Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2022/905 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/646 Esas
KARAR NO: 2022/905
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/09/2021
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arası ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı yan tarafından davalı yana irsaliyeli fatura mukabili mal teslimi yapıldığını, davalı yanın 7.349,44 TL bakiye borcunu ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenler ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; davalarının kabulüne, davalı borçlunun——–dosyasında haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleri, arabuluculuk masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava dilekçesi davalı yana 26/10/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md. 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, 2004 sayılı İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ———– Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ———–
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,——–sayılı dosyası, bilirkişi raporları, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; davacı tarafından bakiye cari hesap hesap alacağına istinaden davalı aleyhine, 7.349,44-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek (diğer) yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek Ticari temerrüt faizi, icra ve harç giderleri ile avukatlık ücretinin birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana 21/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 26/10//2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
14/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait ticari defterler ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2018-2019-2020-2021 ticari defterlerinin 6102 sayılı Yasaya uygun tutulmuş olduğu, davalı yan ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 22.05.2019 tarihi itibarıyla 7.349,44 TL alacaklı olduğu, davacı yanın 7.349,44 TL alacağı için 3095 sayılı Yasaya (m.2) istinaden icra takip tarihi olan; 22.05.2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerin mahkeme takdirinde kaldığı sonuç ve kanaatine ilişkin rapor tanzim etmiş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesaba dair bakiye için başlatılan takipte tarafların ——-formları ve ibraz olunan fatura ve ticari kayıtlarından, raporda sabit olan faturaların davalı yana e-tebliğ marifetiyle edildiği, iade yahut itiraza konu edilmedikleri, davalı tarafça fatura borcunun ödendiğine dair savunma ileri sürülmediği gibi, buna dair ispat faaliyetine de girişilmediği, takip tarihi olan 22/5/2019 tarihi itibariyle, davacı yana düzenlenen son yedi adet faturadan kaynaklı cari hesaptaki toplam 8175,07 TL nin yalnız 825,63 TL si ödenmekle bakiye borcun 7349,44 TL olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş; alacağın niteliği ve likit olduğu göz önünde bulundurularak asıl alacağın %20 si oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KABULÜ ile;
a.)Davalı takip borçlusunun ——- sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
b.)Alacağın niteliği ve likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20 si olan 1.829,88.-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c.)Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 2 nci maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 502,04-TL’den dava açılırken yatırılan 125,52‬-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 376,52-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 125,52‬-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere olmak üzere toplam 184,82‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 193,60-TL posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 993,6‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.349,44-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 08/11/2022