Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/62 E. 2022/956 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/62 Esas
KARAR NO : 2022/956

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin —– sahibi olduğu ———– sipariş bedeli ve —– bedeli olmak kaydıyla kredi kartıyla —- ödediği, icra takibinin yalnızca davalı için yapıldığından—– davada taraf olarak gösterilmemekle birlikte———– dava, alacak, tazminat ve sair haklarını saklı tuttuklarını, ürünün teslim alındığında çalışıp çalışmadığı kontrol edildiği, ürünün çalışmadığı, bunun üzerine aynı—– oluşturulduğu,—— düzenlenerek —————— teslim edildiği, ürünün iade amaçlı ——- teslim edildikten bir kaç gün —— talebinin reddedildiğinin gerekçe olarak —– iadesi için —— gerekir… —- olmadığı için iade talebiniz reddedilmiştir.” gösterildiği, —–iade —– raporunun gerekliliğinin yazılı olmadığı, —-sisteminin kurulumu yapılmamış, kullanılmadığı, ürünün çalışmadığı, ——kullanılabilmesi için ——— üründe kurulum yapılmadığının ve kullanılmadığının davalı —-hizmetleri ile yaptıkları görüşmede beyan edildiği, müşteri hizmetleri yetkilisinin yazışmada yer alan yanıtın otomatik yanıt olduğunu söylediği, “—– ürünün kurulumunun yapılmamış ve kullanılmamış olduğunu söylediği kayıtlarda mevcut. Siz ürünü teslim almadan iade edin, ilgilenelim” beyanı üzerine ürünün taraflarınca teslim alınmadığı,—– davalıların yazışmasında ürünün iade edildiğinin belli olduğu, ürünün taraflarına teslim edildiğine dair kayıt göründüğünde bu duruma da itiraz edildiği ve ürünün taraflarına teslim edilmediğinin davalılara bildirildiği, davacı tarafından düzenlenen iade faturası karşılığında davalılarca yeni bir fatura düzenlenmediği gibi, iade faturası karşılığı bedel de şirketlerine ödenmediği, bunun üzerine —–dosya numarası ile icra takibi yapıldığı, davalı ——- borcu reddederek icra takibini durdurduğu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, ——dosyasına yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- görüşmesinin itirazın iptali ile herhangi bir ilgi ve bağlantısı bulunmadığı, davacının arabuluculuk başvurusu üzerine düzenlenen son tutanağın —– tarihli olduğu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığı, anlaşamama konusu ‘Ayıplı malın bedelinin——- başlatıldığı, icra takibinin durdurulmasından sonra, konusu ‘itirazın iptali’ olan herhangi —- görüşmesinin yapılmadığı, davacı tarafça dava şartı arabuluculuk başvuru gerçekleştirilmeksizin dava açıldığından, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettikleri, davacı delillerin davalı sayısından bir fazla onaylı suretlerini dilekçesi ekinde ibraz etmediği, yer almayan delillerin nereden getirtilebileceğine dair herhangi bir açıklamada bulunmadığı ve hangi delilin hangi iddiayı ispat edeceğinin belirtmediğini, bu nedenle davacının delillerine dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacının, müvekkili——- özelliklerdeki—– aldığı, ürünün teslim alındığından çalışmadığı yönündeki davacı iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, üründe herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacı tarafından sunulan satış portalı olan —— üzerinden yaptığı iade talebindeki açıklamalarından da görüleceği üzere; ürüne ilişkin herhangi bir ayıp iddiasında bulunulmadığı, ürünün kullanılmak istenmediği ve bu nedenle iade edilmek istendiği yönünde açıklama yapıldığı, ürünün müvekkiline gönderilmediği gibi iade faturasının da müvekkile tebliğ edilmediği, davacının iade talebinin ‘Kurulumu yapılan veya kullanılan ürünlerin iadesi için servis raporu gerekir. Rapor olmadığı için talebiniz reddedilmiştir.’ gerekçesiyle reddedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ———- olarak satıldığı, davacının satış ilanında yer alan açıklamalara——- satın aldığı, taraflarınca davacı tarafından satıma konu —- kurulmadığı, işletim sisteminin lisanslı olup olmadığı, ürüne davacı veya yetkisiz —– yetkisiz müdahalede bulunup bulunulmadığı, ürünün kullanım talimatlarına ve olağan kullanım şartlarına uygun kullanıp kullanılmadığı bilinmemekte, dolayısıyla —– hususların tespiti amacıyla—— raporu istendiği, davacının satıma konu ürününün müvekkilinr göndermediği, ürünün müvekkili şirkette bulunduğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, davacı tarafından ürünün müvekkiline teslim edildiğine dair herhangi bir belge sunulamamasının da bu hususu ortaya koyduğu, davacının, —————— satın aldığı, yasal süreler içerisinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı, açıklanan tüm nedenler ile yasa ve usule aykırı davanın usulden reddine, bu talebimizin kabul görmemesi halinde; haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddini, davacı aleyhine % 20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, ——-alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir—- Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının———- tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir——-
———- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ——- faiz alacağı olmak üzere———— alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalıya ödeme emrinin —–davalı vekili tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ilgili takip dosyası ile fatura suretleri ve davacı —— olup olmadığı hususunda değerlendirme ——- yapılmış, ayrıca ürünün davacıya iade edildiği yönündeki davalı savunmasının tetkiki bakımından istiktap tutanağı temin ——- yapılmıştır.
Davacı şirket özetle, satın aldığı ürünün ayıplı olması nedeniyle iade edilmesi gerektiğini belirterek iade —— için başvuru yaptığını, ancak ürünün alınmasına rağmen paranın iade edilmediğini, bununla birlikte ürünün de geri iade edilmediğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş; davalı ise ürünün iade edildiğini, 6502 sayılı Yasanın davacı tacir bakımından uygulanamayacağını, 6102 sayılı Yasanın 23 üncü maddesine göre iki gün içinde bildirimin yapılması gerektiğini, ayrıca ürünün karşı tarafa teslim edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ————— teslim tutanağındaki —— kendisine ait olmadığını belirtmiş, —————-yetkiliye ait olmadığı tespit edilmiştir. Ekli mesafeli (taşınır satımına dair) sözleşmenin “—–” başlıklı 4 üncü maddesine göre, “tüketici satıcı ile imzaladığı mesafeli satış sözleşmesinden 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir”. Dolayısıyla davacı sözleşmeden cayabilir, davalı——- —– Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği 15/f.1(ç) madde hükmü,—– olmayan ürünler ile ilgili olup taşınır satım sözleşmesi konusu bilgisayar hakkında uygulanamaz. Açıklanan nedenlerle, davacının cayma hakkını kullanarak iade ettiği ürünün davalı şirket tarafından onarılmadığı gibi geri iade de edilmediği, bu haliyle davacı yanın teslim edilmeyen ürünle ilgili davalıya karşı başlattığı sipariş (taşınır satım sözleşmesi ile ödediği) tutarıyla sınırlı takipte haklı olduğu, davalının savunma vasıtası olarak ileri sürdüğü “ürünün iade edildiği”—— açıklanan nedenlerle itibar edilemeyeceği anlaşılmakla davanın kabulü ile;—– esas sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, asıl alacağın %20 si olan 719,80.-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın KABULÜ İLE;
a.) —– esas sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
b) asıl alacağın %20 si olan 719,80.-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli 263,13-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 65,79-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 197,34‬-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 65,79-TL peşin harç olmak üzere toplam 125,09‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve—–posta ücreti olmak üzere toplamda 1.241,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6.6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.360,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davadan tahsili ile davacıya verilmesine,
8.Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.