Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/632 E. 2023/393 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/632 Esas
KARAR NO: 2023/393
DAVA: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ:17/09/2021
KARAR TARİHİ:04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan ticari bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davalar (alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin,—— niteliğindeki; —- No’lu bağımsız bölümlerdeki paydaşın —–adına kayıtlı ——- tarihinde satın aldığını, söz konusu taşınmazların müvekkili tarafından satın alınmasına müteakip dava dışı —— ön alım hakkı bulunduğuna ilişkin ihtarname keşide edildiğini, ——–tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 732. Maddesi ve devamı hükümleri uyarınca paydaşı bulunduğu taşınmazlar bakımından önalım hakkına sahip olduğu ileri sürülerek———-sayılı ön alım davası ikame edildiğini, dava dışı şirket tarafından ön alım davasının 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması sebebiyle davanın taraflarınca kabul edildiğini, mahkemece belirlenen 4.148.135,59 TL tutarındaki şufa bedelinin müvekkili adına —– nezdinde açılan——- ay vadeli banka hesabına 01/10/2020 tarihinde depo edildiğini ve ———–Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, anılan karar kesinleştiğini, davanın kesinleşmesi ile birlikte ön alım bedelinin nemalarıyla birlikte davalı banka tarafından müvekkiline ödendiğini, ön alım bedelinin müvekkili adına açılan vadeli hesaba depo edilmesi sonrasında söz konusu bedele davalı banka tarafından önce %5,25 daha sonra %7,5 oranında faiz işletildiğinin haricen öğrenildiğini, ——— Sayılı dosyasında davalı bankaya 14/12/2020 tarihinde müzekkere yazılarak, müvekkili adına açılan vadeli hesaba depo edilen bedele işletilen faiz ile güncel açılan hesaplara işletilen faiz oranlarının/türünün farklı olup olmadığı, farklı ise sebebi ve faiz değişikliğinin bu bedele yansıtılıp yansıtılmadığına yönelik bilgi verilmesinin talep edildiğini, davalı banka tarafından gönderilen 15/12/2020 tarihli müzekkere cevabında, müvekkili adına açılan vadeli hesaba aylık 5,25 olan faiz oranının güncellenerek %7,5 faiz uygulandığının belirtildiğini, akabinde ——–tarihinde, vadeli hesapta bulunan 4.148.135,59 TL bedele işletilebilecek en yüksek faizin işletilmesi hususunda davalı bankaya müzekkere yazılmışsa da davalı banka tarafından sunulan 31/12/2020 tarihli müzekkere cevabında, vadeli hesapların faiz oranları ile ilgili olarak ——- bildirdiği ve şubelerinde ilan edilen 1 aya kadar vadeli mevduatlara uyguladıkları tabela faizlerinin referans faiz olarak kabul edildiği ve ön alım bedeline bu kapsamda faiz uygulandığının belirtildiğini, ayrıca müvekkili tarafından —–keşide edilen ——– tarihli ihtarnamesinde, vadeli hesapta bulunan ön alım bedeline uygulanan faiz oranının hiçbir şekilde günümüz mevduat faiz oranlarını yansıtmadığı, günün koşullarına göre %17 oranından az olmayacak şekilde faiz oranının güncellenmesi talep edilmişse de, davalı banka tarafından keşide edilen —— tarihli cevabi ihtarnamesinde, 1 aya kadar vadeli mevduatlara uyguladıkları Tabela faizlerinin referans faiz olarak kabul edildiği ve ön alım bedeline bu kapsamda faiz uygulandığı ve uygulanan faiz oranında hukuka aykırılık bulunmadığının belirtildiğini, ön alım bedelinin vadeli banka hesabına depo edilmesindeki amacın, karar kesinleştiğinde ödenecek paranın değerini koruması ve para ödeneceği zaman nemalarıyla birlikte ödenmesi olduğunu, hal böyleyken müvekkili adına 1’er ay vadeli olmak üzere açılmış banka hesabına depo edilmiş ön alım bedeline davalı banka tarafından ilk iki ay için %5,25 ve daha sonraki aylar için %7,5 faiz uygulanması ve %7,5 faiz oranının kamu bankalarınca belirlenen Tabela faizleri referans kabul edilerek uygulandığının belirtilmesinin açıkça hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, halihazırda bankalarca vadeli