, tüm bu nedenlerle davalının zimmetine geçirdiği paranın tespiti ve tespit edilen alacağın olay tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce davalının—– vasıtasıyla çıkarılmış ve incelenmiş, davalının davacı —– tarihinde işten ayrıldığı , zimmetine para geçirdiği iddia edilen dönemde davalının davacı şirket çalışanı olduğu tesbit edilmiştir.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 115.maddesinde de dava şartlarının eksik olması halinde davanın usulden reddedileceği hükmü bağlanmakla birlikte mahkemelerin görevi dava şartı olarak belirlenmiştir. Mahkememizin görev alanı TTK’nın 4.maddesi ile belirlenmiş ve bir davanın ticari dava olması için taraflarının tacir ve davanın konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması gerektiği ya da kanun maddesinde yer alan hukuki ilişkilerden doğması gerekmektedir. Somut olayda davacı şirket her ne kadar ticari şirket olmakla tacir olsa da davalının gerçek kişi olup tacir olmadığı, davaya konu uyuşmazlığın ticari işletmeyi ilgilendirmediği ,davaya konu uyuşmazlığın TTK 4. madde kapsamında kalmadığı, davalının davacı şirkette işçi olarak çalışırken sadakat borcuna aykırı davranarak zimmetine geçirmiş olduğu iddia edilen bedellerin vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde tazmininin talep edildiği anlaşılmıştır. — sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun —hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
Tekmil dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; taraflar arasında, daha önceden, iş sözleşmesinden kaynaklı, işçi – işveren ilişkisi bulunduğu , davalının —-tarihinde — davaya konu ihtilafın da davalının davacı yanında işçi olarak çalışırken zimmetine geçirdiği iddia edilen bedellerin tahsiline ilişkin olduğu, ihtilafın iş sözleşmesi devam ederken meydana geldiği , iş sözleşmesinin de esasen iddia edilen zimmet dolayısıyla sona erdiği, tüm bu uyuşmazlık konularının hukuken değerlendirilmesinin görevli olan iş mahkemesince yapılmasının gerektiği, bu durumun da, taraflar arasındaki temel ilişkinin, sona ermiş olsa dahi, işçi – işveren ilişkisi olduğunu ortaya koyduğu, bu kabule göre de, mevcut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olacağı mahkememizce değerlendirilmiş ve—- benimsendiği üzere mahkememiz görevsiz olmakla tensiben görevsizlik kararı verilmiş ve açılan davanın iş mahkemeleri görevli olmakla görevsizlik sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli—Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.