Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/645 E. 2022/557 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/645 Esas
KARAR NO : 2022/557

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —-Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin konut sahibi olmak amacıyla, —- üye olduğunu, daire sahibi olmak için yıllarca davalı kooperatife aidat ödeyen müvekkilinin davalı kooperatifle olan üyelik ilişkisi, Kooperatifler Kanunu 81.maddesine göre; kooperatifin ana sözleşmede gösterilen işleri tamamlamış olması ve — geçip konutların tümünü ortaklar adına tescil etmesiyle 18.07.2005 tarihinde sona erdiği, her ne kadar davalı kooperatif, Kooperatif Kanunu 81.maddesine göre amacını tamamlamış olsa da kötü niyetli olduğunu düşündükleri yönetim kadroları nedeniyle bir türlü tasfiye sürecine girmemiş ve üyelerin aidat toplamaya devam ettiği, bunun üzerine müvekkili davalı kooperatife müracaat ederek, 15 yılı aşkın süredir aidat ödediğini ve artık tamamlanmış olan dairesinin iskan belgesinin alınmasını istediğini, aksi halde istifa ettiğini ve istifa talebinin deftere işlenmesini istediğini defalarca kez yönetime bildirmişse de bu talepler davalı kooperatif nezdinde ciddiye alınmadığı ve kabul görmediği, müvekkili— ihtarnamesini keşide ederek ve davalı kooperatiften istifa ettiğini yazılı olarak davalıya yeniden bildirdiği, anılan ihtarnamenin davalı kooperatife 05.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, buna rağmen davalı kooperatif bu ihtarnameye de itibar etmemiş ve ihtarnamenin tebliğinden sonra yapılan genel kurullarda alınan aidat borçlarına ilişkin olarak müvekkili hakkında icra takipleri başlattığı, açılan takiplerin tümüne müvekkili tarafından itiraz edilmişse de kötü niyetle takip başlatan davalı kooperatif itirazların iptali için dava açmaya cesaret edemediği, ancak halen daha müvekkili hakkında icra takibi yapmaya devam ettiği, bilindiği üzere 1163 sayılı yasanın 10, 11, 12 ve 13.maddeleri gereğince “her ortağın kooperatiften çıkma hakkının bulunduğu, çıkma hakkının kooperatif ana sözleşmesine konulacak hükümle sınırlandırılabileceği, ortağın noter aracılığı ile bildirimde bulunması halinde bildiri tarihinden itibaren çıkmanın gerçekleşeceği” belirtildiği, huzurdaki dava müvekkili …—istifa ihtarının davalıya tebliğ edildiği 05.01.2015 tarihi itibari ile davalı kooperatifteki üyeliğinin sonlandığının tespitine yönelik açıldığı, davalı kooperatife gönderdiği istifaya ilişkin ihtarname ile üyeliğinin sonlandığını iddia eden ve üyelikten istifası işleme alınmadığı için üyelikten istifasının tespitini talep eden, davalıya karşı aynı nedenlerle —Karar sayılı dosyasından dava açan —–hakkında da ihtarnamenin davalı kooperatife tebliğ tarihi itibari ile üyeliğinin sonlandığına dair karar verilmiş ve bu karar 20.06.2013 tarihinde kesinleştiği, yine davalı kooperatife karşı aynı sebeplerle — sayılı dosyasından açılan davada verilen üyeliğin istifa ile sonlandığına ilişkin karar da —–tarihinde kesinleştiği, açıklanan nedenlerle, müvekkilinin davalı kooperatifle olan— ilişkisinin 05.01.2015 tarihi itibari ile sona erdiğinin hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine, karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine ikame edilen davanın haksız mesnetsiz, yasanın usul ve esasına aykırı olduğundan reddi gerekeceğini, zira; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, kooperatif ortakları bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve yükümlülüklerde eşit oldukları, bu nedenledir ki; “1163 Sayılı Kooperatifler Yasası’nın 10’uncu maddesinde düzenlenen —–anlamına gelir ki, üyelikten çıkma iradesi üyelik payı dahil, üyelikten kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi ile birlikte hüküm ifade eder.”—. Sayılı Karar, Kooperatifler Hukuku,—– müvekkili kooperatif tarafından davacı üyeye, ——– —-tahsisi yapılarak tahsis edilen konutun tapusu da verildiği, buna rağmen ortaklıktan çıktığını iddia eden davacı, aldığı konutu kooperatife iade etmediği, — Sayılı kararında da belirtildiği gibi; “ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesi ile hüküm ifade eder.” hükmü gereğince ve tüm bu nedenlerle haksız, mesnetsiz, yasanın usul ve esasına aykırı olan huzurdaki davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının davalı Kooperatifin üyesi olmadığının tespitine ilişkindir.
Deliller toplandıktan sonra dosya, kooperatif konusunda uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır.
10/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı— Kooperatifler Kanunu uygulamasına göre; Ortaklıktan Çıkma Serbestisi-Tazminat (10.md) ile Ortaklıktan Çıkmayı Kabulden Kaçınma (13.md) Ortaklıktan Çıkmanın Sınırlaması(K.K. 11.md) ile Bildirme süresi ve çıkma zamanı (12.md) düzenlemesi kapsamında her ortağın “—–gereği kooperatif üyeliğinden ayrılma serbestisi olduğu, davalı kooperatif yönetim kurulu çıkma isteğini reddederek kabulden kaçındığından davacının noter aracılığıyla yaptığı ihtarnameyle kooperatif ortaklığından çıkmanın gerçekleştiği, davalı —- Kooperatifi, Kooperatifler Kanunu’nun Kooperatiflerin Dağılması başlığındaki 81. madde bendine göre ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılacağı ve dağılacağından tasfiye sürecine girmiş olan kooperatiften çıkan ortağın aidat borcu da bulunmadığından konutunun iade yoluyla geri alınamayacağı, — tapuların ortaklara dağıtıldığının anlaşıldığı,—- alındığı ve —- geçildiği, dolayısıyla tapuda adına daire tescil edildiğinden aidat borcu da olmayan ….————- kooperatife iadesine gerek kalmayacak olup ancak konut sahibine sağlayacağı hizmetler için kooperatifin ortak giderlerine “aidat” olarak katılmak durumunda olacağı, davacı .— kanun ve ana sözleşmeye göre ortaklıktan çıkma gerçekleştirdiğinden — kayıtlı ortağı olmadığının tespitinin yapıldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacının davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiği, bu talebi — tarafından kabul edilmediğinden, talebini bu kez noter aracılığıyla kooperatif’e yeniden bildirdiği,—yevmiye nolu bildiriminin davalı —– tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ şerhinin dosyaya sunulduğu, mahkememizce alınan 10/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de kooperatif üyeliğinden çıkma isteğinin noter aracılığıyla kooperatif’e bildirildiği tarihte çıkmanın gerçekleşeceği tespit edilmiş, bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve açılan davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE , davacının davalı — olan üyelik ilişkisinin — tarihi itibari ile sona erdiğinin TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL maktu harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3—–tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı toplamı 118,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 80,20-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.280,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.