hesaplara uygulanan faiz oranlarının %18 – %20 civarında olduğu göz önüne alındığında, müvekkili adına açılmış vadeli banka hesabındaki mevduata uygulanan faiz oranının piyasadaki mevduat faiz oranlarının yarısından daha az olduğu ve davalı bankanın “tabela faiz” argümanını kullanmak suretiyle ön alım bedelini kendi lehine değerlendirdiği ve haksız kazanç sağladığını, ayrıca ve önemle belirtmek gerekir ki;————— mahkemelerden özellikle tereke ve ortaklığın giderilmesinden elde edilecek paraların yüksek faiz uygulayan başka bir bankaya yatırılıp yatırılamayacağı hususunda görüş taleplerinde, öncelikle diğer bankalardan faiz oranları ile ilgili teklif alınarak —– tekrar görüşülmesi, en yüksek oranı teklif eden bankanın vereceği faizi uygulamayı kabul ettikleri takdirde, söz konusu paranın —— hesabında tutulmaya devam edilmesi, aksi halde en yüksek teklifi veren milli bir bankaya yatırılması şeklinde görüş verildiğinin açıkça ifade edildiğini, davalı bankanın haksız kazanç temin etmek amacıyla arkasına sığındığı tabela faiz argümanının hukuka aykırı olduğunun —– tarihli ——– açıkça anlaşıldığını, ——-tarafından ön alım bedeline en yüksek faizin işletilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş olmasına karşın davalı bankanın %7,5 faiz oranının hukuka uygun olduğu konusunda ısrarcı olması ve Yerel mahkemeyi yanıltıcı beyanlarda bulunmasının açıkça kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu. müvekkili adına açılan banka hesabına depo edilen ön alım bedelinin çok ciddi bir mevduat olduğu, bu denli ciddi bir mevduat miktarı için müvekkile hiçbir bilgi verilmeden, faiz oranı konusunda müzakere etme olanağı dahi tanınmadan, re’sen ve açıkça maddi çıkar sağlamaya yönelik işlem tesis edilmesi davalı banka tarafından haksız menfaat temin edildiğinin en sarih göstergesi olduğunu, ———-tarafından verilen işbu faiz oranı hiçbir suretle günümüz mevduat faiz oranlarını yansıtmadığı gibi müvekkili adına depo edilen mevduatın değerini korumasının da mümkün olmadığını, bu durumun müvekkilini zarara uğrattığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle davalı banka tarafından ön alım bedeline işletilen aylık faiz oranlarının gerçeği yansıtmaması nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK m.107 gereğince belirsiz alacak olarak şimdilik 30.000,00 TL maddi zararın vadeli hesaba ödemenin yapıldığı 01/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı—–vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu işlemin, bankanın insiyatifi veyahut da hürriyeti doğrultusunda yapılmadığını, —– yayınlamış olduğu genelgeler doğrultusunda yapıldığını, bu davada faiz oranlarından ötürü bir kayıptan bahsedilecekse davalının müvekkili banka değil —- olması gerektiğini, müvekkili bankanın somut olayda aracı konumunda olduğunu, bu sebepten davanın ——- ihbar edilmesini, aynı zamanda dava konusu işlemin bir ticari ilişki içermediğini, bahse konu dava bir ticari ilişki içermediğinden Asliye Hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, diğer yandan ise asıl davalının ——— olması gerektiğini, işbu sebepten ötürü de dava idareye karşı açılacağından idare mahkemesinin görevli konumunda olduğunu, nitekim somut olayda bakanlığın istihdam eden sıfatında olup müvekkili bankanın talimatları yerine getirir konumda olduğunu, bu sebepten mevcut davada davalı bankanın davalı olma ehliyeti bulunmadığını, davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, tüm itirazları haricinde dava konusu işlemin —— Mahkemelerinde yapıldığından görevli mahkemenin —–mahkemeleri olduğunu, bedelin nemalandırılmasının—— tarafından yayınlanan genelgelere uygun olduğunu, mahkemeler ve diğer ———-dairelerince adli işlemler sebebiyle tahsil olunan emanet paraların hangi bankalara yatırılacağının ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde —- belirlendiğini, ———–çıkartmış ve genelge kapsamındaki; tereke ve ortaklığın