Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/789 E. 2023/302 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/789 Esas
KARAR NO : 2023/302

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin —– kuyumculuk yaptığı dönemde davalı’ya 01.04.2018 tarihinde 24 ayar 250 gram altın borçlandığını, ancak işleri iyi gitmeyen müvekkilinin iflas ettiğini ve borcunu ödeyemediğini, davalının müvekkilini sürekli olarak tehdit ve taciz etmesi üzerine, 31.03.2019 tarihinde 250 gram altın borcuna karşılık 500 gram altının ödeneceğine ilişkin müvekkilinden yazılı taahhüt aldığını, daha sonra yine tehdit ve baskı ile 30.04.2020 tarihinde 500 gram altına ek olarak 290 gram altının daha ödenmesi için makbuz tanzim ettirdiğini, müvekkilinin 24 ayar 250 gram borcunun 24 ayar 790 gram olarak ödenmesi için evrakların cebir ve baskı ile düzenlettirildiğini, davalı ve ismi belirsiz kişilerin 17.10.2021 pazar günü sabahın erken saatlerinde müvekkilinin —-evine geldiklerini ve müvekkilinin ailesinin de evde olmasını fırsat bilerek cebir ve tehdit ile 250 gram altın borcuna karşılık senet imza ettirmek istediklerini, bunun üzerine davalıdan gördüğü baskı ile müvekkilinin 418.000,00 TL bedelli 30.11.2021 ödeme tarihli senedi imza ederek davalıya verdiğini, ancak müvekkilinin bu senet neticesinde başına gelebilecekleri bildiğinden en azından bu yaşanan sürecin bir sözleşme ile kaleme alınmasını istediğini, davalının da nasıl olsa elinde senet var diye düşünerek müvekkilin isteğini kabul ettiğini, taraflar arasında sözleşme tanzim edilerek imza edildiğini, müvekkilinin tehdit ve baskı altında imzalamış olduğu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığını iddia ile öncelikle müvekkilinin icra tehdidi altında olması da dikkate alınarak dosya üzerinde verilecek karar ile İ.İ.K’nun 72/2 fıkrası kapsamında senedin ödenmesinin ve 3.kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 17.10.2021 tanzim ve 30.11.2021 ödeme tarihli(——- nolu) 418.000,00 TL bedelli senedin hükümsüzlük nedeniyle iptaline ve iş bu senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, Müvekkilin davalıya sadece 250 gram altın borcuna karşılık 131.535,00 TL borçlu olduğunun tespiti ile Davalının alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin —— olduğunu davanın yetkisiz yerde açıldığını belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davacının gerçek dışı iddialarını ispatlayabilmek için, hem ikrah hem de gabin iddialarına aynı anda dayanmış olması, zaten davacının kötüniyetini gösteren en önemli yaklaşım olduğunu, davacın bizzat kaleme aldığı sözleşmeye bağlanacak tek bir hukuki sonucun var olduğunu, bu sözleşme, davacının müvekkile olan borcunun ikrarının ve bu borcun ne şekilde ödeneceğine ilişkin ödeme yönteminin yer aldığı bir hukuki belge olduğunu, bu belgenin bizzat davacının talebi üzerine düzenlendiğinin davacı tarafça da beyan ve kabul edilmekte olduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki altın alış verişi, davacının iddia ettiği gibi gerçekleşmediğini, müvekkilinin, davacıya borç olarak verdiği altınlar ve borç verme tarihlerinin 01.04.2018 tarihinde 250 gr altın, 31.03.2019 tarihinde 500 gr altın, 30.04.2020 tarihinde 290 gr altın olmak üzere toplam 1040 gr altın olduğunu, davacının müvekkilinden aldığı toplam altın borcunun 790 gr değil, 1.040 gram olduğunu, davacının, müvekkilinden aldığı 01.04.2018 tarihli 250 gram altını, müvekkiline 2018 yılı içinde iade ettiğini, gerçekten davacının 2018 tarihinde iflası nedeniyle, bu borcunu ödemediği ve iflas ettiğine ilişkin iddiası doğru olsa idi, müvekkilin bu ödünç verme ve alma olayının yaşandığı 2018 yılından sonra, 2019 ve 2020 yılında davacıya altın vermesinin söz konusu olmayacağını, müvekkilinin, davacının kendisinden 2018’de aldığı 250 gr altını iade ettiği için, buna ilişkin altının davacı tarafça teslim alındığına dair makbuzu davacıya iade ettiğini, 2019 ve 2020 yılında davacıya verilen toplam 790 gr tutarındaki altın borçları, müvekkile ödenmediği içindir ki, 17.10.2021 tarihli protokol ve dava konusu senet, davacı tarafından, bu altınların yerine geçmek üzere, düzenlenerek müvekkiline verildiğini, sözleşme incelendiğinde; davacının müvekkiline ödemediği , —– ve —– seri nolu makbuzlara konu toplam 790 gramlık altın borcu için de 17.10.2021 tarihindeki altın fiyatı üzerinden 418.000.-TL bedelli, 30.11.2021 vade tarihli bir adet senet borçlu tarafından düzenlenerek müvekkile teslim edildiğinin görüleceğini, davacı taraf, kötü niyetli olarak iddia ettiği gibi müvekkilinin, hiçbir şekilde davacıyı tehdit etmediğini, baskı, altına almadığını ve taciz de etmediğini ayrıca tarafların aile dostu olduklarını, davacının borçlu olmadığını iddia ettiği senetten dolayı, müvekkile borçlu olduğu hususunun, bizzat davacının el yazısı ile kabul ve ikrar edilmiş durumda olduğunu, davanın haksız ve kötü niyetli açıldığını savunarak, davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının, davalıya vermiş olduğu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacı tarafından davalı lehine düzenlenen 418.000,00 TL bedelli bononun tehdit ile alınıp alınmadığı , davacının 790 gram altın borcu karşılığında mı yoksa 250 gram altın borcu karşılığında mı dava konusu bononun düzenlendiği, bononun düzenlenmesi sırasında davacının gabin altında olup olmadığı, davacının 418.000,00 TL bedelli bononun 286.465,00 TL tutarındaki kısmı yönünden borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın göstermiş olduğu tanık duruşmada dinlenmek suretiyle beyanı duruşma tutanağına geçirilmiştir.Davalı tanıklarının dinlenmesi için —– Asliye Hukuk Mahkemesi, —- Asliye Ticaret Mahkemesi ve —–Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle tanık beyanları alınmıştır.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; bonoda, düzenleme yerinin bulunmadığı, ancak TTK 777/4.maddesi gereği düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı, mahkememizce kambiyo senetlerine dayalı alacakların aranacak borç niteliğinde olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verildiği, talimatla dinlenen tanık, davacı ile 6 ay boyunca birlikte çalıştıklarını, davacıya zorla imzalattırılan herhangi bir belge bulunmadığını, talimatla dinlenen diğer tanığın görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı, davacının iradesinin sakatlandığının ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davacının 286.465,00 TL’nin %20’si olan 57.293,00 TL tazminata mahkum edilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça yapılmış 784,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 20.730,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 179,90 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 2.246,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.066,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—– BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.