Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2022/733 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/569 Esas
KARAR NO: 2022/733
DAVA: Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 03/04/2014
KARAR TARİHİ: 07/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,—- tarihinde —— ilan edilen sıra cetvelinde müvekkili şirket alacağının kaydının iflas idaresi tarafından alacaklı şirketin iflasına karar verilmiş olup söz konusu haklar iflas masasına intikal ettiğinden usulüne uygun alacak kayıt talebi de bulunmadığından tümüyle reddine karar verildiğini, —— bu kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin müflis ——- pay sahibi olmadığını, müvekkili şirketin kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde birbirinden bağımsız olarak yönetilen ve her biri halka açık —-altında bulunması sebebiyle her türlü bağımsız denetime tabi şekilde faaliyet gösteren—- biri olduğunu, müvekkili şirketin müflis ——-alanlarda alt yapı ve teknik destek sağladığını, uzun yıllardır devam eden bu hizmet sonucu tahsil edilmesi gereken meblağların zarar eden grup şirketlerden yapılmakta olan tahsilatların grup şirketlere destek olmak amacıyla belli bir tarihte askıya alınması ile tahsil edilmediğini, yıllarca verilen hizmetler karşılığında müvekkili şirkete herhangi bir bedel ödenmediğini, verilen hizmetlerin tamamına dair ilgili belgelerin şirket defterlerine işlendiğini, bu kapsamda düzenlenen faturaları ve sair borçlandırıcı belgeleri mahkemeye sunacaklarını, müvekkili şirketin müflis şirketten — tarihi itibariyle yıllara sari verdiği hizmetler dolayısıyla ——- alacağı bulunduğunu, bu —- tarihi itibariyle karşılığının —- olduğuna, bu alacağının müflis şirket sıra cetveline İİK hükümleri uyarınca kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketinde aynı borçlu şirket gibi tasfiyeye girdiğini, iflas idaresinin müvekkili şirketin tasfiyeye girmesinden bahisle ——- masasının kayıt talebinde bulunması gerektiğini belirttiğini, halbuki söz konusu kayıt talebine konu vekaletnamenin düzenlendiği sırada müvekkili şirketin iflas etmediğini ve iflas etmeden önce düzenlenmiş vekaletname ile alacak kaydı talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin tasfiye işlemlerini yürüten Alman iflas idaresine yeni vekaletname talebinde bulunulduğunu, tasfiye memurları tarafından düzenlenecek vekaletnamenin en kısa sürede temin edileceğini, alacağın herhangi bir yargılamayı gerektirmediğinin de ortada olduğunu, yüzlerce tedarikçinin alacağı kabul edilirken müvekkili şirketin alacağının böyle bir gerekçe ile reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirket alacağının kabulü ile masanın bu alacağı ödemeye mahkum edilmesine, sıra cetvelinin itirazları doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini, ikinci alacaklılar toplantısına ve diğer toplantılara katılma yönündeki tedbir taleplerinin kabulüne, müvekkilinin alacağın ödeme günündeki kur üzerinden tüm ferileri ile birlikte ödenmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
CEVAP
Müflis —– temsilen iflas idare memurları cevap dilekçesinde özetle,— etmiş olan —— alacak kayıt talebinde bulanma yetkisinin ancak——- ait olup, davacının böyle bir talep yetkisinin bulunmadığını, davacının söz konusu kayıt talebine kona vekaletnamenin düzenlendiği sırada müvekkili şirket iflas etmemiş ve iflas etmeden düzenlenmiş vekaletname ile alacak kayıt talebinde bulunulduğu’ndan bahisle talep ettiği alacağın kayıt ve kabulünü talep ettiğini, ancak —- kararının verilmesiyle birlikte —- adına vekillik görevinin sürdürülmesinin mümkün olmadığını, davacının da belirtmiş olduğu gibi —— —– şirket olup, iflasına karar verildiğini, ———- mahkeme tarafından atamasının yapıldığını, iflasla birlikte bu müflise ait malvarlığının yönetilmesi için iflas idaresi oluşturulmakta olduğunu, bu hususun —— İflas Kanununda da açıkça belirtildiğini, dolayısıyla davacının müflis şirkete ait bir alacağı tahsil talep yetkisinin bulunmadığını, iflastan önce müflis şirketin kendisini vekil tayin etmiş olmasının bir hükmü bulunmadığından işbu davayı açma hak ve yetkisinin ancak müflis şirketin ——–ait olabileceğini, izah edilen nedenlerle davacının iflas idaresinden alacak kayıt ve kabul etme ve işbu davayı açma yetkisi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK KARAR
Mahkememizce ——- sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF KALDIRMA KARARI
