Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/791 E. 2021/1245 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/791 Esas
KARAR NO : 2021/1245

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/05/2008
KARAR TARİHİ : 22/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– davalının malik olduğu taşınmazı satın aldığını, müvekkilinin dairenin tapusu ve teslimi için —müracaat ederek tescil talebinde bulunduğunda olumsuz yanıt aldığını ve dairenin — öğrendiğini, bunun üzerine—-sayılı dosyası ile —- açıldığını, ancak yargılama sırasında—- celbedilen— kayıtları ile öğrenildiğininden bahisle—dava ile birleştirilmek üzere — aleyhine yeni bir dava açıldığını, açılan davada tedbir kararı verilmemesi nedeniyle davaya konu taşınmazın davalıya satıldığı oysa ki dava konusu taşınmazın müvekkili— tahsis işleminin —– davalı adına olan —- iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkili ile —-olduğunu, dava konusu taşınmazın satılık olduğunu — ilanlardan gördüğünü, — satın aldığını, söz konusu kişiyi sadece satış esnasında gördüklerini, paraları yetmediği için bankadan kredi çektiklerini ve dava konusu taşınmazı bankaya ipotek ettiklerini ve halen kredi taksitlerini ödemeye devam ettiklerini, dosyada bulunan dava konusu taşınmaza — örneğinden anlaşılacağı gibi satış ve ipotek tesisinin aynı anda yapıldığını, müvekkilinin taşınmazı tapu kaydına güvenerek tamamen iyi niyetle satın aldığını, taşınmazın devralındığı sırada 13/05/2010 tarihinde tapu kaydında haciz veya tedbir şerh ile benzeri hiçbir sınırlama bulunmadığı ve müvekkilinin tapu kaydına güvendiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– davalının malik olduğu taşınmazı satın aldığını, müvekkilinin —müracaat ederek —talebinde bulunduğunda olumsuz yanıt aldığını — sayılı dosyası ile — davası açıldığını, ancak yargılama sırasında ——- satıldığının dosyaya celbedilen—- yeni bir dava açıldığını, açılan davada tedbir kararı verilmemesi nedeniyle davaya konu taşınmazın davalıya satıldığı oysa ki dava konusu taşınmazın müvekkili—- tahsis işleminin—- yapıldığından bahisle davalı adına olan — iptali ile davacı adına —ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile eşinin emekli insanlar olduğunu, dava konusu taşınmazın satılık olduğunu — gezdiğini bakıp beğenerek— isimli kişiden satın aldığını, söz konusu kişiyi sadece satış esnasında gördüklerini, paraları yetmediği için bankadan kredi çektiklerini ve dava konusu taşınmazı bankaya ipotek ettiklerini ve halen kredi taksitlerini ödemeye devam ettiklerini, dosyada bulunan dava konusu–numaralı—gibi satış ve —aynı anda yapıldığını, müvekkilinin taşınmazı — güvenerek tamamen iyi niyetle satın aldığını, taşınmazın devralındığı— tedbir şerh ile benzeri hiçbir sınırlama bulunmadığı ve müvekkilinin tapu kaydına güvendiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Talebin tapu iptali ve tescili olduğu, davacı tarafça üyesi olduğunu iddia ettiği,—taşınmazın davalıya devredildiğinden bahisle davalı adına olan tapu kaydının iptalinin ile kendi adına tescilinin talep edildiği, davalı tarafa iyi niyetli ve tapu kaydına güvenin hamil olunduğunun ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava ilk önce ———– görevsizliğine karar verilmiş, mahkememizce verilen görevsizlik karar—- kaldırılmış bu kez mahkememizin——esas numaralı dosyası ile birleştirilmiştir.
Davacı vekilince mahkememizin 18/11/2021 tarihli celsesinde davalı … yönünden davadan feragat edildiğinden, davalı … yönünden davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Talebin tapu iptali ve tescili olduğu, yargılama sırasında davacı tarafça davalı … yönünden davadan feragat edildiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. Maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafça dava açılışı esnasında peşin olarak yatırılan 85,40 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 26,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Her ne kadar davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.