Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/730 E. 2022/183 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/730 Esas
KARAR NO : 2022/183

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince—- yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü—- plakalı —- toplam—- cinsi emtia sahibi ——– ——– ulaştırılmak üzere müvekkili şirket sorumluluğunda sevk edildiği, yapılan taşıma sırasında————-aracının seyir halinde olduğu sırada yol üzerinde dökülen —sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek —aracının yolun solundaki bariyerlere çarpıp yan devrilmesi sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen bu kazayla ilgili trafik birimince trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiği, meydana gelen olay nedeniyle, —- hasarlandığı,——fatura düzenleyerek—— bedeli müvekkili şirketin alacağından mahsup ettiği, davalı tarafın kusur oranına göre bakiye 67.352,89 TL’yi ödemekten imtina etmesi üzerine müvekkilinin haksız fiilden dolayı alacağının tahsili amacıyla —- sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı borçlu şirketin İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca karşı yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itiraz ile takip durdurulduğu, itiraz nedeniyle müvekkilinin haklı alacağının tahsilinin engellenmesi üzerine işbu itirazın iptali davasını açma zarureti doğduğu, borçlu şirketin icra müdürlüğünün yetkisine karşı yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğu, takip konusu borçtan sorumlu olduğu, davalının– —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın reddini ve icra takibin devamını, alacağın %20’sindne az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilamsız icra takiplerinin borçlunun —- bulunduğu ve olayın gerçekleştiği yer icra — yapılması gerekeceği, dolayısıyla müvekkiline başlatılan mezkur icra takibinde ——– yetkisiz olduğu, müvekkilinin adresinin bulunduğu ve iddia olunan olayın gerçekleştiği yerin —olduğundan—– yetkili olduğu, bu sebeple mezkur icra takibinde yetkiye itiraz edildiği, itirazlarında hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın— meydana geldiğini beyan ettiği— — —- nedeniyle olduğunu iddia ettiği, müvekkili ——– konusu olmadığı, bu hususta —- tespit tutanağı dışında herhangi bir dayanak mevcut olmadığı, müvekkili —-önündeki yolda — –bulunduğu, dolayısıyla mezkur kazanın herhangi bir sebepten kaynaklanmış olabileceği, davacının iddia ettiği kazayı ve talepleri kabul anlamına gelmemekle beraber mezkur kaza yağmur yağışı ve yolun eğimli oluşu sebebiyle meydana gelmiş olabileceği, tek taraflı ve ——- olunana kazadan kaynaklı olarak müvekkiline kusur —— edilemeyeceği, müvekkiline gönderilen—-” yazıldığı, bunun dışında gönderilen ödeme emrinin ekinde iddia olunan borca dayanak hiçbir belge gönderilmediği, davacı tarafça müvekkiline herhangi bir — bu nedenle takip konusu alacak muaccel olmadan müvekkili hakkında icra takibi başlatılması yasaya aykırı olduğu, müvekkili şirkete daha önce gönderilen bir ihtarname olmadığından işlemiş faiz talep edilmesinin yasal olmadığı, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin üçüncü şahısların zararlarının giderilmesi hususunda — üçüncü— üçüncü şahıs — –olduğu, işbu husustaki —- teminatı bulunması sebebiyle ———- davanın ihbar edilmesini talep ettiği, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, kötü niyetli ve haksız bir biçimde müvekkile icra takibi başlatan davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,——- mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhin——– tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde alıcının hesabına iletilmesine —- süre sonunda otomatik olarak okundu sayılarak tebliğ edildiği, davalı tarafından 24/05/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır.Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur.İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu yahut olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunmadığı açıktır.O halde bu husus İİK’nın 67. Maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da HMK’nın 114/2 ve 115/1 maddeleri uyarınca mahkememizce resen gözetilmek zorundadır.Somut olayda davalı hem icra dairesinin yetkisine , hem borca hem de mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 50. Maddesi yetki sorununu düzenlemektedir. Maddenin ikinci fıkrasında ; yetki itirazının esas hakkında itirazla birlikte yapılacağı vazedilmiş ,icra mahkemesinde uygulanacak olan bu usulün itirazın iptali davasında da uygulanacağı kabul edilmiştir.Zira İİK alacaklıya ya 68. Madde çerçevesinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine ya da 67. Madde gereğince itirazın iptali için genel mahkemeye dava açabilmesi açısından bir tercih hakkı tanımıştır.Alacaklı tercih hakkını genel mahkemeye müracaat yönüne kullanmışsa artık mahkememiz hem icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hem de borcun esasına yönelik itirazı inceleyecektir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde mahkememizde açılan itirazın iptali davasında mahkememizin öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin davalının yapmış olduğu itirazı incelemesi gerektiği, sonrasında ise mahkememizin yetkisine karşı yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir. Eğer icra dairesinin yetkisiz olduğu kanaatine varılacak ise yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından davanın reddine karar verilemesi gerekecektir.
İcra dairelerinin yetkisine 2004 sayılı İİK’nın 50. Maddesinde değinilmiş ve 6100 sayılı HMK hükümlerine atıf yapılmıştır. Mahkememiz dosyası ve takip dosyası incelendiğinde davalının ikametgahının ——— anlaşılmaktadır.Ayrıca HMK’nın haksız fiilden doğan davalarda yetkili mahkemeyi belirleyen 16. Maddesinde de haksız fiilden doğan davaların haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yerinde açılabileceği belirtilmiştir.
Tekmil dosya kapsamından uyuşmazlığın; ——- gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde akdi taşıyıcı olan davacının dava dışı —- nezdindeki alacağının dava dışı——- davacının cari hesabından mahsup edilmesi sonucunda kazaya sebebiyet verenin davalı olduğundan bahisle zararın tazmini için başlatılan takibe itirazın iptali şeklinde olduğu ve davacının zarar gören olmayıp zarar görenin bizzat malları taşınan ve davaya konu trafik kazası sebebiyle malları zayi olan —-meydana geldiği ve davalının ikametgahının —- ——– olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun takip bulunmamakla davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 813,46-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 754,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4—- tarafından karşılanan— arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiği takdirde, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve huzurdaki dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan —— göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.