Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/622 E. 2022/582 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/622 Esas
KARAR NO: 2022/582
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 15/09/2021
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren bir şirket olduğunu, davalının talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkilinin davalıdan —- tutarında alacaklı olduğunu, davalı yanın verilen taşıma hizmetine karşılık borcunu ödemediğini, bunun üzerine—– dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı —— fatura bedeli kendilerine ait olmak üzere —- talep ettiğini, dava dışı firmanın davacı firma ile sürekli olarak çalıştıklarını ve kargonun dava dışı firmanın özel müşteri numarası vasıtası ile gönderilmesini talep ettiğini ve kargo sürecinin başlatıldığını, ancak alıcının gönderiyi teslim almadığını ve kargonun iade olduğunu, bunun üzerine davacı firma tarafından müvekkilinden gümrük bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, kargonun iade olması nedeniyle gümrük bedeli isteminin yerinde olmadığını, müvekkilince davacı tarafından son olarak bildirilen —– ödendiğini ve kargonun teslim alındığını, taraflar arasında bir borç alacak kalmadığını, buna rağmen müvekkilinden alacak talebinde bulunulduğunu, iade olan ve içeriği kitap olan kargodan gümrük bedeli alınamayacağını savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı taşıma sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, mail yazışmaları, faturalar, —— mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; davacı tarafından açık hesap alacağına istinaden davalı aleyhine, —- alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana tebliğ edilmediği, davalı tarafından —– tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı defterlerinde — tutarlı hizmet faturasının ve —- tutarlı ithalat ardiye – hava açıklamalı faturanın bulunduğu, davalı tarafından —- tutarlı fatura bedelinin ödendiği, davacının —tutarında davalıdan alacaklı göründüğü, davalı defterlerinde —- tarihli —– tutarlı hizmet faturasının kayıtlı olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, açık hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu —— adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ———-
Somut olay bakımından ise; davacı tarafından verilen taşıma hizmeti karşılığında düzenlenen fatura bedelinin tahsilinin talep edildiği, tarafların ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından taşıma hizmet bedeline ilişkin olarak düzenlenen —— bedelli faturanın ticari defterlerine kayıt edildiği, davacı tarafından talep edilen tutarın taşıma hizmetine ilişkin olduğu, taşıma belgesinde “alıcı ödemelidir” veya benzer anlama gelen herhangi bir ifadenin yer almadığı, taşıma ücretinden dava dışı alıcının sorumlu olduğunun davalı tarafından ispat edilemediği, dosyaya sunulan mail yazışmaları ve taşıma belgelerinden anlaşıldığı üzere, davacı tarafından taşıma hizmetinin ifa edildiği, gönderinin alıcı tarafından teslim alınmadığı hususunun davalı yanın kabulünde olduğu, bu nedenle davacı yana atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, bu nedenlerle davacı tarafından verilen taşıma hizmetine istinaden düzenlenen fatura bedelinden davalı yanın sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere—— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE;
Sabit olan — alacağın takip tarihinden itibaren artan ve azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere, borçlu davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL’den dava açılırken yatırılan 59,30.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40‬‬.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 59,30.-TL peşin harç ve 59,30.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 38,50.-TL posta gideri ve 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 638,50.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 759,49.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7.Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.320,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 16/06/2022