giderilmesinden elde edilecek paralarla vesayet altında bulunan kişilere ait paralar ve tüm adli yargı yerlerinde elde edilen sair mahkeme emanet paralarının, icra ve iflas dairelerince tahsil olunan emanet paralarının, noter emanet paralarının, idari yargı yerlerinde tahsil olunan mahkeme emanet paralarının, yatırılacağı tek banka olarak müvekkili bankayı belirlediğini, mevcut uygulamaya ilişkin tereddüt edilen noktaları netleştirmek amacıyla —sayılı genelgeye ilave olarak ——-genelgeler yayımlandığını, söz konusu genelgeler ile ——- sayılı genelgeye atıfta bulunularak, İcra ve İflas Daireleri ile ilgili işlemlerde açılan ve açılacak vadeli mevduat hesaplarına uygulanacak faiz oranlarına açıklık getirildiğini, her ne kadar önceki genelge ile kanuna bağlı olarak ——— hesabın açılacağı banka olarak müvekkili bankayı tayin etse de, yeni genelge de vadeli hesaplara uygulanacak oran konusunda (yatırılacak banka konusunda değil) 3 bankanın oranlarının referans alınmasının gerekliliğini vurguladığını, buna göre; vadeli hesapların faiz oranları ile ilgili olarak—————— bildirdiği ve şubelerinde ilan edilen 1 aya kadar vadeli mevduatlara uyguladıkları tabela faizlerinin referans faiz olarak belirlendiğini ve bu oranlardan en yüksek olanından az olmamak üzere nemalandırılması hususunun ifade edildiğini, mahkemelerden gelen yazılarda ifade edilen en yüksek oran ifadesinin piyasada kullanılan en yüksek oranı değil, ———-güncel tabela faizlerinin en yüksek oranını ifade ettiğini, —– içerisinde tabela faizinin en yüksek olduğu banka——–bildirilen ve dönem itibari ile müvekkili banka olduğundan, müvekkili bankanın tabela faizi (cari faiz) uygulandığını, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, esasa girilmesi halinde ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İhbar olunan —- vekili cevap dilekçesinde özetle; ——-Sayılı ön alım davasında mahkeme tarafından verilen karara istinaden ön alım davasının davalısı —- adına——- nezdinde açılan 1’er ay vadeli banka hesabına depo edilen ön alım bedeline işletilen faiz oranının düşük olduğu iddiasıyla açılan alacak davasının haksız olduğunu, öncelikle yargı yolu, görev, iş bölümü, yetki, husumet, hak düşürücü süre, zamanaşımı, derdestlik, kesin hüküm itirazlarında bulunduklarını, —— konulu —- emanet paraların yatırılacağı bankaya ilişkin düzenleme getirildiğini, —– icra ve iflas dairelerini muhatap ———–yazıları ise, icra ve iflas dairelerince, ihalenin feshi davası açılmasının veya sıra cetveline itiraz ya da şikayet halinde bedelin yatırılacağı banka ve nemalandırmaya esas orana ilişkin bulunduğunu, davalı ——– ve müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun olmadığını, davacının talep edeceği alacağı bulunmadığını, faiz oranının tespit edilebilecek olduğunu, talep edilecek alacak miktarının belli olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davasının açılamayacağını tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir. Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve NeticeDava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan zararın giderilmesine dönük alacak davasıdır.Davacı vekili dilekçesinde özetle; ———- Mahkemesindeki uyuşmazlık nedeniyle depo edilen tutara işletilen faizin eksik ve hatalı işletildiğini iddia ederek bundan kaynaklı zararının giderilmesini istemiştir.Uyuşmazlık, —– tarihli ön inceleme duruşmasında, dava dışı şirket tarafından———– esas sayılı dosyası ile verilen ara karar uyarınca davalı bankaya yatırılan ve davacıya ödenen paranın mahkeme ara kararına ve ilgili genelgelere uygun şekilde nemalandırılıp nemalandırılmadığı, bu nedenle davacının zarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarı şeklinde belirlenmiştir.