Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/790 E. 2022/973 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/790 Esas
KARAR NO : 2022/973

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu davalı aleyhine —— Esas sayılı dosya ile 24.02.2021 tarihli, 23.670,80-TL bedelli —— numaralı faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, borçlunun itirazının öğrenilmesi üzerine 01.09.2021 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, müvekkilinin kendisine ait —— isimli iş yerinde ambalaj malzemeleri satım işi yaptığını, bu sebeple müvekkili tarafından borçlu davalıdan 300.000 adet—– 40.000 adet —– ve 60.000 adet ——-alındığını ve 01.03.2021 tarihinde müvekkili tarafından davalıya ödeme yapıldığını, malların satın alınmasının üzerinden belli bir süre geçmesine rağmen satın alınan malların müvekkiline teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıyla iletişime geçilerek malların teslim edilmesinin, teslim edilmemesi halinde ödenen bedelin kendisine iade edilmesinin talep edildiğini, ancak davalı tarafından mallar teslim edilmediği gibi müvekkiline herhangi bir iade ödemesi de yapılmadığını, müvekkili tarafından mallar satın alınmasına ve bedelleri ödenmesine rağmen davalı tarafından müvekkiline alınan ürünler teslim edilmediğini, bu sebeple davalı aleyhine teslim edilmeyen mallara ilişkin olarak ödenen ücret için iade faturası düzenlendiğini, ancak iade faturasına rağmen ücret iadesi yapılmaması üzerine ——-Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından hem ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, hem de ürün bedelleri geri ödenmediğini, davalı tarafın ürünleri müvekkiline teslim ettiğini veya ücret iadesi yaptığını hiçbir şekilde iddia ve ispat edemeyeceğini, bu nedenle davalı tarafından icra müdürlüğüne yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi üzerine——- arabuluculuk nolu dosya üzerinden yapılan 22.09.2021 tarihli toplantıya davalı tarafın mazeretsiz olarak katılmadığını ve arabuluculuk sürecinin görüşme yapılamadan anlaşamama olarak sona erdiğini, bu sebeple davalı tarafından yapılan itirazın iptaline davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki alım satım ilişkisi nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67/1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.——- gerçek kişi ticari işletme kaydının tacir kaydının bulunmadığını bildirmiştir.——-işletme hesabına göre defter tuttuğunu, ticari kazanca tabi olduğundan gelir vergisinden muaf olmadığını, iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmalarına dayanan ve kazancını ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu’nun 177/1.maddesinin 1.fıkrası 1.ve 3.bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını 2 numaralı bendinde yazılı limiti aşmadığını bildirmiştir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler.Türk Ticaret Kanunun 5.maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Aynı yasanın 4.maddesinde ise ticari davalar düzenlenmiş olup, buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda ve yasa maddesinde sayılan yasal düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olacağı öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde;—— davacı ——- işletme hesabına göre defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 177/1 ve 177/3 fıkralarında belirtilen nakdi limitleri aşmadığını bildirdiği, ——- Ticaret Odasında davacının gerçek kişi tacir kaydı bulunmadığının bildirildiği, bu hali ile davacının tacir olmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği anlaşılmıştır. Davacı tacir olmadığı gibi, yukarıda açıklanan gerekçelerle dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre davacının ticari işletme işletmediği, bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için TTK 4. madde hükümlerinde belirtildiği üzere her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu hali ile eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.