——-karar sayılı ilamında;
Bilirkişi kök ve ek raporlarında yeterli incelemenin yapılamadığı, bilirkişi heyetinin muhasebeden anlayan bir bilirkişinin tayin edilmesi yönünde 3. ek raporun sunulmuş olduğu, ayrıca raporlarda istinaf dilekçesinde belirtilen itirazları karşılamadığı anlaşıldığından hükme esas alınmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. İş bu nedenle öncelikle, davalı iflas idaresine davaya konu alacağa ilişkin incelemenin sağlıklı yapılabilmesi amacıyla talebe konu alacak dönemine tekabül eden tüm ticari defterlerin mahkemece belirlenecek inceleme gün ve saatinde, dosyaların hacimli olması nazara alınarak HMK 278 ve 218 maddeleri uyarınca yerinde inceleme yetkisi verilmesi gerektiği de göz önünde bulundurularak hazır edilmesinin sağlanmasına yönelik kesin süre verildiğini belirtir şerhli tebligat çıkartılmalı ve yeniden kurulacak bilirkişi heyetinden taraflarının tüm beyan ve itirazını karşılar mahiyette hüküm kurmaya elverişli, denetime açık rapor alınması gerekmektedir.
İş bu eksiklikler ikmal edilerek, Anayasa’nın 141/III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” hükmü ile HMK’nun 388. maddesinde de (HMK m.297) mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken husular gözetilerek, usul ekonomisi göz ardı edilmeksizin mahkemece verilen kararın gerekçesi denetime elverişli bir şekilde yazılmalıdır.
Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına” karar verilerek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, sıra cetveline itiraz ve neticelerini düzenleyen İİK’nun 235.maddesi hükmüne dayalı kayıt kabul davasıdır.
Müflis hakkında—– esas sayılı dosyası ile iflas kararı verildiği, iflas kararının kesinleştiği, tasfiyenin ——- esas sayılı dosyasından yürütülerek iflas idare memurlarının seçildiği, her bir iflas idare memurunun münferiden temsile yetkili olduğu,
Dava konusu somut olayda davacının—sıra numarası ile alacak kayıt talebinde bulunduğu, davacının talebinin reddedildiğ,i red kararının sıra cetvelinin tebliği için masraf veren davacıya tebliğe gönderildiği, —— tarihli yazısına göre tebliğ parçasının dosyaya dönmediği, ancak barkot numarasının —- olduğunun bildirildiği, ——yazılan yazıya verilen cevapta zamanaşımı nedeniyle bilgi verilemediğinin belirtildiği, ancak yine mahkememizde yargılaması yapılarak karara çıkan ve kesinleşen mahkememizin—-esas dosyasında iflas müdürlüğü tarafından davacıya tebliğe ilişkin aynı barkot numarasının bildirildiği görülmekle buna ilişkin —çıktısının okunaklı sureti istenmiş ve —– yerinde tebligat çıktığı, son işlem tarihinin —- olduğu, iş bu davanın ise —-tarihinde İİK’nun 223/3 ve 235 maddesi hükümlerine göre süresinde açıldığının belirlenmesiyle davacının alacağıyla ilgili deliller toplanıp müflis defterleri de incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının alacağının olup olmadığının belirlenmesi için yeni bir bilirkişiden rapor alınmış davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketin defter ve kayıtlarınında görüldüğü gibi bakiye — alacağı olduğu belirlenmekle bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı şirket hakkında verilen iflas kararı nazara alınarak davacı vekilinin iflas yöneticisi tarafından görevlendirilmesine ilişkin vekaletname ve eklerinin tercümeleri ile birlikte davacı vekili tarafından sunulduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde,
Davacının benimsenen bilirkişi raporuyla belirlenen alacağının müflisin iflas masasına İİK’nun 235. maddesi gereğince kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
——- davacı alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 80,70 TL peşin harcın davacı tarafça dava açılırken 25,20 TL’sinin mahsubu ile bakiye 55,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETİ
Davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ;
a-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL peşin harcın, davacı tarafça yapılan 6.100 TL bilirkişi masrafı, 271,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 6.371,00 TL yargılama gideri ve bozmadan sonra yapılan 3.000 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 9.371,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
b-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
c-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren on gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/09/2022