- ——-Şubesine müzekkere yazılarak dava konusu paranın bankaya yatırılmasına ve davacıya ödenmesine ilişkin banka dekontlarının birer örneğinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, – —— esas sayılı dosyasının tüm evrakları ile birlikte —-üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiş,- —- müzekkere yazılarak —- tutarındaki mevduat için ——– tarihleri arasında uygulanabilecek 1’er ay vadeli faiz oranlarının bildirilmesi istenilmiş, tüm yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.Dosyanın bütün halinde, bir bankacı ile bir nitelikli hesaplama uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek ——- Asliye Hukuk mahkemesinin dosyasında görülen dava kapsamında davalı banka şubesine depo edilen para için mahkeme kararı ile belirlenen ve yönetmelik hükümlerine göre belirlenen faiz oranlarının uygulanıp uygulanmadığı, bu nedenle davacının zararının oluşup oluşmadığı, zararı var ise bunun miktarının tespiti ile uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş;Dosya kapsamında alınan —– tarihli rapor içeriğinde,
“a) Dosyada mevcut —–yazılarına göre, yargılama sürecinde yatırılan paraların, — olarak hizmet veren ————— bildirdiği ve şubelerinde ilan ettiği 1 aylık mevduata uygulanacak —— en yüksek olanından az olmamak üzere nemalandırılması gerektiği,
b) Sayın Mahkemenizce———–müzekkere yazılarak —- tarihleri arasında uygulanabilecek 1’er ay vadeli faiz oranlarının bildirilmesinin istendiği, ancak incelenen müzekkere cevaplarında ———- bildirdiği ve şubelerinde ilan ettiği 1 aylık mevduata uygulanacak “Tabela Faizi (cari faizi)” oranlarının yer almadığı, buna bağlı olarak davalı bankanın diğer kamu bankası olarak hizmet veren bankaların —– ile———– bildirdiği ve şubelerinde ilan ettiği 1 aylık mevduata uygulanacak tabela faizinden az olmamak üzere nemalandırıp nemalandırmadığının anlaşılamadığı, bu nedenle, eldeki verilerle davacının zararının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarının ne kadar olduğu konusunda bir tespitte bulunulabilmesinin mümkün olmadığı” belirlemelerine yer verilmiştir.Rapordaki eksikliğin giderilmesi için —- tarihli celsede, —— tarihleri arasında serbest müşterilere uygulanan 1 er ay vadeli faiz oranlarının mahkememize bildirilmesinin istenilmiştir.Tekitli yazılan müzekkerelere rağmen davalı banka birimince yazı cevabı verilmemesi nedeniyle 5326 sayılı Yasa gereği ilgilileri hakkında işlem yapılıp yapılmaması hususunda,——— ihbar mahiyetinde müzekkere yazılmasına; müzekkere ekine ilgili duruşma tutanaklarının birer suretinin eklenmesine karar verilmiş; ayrıca dosya önceki bilirkişi heyetinde yer alan bankacı bilirkişiye tevdi edilerek hesabın açıldığı tarih ile paranın iade edildiği tarih aralığında, anaparaya işleyecek faizin hesaplanması hususunda ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.Temin edilen —- tarihli ek raporda,
———-Esas Dosyasında —-tarihli Ara kararına istinaden Davalı bankanın——bulunan hesabına —- tarihinde—– sorgu numaralı ——– Sayılı talimat——-bedelinin ödenmesi hk. Talimatla —— adına —sorgu no ile hesaptan —— yapıldığı,İncelememizde 01.10.2020 tarihinde Davalı bankada bulunan hesaba gelen tutar için 01.10.2020-12.07.2021 Tarihleri arasında (4.404.829,75 – 4.148.135,59 = ) toplam 256.694,16 TL Faiz geliri eklendiği,
b)—— tarafından bankalardan toplanan ve ilan edilen Bankalarca Mevduatlara Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları ile—– olan ———-tarihli müzekkere cevabında yer alan faiz oranlarından vade tarihinde ilan edilen en yüksek olanından az olmamak üzere belirlenen oranlar üzerinden yapılan hesaplamalarımıza göre;
b.1- 01.10.2020 tarihinde belirlenen tutara vadeli mevduat hesabı açılarak Anapara Temdit ile (İşleyen Faizin tutarı vadesiz hesaba aktarılarak yalnızca anapara yenilenerek) yapılan hesaplamada, 09.07.2021 tarihi itibariyle 523.329,87 TL Net Faiz Geliri oluştuğu, bu hesaplamaya göre; Davacının (523.329,87 – 256.694,16 = ) 266.635,71 TL vadeli mevduat geliri zararının oluştuğu,
