Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/776 E. 2023/26 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/776 Esas
KARAR NO: 2023/26
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
davalının davacı şirketten takip konusu faturaların içeriğinde belirtilen
nitelik ve miktarda ürünü teslim aldığını ve bunların bedelini de davacı şirkete
ödemediğini, taraflar arasında —— ilişkin sözleşme imzalandığını, iş bu sözleşme uyarınca davacı yanın, davalının kendisine teslim ettiği emtiayı imalatçı firmanın belirttiği şekilde yapıp teslim ettiğini, söz konusu sözleşme hasebiyle davacı yan tarafından davalı yana ———- bedelli faturaların
düzenlendiğini, davalı borçlu bu faturalardan ——bedelli fatura ve —– faturanın bakiye kalan —kısmını ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, özetle; Davalı yanın davacı yana takibe konu bir borcunun bulunmadığını, bunun yapılacak bilirkişi incelemesi ile netlik kazanacağı, davanın reddine, davacının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, 2004 sayılı Yasanın 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ———- Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin———göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ———
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —–sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı tarafından fatura alacağına istinaden davalı aleyhine, —– toplam alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek —- birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —- borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tensip zaptı doğrultusunda, —– sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış; ön inceleme ile uyuşmazlık belirlenerek tahkikata geçilmiş ve uyuşmazlığın çözümü için tarafların —– yılına ait ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğinden ve her iki tarafın yerleşim yerinin de mahkememiz yargı çevresi içinde olduğu anlaşılmakla, 6102 sayılı Yasanın 83 ve 6100 sayılı Yasanın 222 nci maddesi uyarınca taraflara dava konusu döneme ilişkin tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerini inceleme günü olan—– tarihinde ibraz etmeleri için kesin süre verilmiştir. Ayrıca, davacı vekilince sunulan sözleşme ile davalı vekilince dosyaya sunulan sözleşme arasında farklılık bulunduğu görülmekle; taraf vekillerine (2) numaralı celse ara kararı gereği, —– tarihli fason iş yapılmasına ilişkin sözleşme başlıklı sözleşmenin aslını mahkememiz dosyasına sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş; davacı tarafından sözleşme aslı, sözleşme aslının karşı tarafta olduğu beyan edilmekle sunulamamıştır.
Dosyaya ibraz olunan —– tarihli mali raporda,
—–
Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez
belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait ticari defterler ve dosya
üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
5.1 Davacı yan tarafından incelemeye sunulan ——- ticari defterlerinin
6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
5.2 Davalı yan tarafından incelemeye sunulan —- yılı ticari defterlerinin 6102
sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
5.3 Takibe dayanak faturalar için davacı yanın kendi ticari defterlerine
göre de davalı yandan alacaklı olmadığı, diğer bir ifade ile davalı yanın
itirazında haklı olduğu,
5.4 Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem
Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı” belirlemelerine yer verilmiştir.
Dosya, davacı tarafın itirazı üzerine—- numaralı celse ara kararı gereği, davacı tarafın beyan ve itirazları değerlendirilmek üzere önceki bilirkişiye tevdi ile ek rapor tanzim edilmesine istenilmiş; —— tarihli ek raporda,
“(…) Takibe dayanak faturalar için davacı yanın kendi ticari defterlerine göre de
davalı yandan alacaklı olmadığı, diğer bir ifade ile davalı yanın itirazında
haklı olduğu,
Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı” belirlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının tarafların ticari kayıt, defter ve cari hesabına delil olarak dayandığı, usulüne uygun tanzim edilen taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak rapor tanzim edildiği, tarafların birbirlerini teyit eden ve delil mahiyetindeki ticari defter ve kayıtlarından davacının takibe esas faturalardan kaynaklı alacaklı olmadığı, davalının takibe itirazında haklı olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı tablo içeriğine göre, 9 uncu sırasında —– tarihli bakiyeye göre borçlu/alacaklı olunmadığı anlaşıldığından alacak iddiasının sübut bulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli 179,90.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 720,85.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 540,95‬‬.-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
6.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde ——- Aliye Mahkemesi ilgili hukuk mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 17/01/2023