Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/63 E. 2022/1050 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/63 Esas
KARAR NO : 2022/1050

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——-Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —–Abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçlu adına düzenlenen faturaların ödenmemesi sebebiyle davalı hakkında ——-Esas sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu, bu hususta dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda taraflar arasında olumlu bir anlaşmaya varılamadığını belirterek, davanın kabulüne, ——-Esas sayılı dosyasına vakii itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesine, dava yargılama giderleri ve sair tüm masrafların borçlu davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin adresinin —— olduğunu, dolayısı ile iş bu davaya bakmada yetkili mahkemenin —– Asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin ——sözleşmesi kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, abonelik sözleşmesine dayalı herhangi bir hizmet almadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı şirket ile imzaladığı——-abonelik sözleşmesi uyarınca tüm faturaları gününde eksik bir şekilde ödediğinin şirket kayıtları ile sabit olduğunu, dava tarihi itibari ile tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını beyanla öncelikle davanın yetki yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının herhangi bir alacağı olmadığından davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava önce —–Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ——– Sayılı ilamla hatalı oluşturulan esastan dolayı —— Sayılı ilamla mahkememize yetkisizlik kararı verilerek yukarıdaki esasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ——- Esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.——esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 21.432,91-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 14/03/2019 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirmekle dosya bilirkişiye tevdii edilmiş , 06/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; son tahakkuk eden 21.12.2018 tarihli 13.844,70 TL tutarlı fatura ön suretinden 21.09.2018 tarihli faturadan 2.258,00 TL, 21.10.2018 tarihli faturadan 2.178,60 TL ve 21.11.2018 tarihli faturadan 2.160,20 TL tutarlarında gecikmiş fatura borcu bulunduğu bilgisine ulaşıldığı, böylece fatura asıl alacak toplamının 20.441,50 TL tutarından oluştuğu, davacı işletmenin ——-Esas sayılı dosyası üzerinden 20.441,50 TL’si toplam asıl alacak, 986,17 TL si işlemiş yıllık faiz, 5,24 TL’si masraf olmak üzere toplam 21.432,91 TL tutarındaki toplam alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, aleyhine başlatılan icra takibine davalı / borçlu vekilinin itiraz ederek takibi durdurduğunun tespit edildiği, tüm bu tespit ve veriler ışığında somut olayı teknik ve sektörel yönden değerlendirildiğinde; davalı şirketin, davacı ——- işletmecisinin kurumsal mobil abonesi /müşterisi olduğu, davalının kullanmakta olduğu ——– hatlarına farklı taahhütlü kampanyaların tanımlandığı, davaya konu edilen faturaların toplam 31 adet——– hattı için düzenlendiği, icra takibine ve davaya konu edilen 21.10.2018 tarihli 2.178,60 TL tutarlı, 21.11.2018 tarihli 2.160,20 TL tutarlı ve 21.12.2018 tarihli 13.844,70 TL tutarlı faturalara aylık iletişim ücretleri dışında faturada geçen “tahsilatına aracılık edilen hizmetler” ücret kalemi altında kampanya kapsamında alınan mobil cihazların taksit bedelleri yansıtıldığı, 21.09.2018 tarihli 2.258,00 TL tutarlı fatura dosyaya sunulmadığından işbu fatura yönünden bir inceleme yapılamadığı, davalı kurumsal aboneye tahakkuk ettirilen dava konusu faturalarda geçen ve detaylandırılan ücret kalemlerinin paket ücretlendirme esaslarına, taahhütname ve abonelik sözleşmelerine uygun olarak ücretlendirmeye tabi tutulduğu, böylece dava konusunu oluşturan ve dosyaya sunulan faturalarda maddi bir hatanın bulunmadığı tespit edildiği, netice olarak davacı işletmenin davalı yandan 20.441,50 TL tutarındaki toplam fatura asıl alacağını talep edebileceği ve takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda faiz talep edebileceği, görüş ve kanaatine varıldığı, tüm dosya kapsamında geçen mevcut bilgi, belge ve deliller ile sınırlı olarak yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; ” Davalı şirketin, davacı ——- işletmecisinin kurumsal mobil abonesi / müşterisi olduğu, davalının kullanmakta olduğu ——hatlarına farklı taahhütlü kampanyaların tanımlandığı, davaya konu edilen faturaların toplam 31 adet ——-hattı için düzenlendiği, icra takibine ve davaya konu edilen 21.10.2018 tarihli 2.178,60 TL tutarlı, 21.11.2018 tarihli 2.160,20 TL tutarlı ve 21.12.2018 tarihli 13.844,70 TL tutarlı faturalara aylık iletişim ücretleri dışında faturada geçen “tahsilatına aracılık edilen hizmetler” ücret kalemi altında kampanya kapsamında alınan mobil cihazların taksit bedelleri yansıtıldığı, 21.09.2018 tarihli 2.258,00 TL tutarlı fatura dosyaya sunulmadığından işbu fatura yönünden bir inceleme yapılamadığı, davalı kurumsal aboneye tahakkuk ettirilen dava konusu faturalarda geçen ve detaylandırılan ücret kalemlerinin paket ücretlendirme esaslarına, taahhütname ve abonelik sözleşmelerine uygun olarak ücretlendirmeye tabi tutulduğu, böylece dava konusunu oluşturan ve dosyaya sunulan faturalarda maddi bir hatanın bulunmadığı tespit edildiği, ”Bu bağlamda, davacı işletmenin davalı yandan 20.441,50 TL tutarındaki toplam fatura asıl alacağını talep edebileceği ve takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda faiz talep edebileceğine ilişkin görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Mahkememizce davalının sicil kaydı resen araştırılmış ve davalı şirketin sicil kaydının kapalı olduğu, ———–sayılı —— yapılan ilan ile 04/10/2021 tarihli genel kurul kararı dayanak gösterilmek suretiyle davalının sicilden terkininin ilan edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın davacı şirketin davalıya vermiş olduğu gsm hizmeti sebebiyle imzalamış olduğu sözleşmeye dayanan ve ödenmeyen faturalara dair yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ödenmesi talepli olduğu, mahkememizce davalı şirketin sicil kayıtlarının tetkikinde sicil kaydının kapalı olduğunun görüldüğü, 17/11/2021 tarihli 10453 sayılı ——-yapılan ilan ile 04/10/2021 tarihli genel kurul kararı dayanak gösterilmek suretiyle davalının sicilden terkininin ilan edildiği, bu sebeple mahkememizce davacı vekiline eldeki iş bu dosyanın sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere davalı şirketin ihyası talepli dava açması için 09/06/2022 tarihli 3. celsede 2 aylık kesin süre verildiği, verilen kesin sürede ihya davası açılmadığı takdirde taraf teşkili sağlanamadığından davanın usulden reddedileceğinin de davacı vekili huzurda hazır olmakla usulünce ihtar edildiği, verilen kesin süre içerisinde davacı vekilince davalı şirketin ihyası için dava açılmadığı, bu hali ile davalının hükmi şahsiyeti olmamakla davada taraf sıfatının olamayacağı ve bu sebeple taraf teşkilinin sağlamadığı, teşkil-i tarafeyn’in 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesinde dava şartı olarak belirtildiği , yine 115/2 gereğince dava şartı eksikliği durumunda davanın usulden reddedilmesi gerekeceği mahkememizce anlaşılmış ve taraf teşkili sağlanamadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın taraf teşkili sağlanamadığından dolayı USULDEN REDDİNE;
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 528,53‬-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 447,83‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; tarafların arabuluculuk toplantısına katıldığı ancak anlaşma sağlanamadığından ve dava reddedildiğinden arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.