Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E. 2022/904 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/666 Esas
KARAR NO: 2022/904
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/09/2021
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu aleyhine ——— Sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takipte; icra müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emri borçluya 18.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu taraf ise bu ödeme emrine karşılık yasal süresi içinde 23.08.2021 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, ancak borçlu tarafça yapılan itirazın haksız olduğunu, zira borçlu taraf, itiraz dilekçesinde itirazlarının hangi nedenden dolayı yapıldığını belirtmediğini, davalı/borçlu tarafın amacı sadece süreci uzatmaya çalışmak olduğunu, davacının, borçlu şirketten cari hesaptan kaynaklı fatura alacağı bulunduğunu, şirket defter ve kayıtları incelendiğinde davacının bu alacağını ispat olunacağını beyan ederek davalı/borçlunun ——- Sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
Hukuki Nitelendirme ve Delillerin Değerlendirilmesi
Dava, özetle cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla haciz yoluyla başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ————. Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ——–
—– Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine 7.000,00-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vek.ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek 7.000,00 TL yıllık %16,75 Avans Faizi faiz ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 18/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 23/08/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği, davanın 1 yıllık yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
01/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
– Davacı şirketin ibraz ettiği 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; TTK m.64,66, VUK m.220-226 ve 1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış Defteri Kebir ile Yevmiye defterlerini ——– onaylı beratlarını süresinde almış olduğu görüldüğü,
– Davalı tarafın incelemeye gelmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığından, davalı hesap incelemesi yapılamadığı,
– Takip Konusu Alacak Bakımından: Davacı – tarafından, davalı şirket adına yürütülen cari hesap, muavin – defterde,——— kodlu hesapta davacı satıcının 20.02.2019 tarihinden 11.12.2019 tarihine kadar davalı tarafa altı ——- fatura ile 23.374,08 TL bedelli satışı yaptığı, bu süreçte davalı taraftan beş ayrı tarihte 16.374,09 TL ödeme aldığı ve davacının kendi defterlerinde 02.10.2019 tarihi itibariyle davalından 7.000,00 TL alacaklı gözüktüğü, iş bu alacağın 15.07.2021 tarihinde hesaplar arası virman ile “şüpheli ticari alacaklar” hesabına virman yapılarak kapatılmış olduğu,
– Davacının takibe konu alacağının —- seri nolu ———– tutarlı faturaların kalan bakiyesinden oluştuğunun görüldüğü, 7.000,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülebileceğinin belirtildiği; raporun ayrı ayrı taraflara tebliğ edildiği, itiraz görmediği anlaşılmaktadır.
Davacı yanın ilgili ticari defter ve kayıtlarını sunduğu, davalı yanın inceleme gününe iştirak etmeyip delil sunmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Yasanın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222 nci maddesine göre, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre ise,
“İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir”.
Tüm dosya kapsamı, ticari defter ve kayıtlar ile denetime ve hükme elverişli rapor içeriğine göre, faturadan kaynaklı ticari alacağın tahsiline dönük takibin, süresi içinde takip borçlusu davalı tarafından itiraz edilmek suretiyle durdurulduğu, davacı yanın bir yıllık yasal süresi içinde itirazın iptali davası açtığı, davalı şirketin usule uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı, icra dosyasında borcun tamamına itiraz edildiği, ön inceleme duruşmasında taraflara bilirkişi incelemesine ve iddia/savunmalarına esas ticari defter ve kayıtların sunulması, aksi halde ibrazdan kaçınılmış sayılacağının ihtar edildiği, davacı yanın ilgili ticari defter ve kayıtlarını sunduğu, davalı yanın inceleme gününe iştirak etmeyip delil sunmadığı, 1/9/2022 tarihli rapor içeriğine göre, davacının takibe konu alacağının —- seri nolu ————- tutarlı faturaların kalan bakiyesinden oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulü ile ilgili takibin iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KABULÜ ile;
a.)Davalı takip borçlusunun ———-sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
b.)Alacağın niteliği ve likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20 si olan 1400,00.-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c.)Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 2 nci maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 478,17‬.-TL’den dava açılırken yatırılan 84,55.‬-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 393,62.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 84,55.-TL peşin harç ve 59,30.-TL başvurma harcı olmak üzere olmak üzere toplam 143,85.‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi gereği Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5.Davacı tarafından yapılan 177,50.‬-TL posta gideri, 1.000,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.177,5‬0.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6.Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.000,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.08/11/2022