b.2-Terditli olarak, 01.10.2020 tarihinde belirlenen 4.148.135,59 TL tutara vadeli mevduat hesabı açılarak vade sonunda işleyen faizin anaparaya eklenmesi ile temdit olması durumunda, 09.07.2021 tarihi itibariyle değerinin 4.684.032,94 TL olduğu (4.701.732,02 – 4.148.135,59 =) 553.596,43 TL Net Faiz Geliri oluştuğu, bu hesaplamaya göre; Davacının (553.596,43 – 256.694,16 = ) 296.902,27 TL vadeli mevduat geliri zararının oluştuğu (…)” belirlemelerine yer verilmiştir.Tüm dosya ve rapor içerikleri birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın, ———-dosyasında verilen ara karar uyarınca davalı bankaya yatırılan ve davacıya ödenen paranın mahkeme ara kararına ve ilgili genelgelere uygun şekilde nemalandırılıp nemalandırılmadığı, davacının zararının oluşup olmadığı, oluştuysa miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı; ——- tarafından ilgili dosyasının davacısı olan ———mahkeme dosya numarası üzerinden açılacak vadeli banka hesabına depo edilmesi için süre verildiği; ——- açıklaması ile ———–para girişi olduğu, yine ——mevduat hesabına —– ——-yapılarak “bir aydan üç aya kadar vadeli” TL vadeli hesap açıldığı; davalı bankaya 21.12.2020 tarihinde —– tarafından vadeli hesapta bulunan 4.148.135,59 TL bedele işletilebilecek en yüksek faizin işletilmesi konusunda talimat verildiği,———- ilgili mevzuat çerçevesinde uygulanması gereken en yüksek faiz oranının ön alım bedeline işletildiğini bildirdiği; uygulanacak faiz oranının—- tarafından çıkartılan —-doğrultusunda belirlendiği, ancak —— mahkemesinin davalı bankaya yazdığı müzekkerelere cevaben bankanın farklı tabela faizi oranlarından bahsettiği, davacının depo kararı doğrultusunda ilgili tutarı mevduat bankalarına yatırması halinde elde edeceği gelir ile genelgeler doğrultusunda uygulanacak faiz oranı ile elde edeceği gelir arasında fahiş bir farkın bulunduğu, bunun ise davalı bankanın hiçbir işlem tesis etmeksizin davacının mevduatını kullanarak günlük faiz işletmek suretiyle davacı aleyhine haksız gelir etmesi sonucu doğurduğu; yargılamanın makul sürede ikmali halinde dahi ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum, paranın kısa sürede değer kaybetmesi ve yine yetkili kamu kurumlarının açıkladığı enflasyon oranları gözetildiğinde davacının maddi zarara uğratıldığı, bu haliyle genelgenin mesuliyet hukukunun ve hukuk devleti prensiplerine açıkça aykırı olduğu, depo edilen tutara en azından mevduat bankalarının serbest müşterilerine sunduğu faiz oranının uygulanması gerektiği, ancak bu takdirde davacının ideal hukuki korumadan yararlanabileceği; buna göre—-tarihli raporun sonuç kısmında belirtilen —tarafından bankalardan toplanan ve ilan edilen ——- tarihli müzekkere cevabında yer alan faiz oranlarından vade tarihinde ilan edilen en yüksek olanından az olmamak üzere belirlenen oranlar üzerinden yapılan hesaplamaya göre, 01.10.2020 tarihinde belirlenen 4.148.135,59 TL tutara vadeli mevduat hesabı açılarak vade sonunda işleyen faizin anaparaya eklenmesi ile temdit olması durumunda, 09.07.2021 tarihi itibariyle değerinin 4.684.032,94 TL olduğu (4.701.732,02 – 4.148.135,59 =) 553.596,43 TL Net Faiz Geliri oluştuğu, bu hesaplamaya göre; davacının (553.596,43 – 256.694,16 =) 296.902,27 TL vadeli mevduat geliri zararının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
296.902,27 TL tazminatın 01/10/2020 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 20.281,39 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 512,33 TL peşin harç ve 4.558,03 TL tamamlama harcı toplamı 5.070,36‬ TL’nin mahsubu ile eksik bakiye 15.211,03 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ARABULUCULUK ÜCRETİ
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 26.612,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç ve 4.558,03 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.129,66‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 118,10 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 2.518,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 04/05/202